05 Ocak 2010 00:00

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a mektup

Bizler TEKEL işçileriyiz. Gençliğimizin en güzel ve en hareketli döneminde devlet size iş veriyorum diyerek bizleri kadrolu olarak TEKEL’e işe aldı.

Paylaş

Bizler TEKEL işçileriyiz. Gençliğimizin en güzel ve en hareketli döneminde devlet size iş veriyorum diyerek bizleri kadrolu olarak TEKEL’e işe aldı. Gece gündüz demeden yıllardır alın terimizle çalışarak bu devlete hizmet ettik. Birçok arkadaşımız TEKEL’de ağır çalışma şartları altında çalışırken meslek hastalığına yakalanarak hayatını kaybetmiş, birçoğu da sakat kalmış sağlığını kaybetmiştir.
2008 yılında sigara fabrikalarının özelleştirilmesiyle işimiz elimizden alınmış; tütün almayan devlet bizleri işlevini yitirmiş yaprak tütün işletmelerine nakletmiştir. Şimdi ise tütün almayan ve atıl durumuna düşürülen Yaprak Tütün İşletmeleri ise kapatılarak 12 bin TEKEL işçisinin iş akitleri iş sözleşmeleri feshedilerek kapı önüne konulmaktadır. Sayın Başbakan ise meydanlara çıkarak isteyeni ‘çağdaş köle’ diye bilinen 4-c kapsamında yılda 10 ay çalışma ile yıllık ücretin asgari ücretin bile altında olan bir ücretle hiçbir sosyal hakkı bulunmayan (Kıdem tazminatı hakkı, izin hakkı, iş güvencesi) bir sistemde istihdam ediyoruz diye söylemektedir. Sayın Başbakan 4-c’yi al başına çal. Sayın Başbakan iktidara gelmeden önce seçim meydanlarında o dönemin iktidarına hitaben bir çay ile bir simidin hesabını yaparak bu halkı kandırdı ve iktidara geldi. Tek başına ve güçlü bir şekilde geldi ama Başbakan o çay ile simidin hesabını unutmuş olacak ki 5 kişilik bir ailenin bir ay boyunca sadece ve sadece günlük simit ve çay ile geçinmeye çalışsa 4-c’de çalışan bir kişinin aldığı paradan daha fazla tuttuğunu hesaplayamıyor.
TEKEL işçisine ve özelleştirme mağduru işçilere 4-c’yi layık görüyor. Büyük bir marifetmiş gibi kameraların karşısına çıkarak biz mağdur etmiyoruz 4-c’de istihdam ediyoruz diyor. Yazıklar olsun Başbakan’a. Direne direne kazanacağız. Yine Sayın Başbakan meydanlarda, “TEKEL işçileri yatıyorlar, yatarak para alıyorlar ve almak istiyorlar; devletin malı deniz yemeyen domuz” diyerek halkın gözünde haklılığını anlatmaya çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’na işçisine hakaret etmek domuza benzeterek onuru ve gururuyla oynamak yakışmamıştır. TEKEL işçileri olarak Başbakan’ı kınıyoruz ve özür dilemesini bekliyoruz. Çünkü Başbakan’ın görevi işçisini işten atmak, işçisinin onuru ve gururuyla dalga geçmek, oynamak, çocuklarının geleceğini yaşama haklarını elinden almak değil tam tersine vatandaşına işçisine iş imkanı yaratmak istihdam sağlamak çocuklarının geleceğini temin etmektir. Oysa yıllardır Başbakan’ın yatarak para alıyorlar dediği TEKEL işçileri yıllarca gece gündüz demeden ağır şartlar altında çalışmış devletine hizmet etmiştir. Ne yazık ki Sayın Başbakan sigara fabrikalarını satarak peşkeş çekerek TEKEL işçilerinin işini elinden almıştır. TEKEL işçilerini Yaprak Tütün İşletmelerine aktararak devlet burada çalışın demiştir. Aradan geçen bir yıl içinde gerek temsilci olarak seçtiğimiz işçi arkadaşlarımız gerekse sendika temsilcilerimiz defalarca gerek AKP il başkanlıkları yada temsilcileri gerek bölge milletvekilleri gerekse meclisteki bakanları ziyaret ederek sorunlarımızı dile getirmeye çalıştık. Devlet tütün almadığı için işletmelerin işlevini yitirdiğini, atıl duruma geldiğini bizler yatarak para almak istemediğimizi çalışan kurumlarda çalışmak istediğimizi anlatmaya çalıştık ama kimse bizi dinlemedi. Aldığımız cevap hep aynıydı: “Maaşınızı alıyor musunuz? Karnınız doyuyor mu? Gidin oturun oturduğunuz yerde” denildi. Sayın Başbakan bunları söyleyen senin bakanların senin vekillerin senin partin. Şimdi soruyoruz size; siz bize iş verdiniz de biz çalışmayız mı dedik? AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç kendisini sorunlarını dile getirmek için ziyaret eden TEKEL işçilerine fabrikaların özelleştirilmesi kapsamında yaşanan süreç içinde 19 Mayıs halkına, oy toplama uğruna fabrikayı satacağız çalışan işçileri atarak sizleri işe alacağız deme cüretini göstermiş ve yine işçilere şu elimdeki çayın çöpü kadar ne sizin ne de oyunuzun değeri yoktur diyerek işçiye karşı beslediği kinini ve düşmanlığını açıkça ortaya koymuştur. Bu cesareti nereden alıyor Sayın Başbakan, tabi ki sizden. Bu da gösteriyor ki AKP işçi düşmanıdır. Suat Kılıç meydanlara çıkıp Samsun halkından ve TEKEL işçisinden derhal özür dilemelidir. Sayın Başbakan yine meydanlarda, “İşçilere tazminatlarını veriyoruz dileyen iş kurar dileyen çağdaş köle olarak 4-c’de istihdam ederiz” diyorsunuz. Diyorsunuz ki ben Türkiye’nin her iline en az üç defa gittim. İlere gitmek gezmek önemli değil Sayın Başbakan, sokağa çık halkın arasına gir ve sana soruyoruz sen ve milletvekilleri kaç lira maaş alıyorsunuz? Halka açıklayın. Kaç lira tazminat veriyorsun da iş kurun diyorsun. 30 bin liraya ne gibi bir iş kurulur çık açıkla yol göster ki bizde ona göre iş kuralım. Yada 650 liraya çağdaş köle olarak nasıl geçinebiliriz onu açıkla. Sabırsızlıkla göstereceğin yönü ve önerilerini bekliyoruz. Sen Başbakan’sın halkına hizmet için seçildiysen bizlere yol göstermek zorundasın. Sayın Başbakan başını ellerinin arasına koyarak elini vicdanına koyarak düşünsün. Vicdanı varsa eğer ama vicdanı olsaydı işçileri aşağılayan hakaret dolu sözleri prim yapmak uğruna meydanlarda söylemezdi. TEKEL işçileri ve aileleri 650 liraya nasıl geçinecek ve çocuklarına 650 lirayla nasıl bir gelecek bırakacak onların geleceğini nasıl temin edeceklerdir? Başbakan gittiği her yerde üç çocuk yapın diyor ama onların geleceğinin nasıl sağlanacağını söylemiyor. TEKEL işçileri olarak TEKEL aileleri olarak üçüncü çocuklarımızın listesini yaparak çocukları Başbakan’a göndereceğiz Başbakan onların geleceğini sağlasın. Sayın Başbakan’a sormak istiyoruz, “TEKEL işçileri yatarak para kazanıyorlar ve yatarak para almak istiyorlar biz yatarak para kazanma devrini kapattık” diyor. Başbakan ve tüm Türkiye şunu iyi bilmelidir ki TEKEL işçisi hiçbir zaman yatarak para almamıştır ve yatarak para istememektedir. Çünkü TEKEL işçisinin sadakaya ihtiyacı yoktur çünkü TEKEL işçisi alın teri dökmeden evine para sokmak istememektedir hele de şunu iyi bilmelisiniz ki TEKEL işçisinin AKP’nin sadakasına ihtiyacı hiç yoktur.
TEKEL işçileri günlerdir Ankara’nın göbeğinde Ankara sokaklarında yasal demokratik olan ekmek, hak mücadelesini yaparken açılımı Ankara sokaklarında gerçekleştirmiştir. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle hep birlikte el ele vererek kardeş olduklarını haykırarak hak arama mücadelesi vermektedir ve en büyük açılımı gerçekleştirmişlerdir. Bu mücadele sonuna kadar devam edecektir. Ölmek var dönmek yok. Daha dün meclis kürsüsünde muhalefete Sivas’ın ötesine gidemiyorlar diye seslenen Sayın Başbakan ve ekibi Ankara’nın merkezinde zor şartlar altında soğukta sokaklarda yatarak hak arama mücadelesi veren TEKEL işçilerinin yanına gitme cesareti gösteremeyen TEKEL işçilerine derdiniz sorununuz nedir diye sorma cesareti gösteremeyen AKP iktidarının adaleti bu mudur? Bu mudur Başbakan’ın herkese eşit mesafedeyiz herkese kapımız açık herkesin sorunlarını çözüyoruz anlayışı? Evet maalesef anlayış bu. Çünkü şimdiye kadar bir ses çıkmadı kimse gelip ya sizin bu karda kışta soğukta derdiniz sıkıntınız nedir diye sorulmadı. Ama şunu iyi bilin ki direne direne kazanacağız. Günlerdir Ankara sokaklarında yasal kanunlar çerçevesinde demokratik haklarını arayan hiçbir taşkınlık yapmadan çevresine zarar vermeden emniyet güçlerine taş atmayı bırak leblebi bile atmadan hak arama mücadelesi veren TEKEL işçilerine o soğukta tazyikli su sıkarak biber gazı sıkarak ve yere düşenlere cop ve tekmelerle saldırarak ve ağza alınmayacak hakaretleri küfürleri söyleyerek saldırmak hangi ahlaka hangi demokrasiye hangi eşitliğe sığmaktadır? Sayın Başbakan açıklasın, onun adaleti, demokrasisi, açılımı bu mudur?
Sayın Cumhurbaşkanı’na da sormak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız sizin göreviniz nedir? Günlerdir TEKEL işçileri Ankara sokaklarında hak arama mücadelesi vermektedir neden çözüm için devreye girmiyorsunuz? Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde en yetkili kişisiniz. Bu halk size güveniyor halkın size olan güvenini kaybetmeyin lütfen! Sağduyulu hareket etmenizi bekliyoruz.
REMZİ ALTUNBAŞ Samsun TEKEL İşçileri adına
ÖNCEKİ HABER

TEKEL işçilerinin direnişi üzerine

SONRAKİ HABER

Dağ gibi borçlar dışında bir şeyleri kalmayınca...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa