01 Ocak 2010 00:00
Başbakan razı değil ama gazeteciler içeride
ERDOĞAN, hangi düşüncede olursa olsun bir gazetecinin, makalesi, kitabı veya düşüncesi yüzünden cezaevine girmesine gönlünün razı olmayacağını söyledi.
ERDOĞAN, hangi düşüncede olursa olsun bir gazetecinin, makalesi, kitabı veya düşüncesi yüzünden cezaevine girmesine gönlünün razı olmayacağını söyledi. Şimdi, yeni yıla cezaevinde giren 32 basın emekçisi ve hapis cezalarının kesinleşmesi sırada olan gazeteciler konusunda ne yapacağı merak konusu.
Ergenekon davasına ilişkin yazdığı kitap nedeniyle hapis cezasına çarptırılan star gazetesi yazarı Şamil Tayyar, köşe yazısında Başbakan Erdoğanla yaptığı görüşmenin ayrıntılarını aktardı. Başbakanlık danışmanı Yalçın Akdoğanın düğününde Başbakan Erdoğanla konuşan Tayyara, Başbakan, gerekli düzenlemelerin yapılacağı sözünü verdi. Basın özgürlüğünü engelleyici bir yaklaşıma karşı olduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, Herkes fikrini söylesin, basın özgürlüğünü hep birlikte genişletelim dedi.
TCK DEĞİŞİKLİĞİ KONUŞULDU
Görüşmede Tayyar, Başbakana, Biliyorsunuz hükümet, Türk Ceza Kanununun dört maddesinde değişiklik yaparak hukuk dışı telefon dinlemeleri ve gizlilik ihlalleriyle ilgili cezaları artırmayı planlıyor. Ancak iyi niyetle yola çıkılmış olsa da, bu maddeler, basın özgürlüğünün daha da sınırlandırılması sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle tepkiliyiz dedi. Başbakana Ergenekon sürecinde gazetecilere açılmış 4 bin civarında dava ve soruşturma olduğunu, bu gidişle yakında cezaevlerinin gazetecilerle dolacağını aktaran Tayyar, Erdoğanın, Hangi düşüncede olursa olsun, bir gazetecinin makalesi veya kitabı yüzünden, düşünceleri yüzünden cezaevine girmesine gönlüm razı olmaz. Her zaman hakkın ve hukukun yanında olduk, bundan sonra da oluruz dediğine dikkat çekti. Tayyar köşesinde, Başbakanla görüşmelerinin şöyle devam ettiğini aktardı: Söz konusu kanun tasarısı hazır, dedim. Başbakan kararlıydı: Hiç fark etmez. Basın özgürlüğü önünde bir engel oluşturuyorsa gerekli düzenlemeyi hemen yaparız. Biz basın özgürlüğünü engelleyici veya ortadan kaldırıcı bir yaklaşım içinde olmayız.
ÖYLE DİYOR AMA GAZETECİLER İÇERİDE
Oysa, Erdoğan hükümeti döneminde basına açılan davaların da ardı arkası kesilmedi. Davaların önemli bir çoğunluğunun konusu, karikatürler.
Şu anda 32 gazeteci tutuklu. Gazetemiz Evrenselin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Uğraş Vatandaş ve İmtiyaz Sahibi Ahmet Sami Belek, sadece gazeteciliğin gereklerini yerine getirmekten kaynaklı olarak birer yıl hapis cezasına çarptırıldılar. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu karar hâlâ Yargıtayda.
Son 3 yıl içerisinde sadece Kürt odaklı haber yapan 61 gazete kapatıldı. Yine bu gazetelerden 31i tam 66 kez kapatılmaya maruz kaldı. 66 kez kapatılan Gündem, Günlük ve arkasından çıkan diğer gazetelerde, mahkeme yapılmadı ve savunma alınmadı.
1 Aralık günü Hindistanda yapılan Dünya Gazeteler ve Gazete Yayıncıları Birliği (WAN-IFRA) kongresinde, Türkiyedeki bağımsız medyanın ve gazetecilerin giderek daha fazla karşılaştığı hukuki eylemler ve yıldırmaların vahim kaygılar yarattığı söylenmişti. Yine AKP döneminde kapatılan Hayat Televizyonu, tepkiler üzerine yayın hayatına devam etmişti.
(MEDYA SERVİSİ)