02 Ocak 2010 00:00
BAŞYAZI
2009un son günü, bu ülkede alın teriyle geçinenler için tam anlamıyla bir zam yağmuru günüydü.
2009un son günü, bu ülkede alın teriyle geçinenler için tam anlamıyla bir zam yağmuru günüydü.
Eğer bir gazete ya da gazeteci, tümüyle zamcıların uşaklığına soyunmamışsa; en azından zam yağdı diyen ve içinde üzüntü hissettiren bir haber yapması gerekirdi. Hele bu gazete ve gazeteciler, Yoksulların yaşadıklarını biz biliriz. Öteki partiler zengin partisi diyen bir siyasi geleneğin yandaşıysa, böyle yapmaları gerekirdi.
Evet, AKP Hükümetinin yandaşı basından söz ediyoruz.
AKP ve hükümetinin en popüler iki yandaşından Sabah ve Star gazeteleri, zamlara ancak 4. sayfalarında yer vermişler.
Ama AKP ve hükümetinin yarı resmi yayın organı olarak bilinen Yeni Şafak gazetesinin haberi, hem bu gazetelerdeki gazeteciliğin hem de yandaşlığın geldiği boyutu göstermesi bakımından ibret vericidir.
Yeni Şafak, ajansların bile Zam fırtınası olarak geçtiği haberi, IMF fırtınası olarak vermiş.
Yani haber, IMF ile hükümet anlaşacak haberi üzerine borsanın coşup, 53 bin puanı aşmasını, faiz ve dolardaki düşüşleri, piyasada olumlu anlamda fırtına etkisi yaptığını öne sürerek, zamları desteliyor. Zamlar da, IMF ile anlaşmanın koşulu (IMF, anlaşmak için denk bütçe şartını koşmuş!) olarak yapılan bir işlem olarak verilmiş!
Böylece zamdan şikayet edenlere de, Zamları IMF yaptırdı diyerek, hükümeti hedef olmaktan çıkartmayı amaçlıyor.
Yeni Şafak, bu haberle; zamları hükümetin yaptığını ve bu zammın işçi, işsiz, emeği ile geçinenleri vuracağını saklamak için gerçeği saptırsa da, mızrak öylesine büyük ki, Yeni Şafakın battal boy yalan çuvalına yine de sığmıyor.
Ve bu saptırma haberden şu dört gerçek, herkesin gözleri önüne seriliyor:
1-) Yeni Şafak gazetesi, artık zamların emekçileri nasıl ezdiğini umursamayan, ama piyasaların yükselip rantiyenin, para babalarının, paradan para kazananların kazanmalarından büyük mutluluk duyanların sesi olmuştur.
2-) Yeni Şafak gazetesi, geçmişteki IMF karşıtlığını ve hükümetlerin IMFnin emrinde olmasına karşı çıkma tutumunu terk ederek, IMF ile anlaşmadan yana en büyük sermaye çevrelerinin sesi olmaya karar vermiştir. Hükümetin, IMF istedi diye zam yapmasından da hiç rahatsız olmadığını gösteren, ar damarı çatlamış Yeni Şafak, finans piyasalarını coşturan IMF anlaşmasından büyük mutluluk duyduğunu ortaya koymuştur.
3-) AKP Hükümeti ve onun başı Erdoğanın ikide bir IMFye kafa tutar gibi konuşmalarının boş bir efelenme olduğu, Yeni Şafakın haberinden anlaşıldığı gibi, AKP Hükümetinin de IMF istedi diye zam yaptığı Yeni Şafakın ağzından itiraf edilmiştir. Böylece IMF emrediyor hükümet yapıyor sloganı atan emekçilere, Bizim irademiz yok mu ki, IMF emretsin de biz yapalım? diye kızan Başbakan Erdoğanın da emekçilere boşuna kızdığı, bizzat gazetesi tarafından dünya aleme ilan edilmiştir.
4-) Borsa, faiz döviz fiyatları üstünden inip kalkan ve piyasalar denilen alan, sermayenin halk ve emek düşmanlığının en açık göründüğü alandır. Bunun böyle olduğu bu kez Yeni Şafak tarafından tescil edilmiştir. Yani halk, ekonomik politikalardan ne kadar zarar görüyorsa, borsa ve finans piyasaları o kadar hoşnut olmaktadır!
Kısacası Yeni Şafak, zamların üstünü örteyim derken, hükümetin ve kendilerinin, IMF ve büyük sermaye yandaşlığını, halkın sıkıntılarını umursamadıklarını ortaya koymuştur.
Yeni Şafakın bu tutumu, aynı zamanda AKP Hükümetinin emek düşmanlığında geldiği aşamanın göstergesidir.
Onun içindir ki hükümet, zamları yaparken pervasız olduğu kadar emekçilerin hakları konusunda da utanmazca suçlamalarla bu hakları yok saymaktadır. Dün çalışma bakanı bu utanmazlığı, 4-cyi savunup 4-cde çalışan işçilerin maaşlarına 100 TL zam ve yılda bir ay fazla çalışma dayatırken, bunu bile onlara sunulan bir lütuf olarak göstermiştir. TEKEL işçilerini, asgari ücretle çalışacak milyonlarca işsiz olmasıyla da tehdit eden bakan, işsize iş bulmayı, artık hükümetin sorumluluğu olmaktan çıkardığını da ilan etmiştir.
Ne diyelim; böyle hükümete böyle gazete!
İHSAN ÇARALAN