04 Ocak 2010 00:00

Market peynir satsın biz ilacı eczaneden alırız

Başbakan Erdoğan’ın, ilaçların marketlerde satılabilmesine ilişkin hazırlık yaptıklarına yönelik açıklamaları tepki toplamaya devam ediyor.

Paylaş

Başbakan Erdoğan’ın, ilaçların marketlerde satılabilmesine ilişkin hazırlık yaptıklarına yönelik açıklamaları tepki toplamaya devam ediyor. Sadece eczacılar değil, son yıllarda sağlık hizmetine ulaşımda artan zorluklarla boğuşan vatandaş da bu karara karşı çıkıyor.
Vatandaşlar ilaç katkı paylarının artması, muayene ücretlerinin eczanelerden karşılanması gibi kararlarla ilaca ulaşımda zorluk yaşarken Başbakan’ın açıklamasına da kuşkuyla yaklaşıyorlar.
BAŞIMIZ SIKIŞTIĞINDA ECZANEYE GİDİYORUZ
Binlerce işçi ailesinin yaşadığı Kıraç ve Esenyurt’ta vatandaşlarla görüştük.
Sağlık sorunlarını hastaneden çok eczanelerde çözmeye çalışan emekçiler, durumu eleştiriyor.
Hastalandıklarında ilk önce mahallelerindeki eczacılara baş vurduklarını belirten tekstil işçisi Adem Tunç, “Ben sigortalıyım. Hastaneler den para alınmayacak dediler ama her gittiğimiz de para alıyorlar. Biz başımız sıkıştığında eczacımıza gidiyoruz; iğnemizi, pansumanımızı yaptırıyoruz; anlamadığımız ilaçları nasıl kullanacağımızı soruyoruz. Marketlerde ilaç mı satılırmış? Bu uygulamaya karşıyız.” diyerek tepkisini ifade etti.
ECZANELERİMİZDEN MEMNUNUZ
Kıraç’ta TEKEL bayii işleten Hasan Adıvar ise “Bunlar her şeyin suyunu çıkardı, böyle bir şey olmaz. Biz eczanelerimizden memnunuz ve kapatılmasını istemiyoruz” diyerek market eczane uygulamasına karşı olduklarını ifade etti.
Metal atölyesinde çalışan işçi Rıza Duran ise “Üşüttüğümüz de ilk eczacımıza koşuyoruz. Yeri geliyor paramız olmuyor, acil ilaçlarımızı alıyoruz. Yarın marketlerde satılırsa bize bu hizmeti kim verecek? Zaten AKP sağlık hizmeti parasız olacak dedi, ama para vermeden tedavi olamıyoruz .Bir de eczanelerimiz kapatırlarsa hep perişan oluruz. Market peynir, sebze satsın ilaç satmak marketlerin işi değildir” diyerek market eczaneler olmasına tepki gösterdi.
İLACI DOKTOR YAZAR ECZACI ANLATIR
Sevim Altun da, “Marketlerde alacağımız yiyecekleri biliyoruz fakat bilmediğimiz ilaçları nasıl alacağız. İlacı doktor yazıyor ama bize ilaçları nasıl kullanacağımızı ve ne yapmamız gerektiğini eczacılardan öğreniyoruz. Orada bir doktor olacak mı bilmiyoruz. Hükümetin kararını hiçbir şekilde desteklemiyoruz ve eczacıların arkasındayız” diyerek eczacılara destek verdi. (İstanbul/EVRENSEL)

HALK SAĞLIĞI BU KADAR UCUZ MU?
Ecz. Memet Öztaş:
Eczacıların son yaptığı eylem gerekçesiyle sözleşmemizi iptal ettiler. Sosyal Güvenlik Yasası’ın iflas etmesinin faturasını bize çıkarıyorlar. Tüm eczacıların sözleşmeleri 15 ocak itibari ile iptal olmuş olacak. Türkiye de 51 eczacı odası var ve bu odaların üst örgütü Türkiye Eczacılar Birliğidir (TEB). Bu güne kadar hükümetle ve yetkili kurumlarla eczacılar adına sözleşmeyi TEB yaptı. Doğru olan da binlerce eczacının talepleri doğrultusunda TEB’in masaya oturması ve tek bir sözleşme imzalanmasıdır. Böyle olunca ne vatandaş mağdur olur ne de eczacı. Şimdi hükümetin yapmak istediği ise eczacılarla tek tek sözleşmeler imzalamak. Bunu sebebi ise sağlıkta yıkım politikalarının devamı olarak eczane hizmetlerinin de tamamen ticarileştirilmesidir. Tek tek yapılan sözleşmeler de eczacılara uygulanamayacak koşullar dayatılacak ve birçok eczanenin kapanması gündeme gelecek ve planladıkları market eczanelerin böylelikle işlev kazanmasını sağlayacaklar. Marketlerde eczane reyonları açacaklar ve birçok ilacı reçete kapsamı dışına çıkartarak para karşılığı isteyene satacaklar. Bu uygulama ile birlikte birçok sağlık sorunu ortaya çıkacak. Biz bu sebepledir ki tek tek sözleşmelere karşıyız odamız tarafından yapılmalıdır sözleşme ve market eczaneler kesinlikle uygulanmamalıdır, halkın sağlığı bu kadar ucuz olamaz.

ECZACI SADECE İLAÇ SATMAZ SAĞLIK HİZMETİ VERİR
Ecz. Celalettin Özkişi:
ABD’nin 53 eyaletinin 19’nda market eczane uygulamaları var ve ciddi sağlık skandalları yaşanıyor. Eczacılar insanların istediği her ilacı vermez, çünkü bir mesleki ve insani ahlaka sahiptir. Eczacının işi sadece para karşılığı ilaç satmak değildir. Bir sağlık hizmeti vermektedir.
Ama market-eczane uygulamasında böyle olmayacak. Orada hizmete ticari açıdan bakılacağı için her ilaca, isteyen parası varsa reçetesiz ulaşabilecek. İnsana ne yarar ne yaramaz buna bakılmayacak.
SAĞLIK GÜVENCESİ ORTADAN KALKACAK
Hatta ilaçların satılması için reklamlar düzenlenecek ve insanlar kendilerine yararlı olmayan ilaçları almaya zorlanacak. Bu uygulamanın bir adım sonrası sağlık güvencesinin tamamıyla ortadan kaldırılması ve özelleştirilmesidir.
Bu sebeple bizim sözleşmelerimizi iptal etmek istiyorlar, TEB’le değil de tek tek sözleşmelere zorlanıyoruz ve eczaneleri bir kıskaca alarak kapatmak istiyorlar. Sonrası senaryo belli market eczanelerin yaygınlaştırılması. Bunun için hükümet türlü yollara başvuruyor. “İlaç fiyatlarını ucuzlattım eczacılar buna karşı oldukları için tepki gösteriyorlar” diyor.
Oysa biz ilaç fiyatlarının ucuzlamasına neden karşı olalım. Ama hükümet ilaç fiyatlarını ucuzlatmak yerine bizim 10 liraya aldığımız ilacı bizden 6 liraya almak istiyor bizim itirazımız bunadır.

TEB’İN ARKASINDAYIZ
Ecz. Battal Aydın: Başbakanın açıklamasını şantaj olarak değerlendiriyoruz. Bize sıtmayı gösterip vereme razı etmeye çalışıyorlar. Vatandaşa ilaç tariflerini yapmakta biz burada zorlanırken marketlerde bunu nasıl yapacaklar? 4 Aralık’tan itibaren çıkan muayene ücretleri, fiyat farklılıkları alt yapı hazırlıklarıydı. Fiyatları düşürüyoruz derken muayene ücretleri adı altında daha fazla para almaya başladılar. Bunların hepsi bezdirme politikası. Hem insanları, hem de biz eczacıları bezdirmeye çalışıyorlar. Sonuçta bu yapılanların amacı belli oda tekelleşme. Bize tek tek anlaşma yapmamız dayatılıyor. Biz 24 bin eczacı olarak tek tek anlaşma yapmak istemiyoruz. Örgütlü bir şekilde odamızla beraber mücadeleye devam edeceğiz. İstanbul Eczacılar Odası’na bağlı yaklaşık 4600 eczane bulunuyor ve tüm eczacılar odamızın arkasındayız ve odamızın alacağı kararları uygulayacağız.

Sağlık-Der: Markette ilaç sağlığı bozar

SAĞLIK Mensupları Dayanışma, Toplum Sağlığını ve Çevreyi Koruma Derneği (Sağlık-Der) Genel Başkanı Kasım Sezen, markette ilaç satılmasının hem ilaca harcanan parayı arttıracağını, hem de halk sağlığını bozacağını vurguladı.
Sezen yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin “sağlıkta tasarruf” adı altında yaptığı uygulamaların, hastaların cebinden daha fazla para harcamasına yol açtığını ifade etti. Markette ilaç satılmasının da bu uygulamalardan biri olduğunu belirten Sezen, ilaçların markette satışının eczanelerden çok, halkın geleceği için tehlike oluşturduğunun altını çizdi. ABD’de yaygın olarak uygulanan bu sistemin sadece ilaç şirketlerinin çıkarlarını gözettiğini vurgulayan Sezen, bu nedenle ABD’nin dünyada kişi başı ilaç harcaması en yüksek ülke olduğuna dikkat çekti. ABD’de ve reçetesiz ilaçların marketlerde satıldığı Avrupa ülkelerinde bu uygulamadan geri dönülmeye başlandığını aktaran Sezen, hükümetin söylemlerinin aksine vatandaşın cebinden ilaç almak için çıkan paranın giderek artacağını kaydetti. Sezen, eczaneleri devreden çıkararak tasarruf yapılamayacağını belirterek, hükümetin bir an önce Türk Eczacıları Birliği ile sözleşme yapmasını talep etti.
İLAÇ MARKETTE ‘ZEHİR’ OLDU
Başbakan’ın markette ilaç satışına örnek olarak gösterdiği ABD’de yanlış ilaç kullanımı büyük sorunlara yol açıyor. ABD’de ölüm nedenleri arasında yanlış ilaç kullanımına bağlı zehirlenmeler önemli yer tutuyor.Yılda ilaca bağlı reaksiyonlar nedeniyle 140 bin insanın öldüğü ABD’de, ilaç nedenli sağlık sorunlarının tedavi maliyeti yılda 130 milyar doları buluyor. ABD’de 1999 yılından itibaren hastaneye yapılan 100 başvurunun 6’sı ilaca bağlı. Bu başvuruların yüzde 28’inin önlenebilir ilaç etkileşimlerinden kaynaklandığı belirtiliyor.(Ankara/EVRENSEL)

Sinan Ceviz - Savaş Güleçlin
ÖNCEKİ HABER

Sigara yasağını yumuşatma önerisine tepki

SONRAKİ HABER

EVRİM/DEVRİM

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa