04 Ocak 2010 00:00
BASIN TURU
Bir intihar eylemcisinin, Afganistanda ABDye ait bir askeri üsse gerçekleştirdiği intihar saldırısında, sekiz CIA ajanı öldü, altı ajan da yaralandı.
Bir intihar eylemcisinin, Afganistanda ABDye ait bir askeri üsse gerçekleştirdiği intihar saldırısında, sekiz CIA ajanı öldü, altı ajan da yaralandı. Ayrıca bir başka olayda da, dört Kanadalı asker ve bir gazeteci de öldü. İşte bu ve buna benzer olaylar gösteriyor ki, Başkan Obamayı kötü bir yıl bekliyor.
CIA, ölenlerin ve yaralananların kendi ajanları olduğunu kabul etti. Öte yandan Taliban ise yayımladığı bir bildiriyle, gerçekleştirilen bu intihar saldırısını üstlendi ve bu saldırıyı, Afganistanın 2001 yılında başlayan işgalinden bu yana gerçekleştirilen intihar saldırılarının en başarılı örneği olarak nitelendirdi. Taliban, ABD kuvvetlerine ve onun müttefiki Afgan kuvvetlerine karşı düzenlediği saldırılarında bugüne kadar başarılı oldu. Ayrıca bu saldırı, Afganistandaki ABD askerlerinin sayısı yakın zamanda artırılmış olmasına rağmen, başarılı bir şekilde gerçekleştirildi; bu da gösteriyor ki, Afganistandaki ABD askerlerinin sayısını çoğaltarak ya da Afgan gençlerini Afgan ordusuna katarak ve Afgan ordusunun askeri eğitim düzeyini artırarak, duruma hakim olacağını zanneden ABD yönetimini bu saldırılar bayağı kaygılandıracaktır.
Afganistanda, yabancı askeri güçlere karşı yapılan saldırıların önemli ölçüde arttığı göze çarpıyor; özellikle geçtiğimiz yıl, Afganistanda bulunan yabancı askeri güçlere karşı girişilen saldırılarda 1000 civarında askerin öldürülmesi, bunun bariz bir göstergesi. Afganistana ek otuz bin askerin gönderilmesi, Afganistandaki durumu hiçbir şekilde değiştiremeyecektir. Yabancı kuvvetler açısından olumlu bir değişikliğe yol açacak olsa dahi, bu değişiklik çok sınırlı ölçüde ve kısa bir süreliğine olacaktır. Zira Taliban hareketi, karargahı belli olan düzenli bir ordu değildir; bu hareket, örgütte çok güçlü konumlara sahip çeteci insanlardan oluşmaktadır ve bu insanlar, hem sayı, hem de eğitim ve mühimmat bakımından kendileriyle kıyaslanamayacak derecede güçlü olan NATO kuvvetleriyle doğrudan çatışmalara girişmekten kaçınıyor.
Başkan Obama, beklentileri karşılayacağına dair şüphelerinden dolayı, Afganistana gönderilen bu ek kuvvetler konusunda başlangıçta tereddüt etti. Ancak Afganistandaki generallerin morallerinin bozulmaması adına ve ayrıca, sonunda Afganistanda yaşanacak bir yenilgide, sorumlu tutulmaktan korktuğu için, mecburen generallerin ek kuvvet taleplerini yerine getirdi. ABD Başkanı ve yönetimi, hem Iraktan, hem de Afganistandan yeni yılda sadece kötü haberler alacaklardır. Bu iki ülkede şiddet olayları, ABD kuvvetlerinin çekilmesini zorlaştıracak bir şekilde artıyor. İşte bu şiddet olaylarının gölgesinde bu iki ülkeden orduları çekmek, hem yenilgiyi kabul etmek, hem de bu iki ülke halkının, savaşan öteki tarafa terk edilmesi anlamına gelir.
Obama burada bir paradoks yaşıyor. Kendisi, önümüzdeki Kasım ayında yapılacak Kongre ön seçimlerinde, rakip Cumhuriyetçi Parti karşısında kendi partisinin konumunu güçlendirmek için, Irak ve Afganistandan güzel haberler işitmek istiyor. Ancak temenni etmek başka bir şey, meydandaki gerçekler ise başka bir şeydir; zira Afganistan ve Irakta yürütülen her iki savaşı da kazanmak mümkün değildir. Aynı şey, El-Kaide dahil, teröre karşı girişilen savaş için de söylenebilir.
Londrada Arapça yayımlanan Al-Quds Al-Arabi gazetesi, başyazı, 01 Ocak 2010, Arapçadan çeviren: Adnan Yılmaz