02 Ocak 2010 00:00

Fabrika aç, fabrika!

Lale Balta, direnişte bir yılını geride bırakan Sinter Metal işçilerinden biri. Direnişteki tek bayan işçi olan 23 yaşındaki Lale’nin bu ilk direnişi...

Paylaş

Lale Balta, direnişte bir yılını geride bırakan Sinter Metal işçilerinden biri. Direnişteki tek bayan işçi olan 23 yaşındaki Lale’nin bu ilk direnişi... Sendikal mücadeleyle ilk kez Sinter direnişiyle tanıştığını ve direniş boyunca da ailesinin kendisine destek olduğunu belirtiyor Lale Balta. Direnişle birlikte mücadele etmeyi öğrendiğini anlatan Balta, işçilerin mevcut saldırılar karşısında örgütlenmeleri gerektiğini belirterek, diğer işçi kardeşlerini Sinter Metal direnişine destek ve omuz vermeye çağırdı.
ONURLU BİR MİRAS
Balta, “direniş süreci boyunca adaletin, hukukun ve yasaların patronlar lehine işlediğini” de dile getirerek, işçilerin ve emekçilerin ise açlıkla, yoksullukla ve işten atmalarla terbiye edilmeye çalışıldığına dikkat çekiyor. Bu durumun ancak işçilerin mücadelesi sonucu değişebileceğine inandığını dile getiren Lale Balta, “Belki Sabancılar, Koçlar gibi çocuklarımıza bol paralı bir miras bırakamayacağız ama onurlu bir miras ve mücadele bırakacağız” diyor. Son olarak asgari ücrete yüzde 5’lik artışa değinen Balta, “İşte hükümetin kendi işçi ve emekçisine verdiği değer bu” diyerek tepki gösteriyor.
Şimdi Lale Balta ile birlikteyiz ve evinin kapısını çalıyoruz. Babası İbrahim Balta açıyor ve bizi sıcak bir şekilde karşılıyor.
Ardından salona geçiyoruz. Mütevazı bir emekçi evi... İçindeki eşyalar, sıkıldıkça koltuk ve oturma odası takımı değiştirilen bir evde olmadığınızı size hemen söylüyor. Elli yaşındaki İbrahim Balta bir işçi emeklisi. 1983 yılında askerden dönmüş ve 5 yıl kadar AKER tiner fabrikasında çalışmış. Ardından girdiği gübre fabrikasında da 8 yıl çalıştıktan sonra emekli olmuş. “650 lira emekli maaşı alıyorum. Yetiyor mu bu ülkede” diye, içinde yanıtı olan tepkili bir soru ile anlatmaya başlıyor kendi hikayesini. “Bütün emeklilik birikimimle, iki oda bir sofa bu evi aldım” diyor.
İbrahim Balta, Sivas Yıldızelili. Ailesiyle birlikte 1996’da İstanbul’a gelmiş. Bir süre gecekonduda oturmuşlar ve emekliliğinin ardından da aldıkları bu eve taşınmışlar.
TEKEL İŞÇİSİ ÜZERİNE
Biz sohbet ederken televizyon da açık. Arada haberler veriliyor ve söz Tekel işçisinin günlerdir Ankara’da sürdürdüğü direnişe geliyor. İbrahim Balta, Başbakan Erdoğan’ı kast ederek, “ ‘Tekel işçisi yattığı yerden para kazanıyor’ diyor. Fabrikasını kapatıp insanları işsiz bırakma yatmasınlar. Sen bugüne kadar bir tane fabrikanın kurdelesini kestin mi? Bir fabrika açtın mı? Gemi almak için para var, ama işçiye vermek için yok” diyor. Balta, elini kaldırıp sallayarak, “Gözünü sevdiğim, fabrika aç, fabrika” diye sesleniyor Erdoğan’a. Ardından yumruğunu göğsüne götürerek ekliyor: “Benim buram yanıyor.”
BU MAĞAZALARI TAYYİP AÇTI!
İbrahim Balta, evlerinin yakınındaki büyük Çetinkaya ve Hatemoğlu fabrika satış mağazalarının açılışlarını Başbakan Erdoğan’ın yaptığını anlatıyor. Ayrıca yine Balta ailesinin evine yakın olan Barem market’in açılışını da Erdoğan yapmış. İbrahim Balta, “Burada yakın çevrede tek Alevi evi benim. AKP’ye oy verenlere düzenli olarak her ay alışveriş çeki veriliyor. Bu çek ile Barem market’ten alışveriş yapılıyor” diyor.
İbrahim Balta’nın eşi Gülsüm de, bir süre öncesine kadar bir fabrikanın yemek ve temizlik işinde çalışıyormuş. Astımı olan Gülsüm Balta iki kez hastalanınca, patron, “Gülsüm hanım, bir daha hastalanmayacağına söz verirsen çalış” diyerek uyarmış. Gülsüm Balta, ardından da işten çıkarılmış.
HANIMLA TİYATRO BİLMEYİZ
Hayat pahalılığından yakınarak 2005’ten bu yana “bir kuruş bir kenara koyamadığını” belirten İbrahim Balta, “Hanımla tiyatro nedir bilmeyiz, sinema nedir bilmeyiz. Bir oğul everdik” diyor ve eliyle evin içini göstererek, “El gibi camekanımız yok” diye de ekliyor.
Evde sohbete Lale Balta’nın ağabeyi Yenal da katılıyor. Makine ressamı olan Yenal Balta, şu anda bir fabrikada çalışıyor. İşinden memnun olduğunu dile getiren Yenal, evin diğer bireyleri gibi, kardeşi Lale’nin bir yıldır yağmur soğuk demeden direniş için sabahın erken saatinde gitmesinden üzgün. Kendisi henüz bir işyeri direnişi yaşamamış olan Yenal, iktidarda AKP olduğu sürece kardeşinin direnişinin kazanımla sonuçlanmasının zor olduğunu düşünüyor.
Aynı ruh halinin Lale’nin babası ve annesinde de olduğunu, anlatımlarından hissediyoruz.
Ayrıca evin bütçesine katkı olan Lale’nin kazancının da artık olmaması, hayatı onlar için biraz da güçleştirmiş. (İstanbul/EVRENSEL)
Fatih Polat - İnan Dursun
ÖNCEKİ HABER

Direniş ateşi yeni yılda da sönmeyecek

SONRAKİ HABER

Bu haberler de 2010’un ilk gününden

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa