08 Ocak 2010 00:00

GERÇEK

Tek Gıda-İş Sendikası’nın TEKEL işçileri arasında yaptığı “referandum”un sonucu dün açıklandı: Mücadeleye devam!

Paylaş

Tek Gıda-İş Sendikası’nın TEKEL işçileri arasında yaptığı “referandum”un sonucu dün açıklandı: Mücadeleye devam!
TEKEL işçileri böylece, öncelikle hükümet sermaye cenahından gelen “Bunlar Türk-İş’in önüne toplanmış 500 kişi” yalanını, söyleyenlerin yüzüne çarparken, oylamaya katılanların neredeyse tamamı*, “Mücadeleye devam”dan yana irade beyan etmiştir! Üstelik de oy kullanılan alanları bir şenlik alanına dönüştürerek, yorulmadıklarını, daha da bilenmiş ve daha bir bilinçle kavgalarını sürdüreceklerini ilan ederken, azim ve kararlılıklarını sadece oylarıyla değil tavır ve davranışlarıyla da gösterdiler.
Evet, bir kez daha TEKEL işçileri kendi üstlerine düşeni yaparak, 25 gündür verdikleri emek mücadelesinin en önünde yürüme kararlılığını sürdüreceklerini de dosta düşmana ilan ettiler.
Ve artık şimdi; karar ve kararlılık sırası Türk-İş’tedir: Türk-İş, işçi ve emekçi kamuoyuna ilan ettiği; TEKEL işçilerini destekleme ve sınıfın öteki taleplerini de (bunları Türk-İş Genel Başkanı Kumlu her vesileyle dile getiriyor) öne çıkararak, harekete geçmek durumundadır. Türk-İş açısından bunun ilk adımı da “Cuma Eylemleri”ni daha aktif ve etkin hale getirmek ve 10 gün önce alınan “yurt çapında diğer emek örgütleriyle ortaklaştırılan geniş katılımlı mitingler yapılması” kararından başlayarak, ilerlemek üzere harekete geçmektir. Elbette durumun gerektirdiği yeni kararları da alarak!..
Ve şimdi artık karar ve kararlılık sırası, diğer sendikalarda ve emek örgütlerindedir: 25 gündür, TEKEL işçilerinin mücadelesini desteklediklerini ilan edip Türk-İş’in önüne giden sendikalar, emek örgütleri, meslek örgütleri, her türden emekten yana siyasi parti ve çevreler, kadın çevreleri, artık TEKEL işçilerini ziyaret ve küçük dayanışma gösterilerinin ötesine geçmelidirler. Dahası; bütün bu odaklar, sermaye cephesinin emek cephesine yönelttiği saldırıyı püskürtmek üzere de Tek Gıda-İş ve Türk-İş’in kararlarını destekleyen, yeni ve daha ileri kararlar almalarını yüreklendiren, emek örgütlerine yakışan bir mücadele hattında birleşmek, mücadeleyi ortaklaştıran bir emek cephesi oluşturmak yükümlülüğündedirler.
Ve şimdi artık karar ve kararlılık sırası, “yerel platformlarda”dır: Tüm ülkedeki yerel platformlar, ülke çapında, daha önce SSGSS mücadelesi döneminde olduğu gibi emek güçlerinin birleşik mücadelesini örgütlemek üzere harekete geçme sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Tüm il ve mümkünse tüm ilçelerde, tüm sanayi havzalarında, başlıca üretim ve hizmet birimlerinde, bütün emek örgütlerinin yerel örgütleri, emekten yana partilerin yerel örgütleri, bu mücadeleyi ülke sathına yaymak; bu amaçla yerel mücadele platformları oluşturmak, emek mücadelesinin ortak eylemine katılma onurunu taşımak üzere harekete geçmek göreviyle karşı karşıyadır.
Açıktır ki; böyle geniş bir örgütlenme ve mücadelede ileri doğru küçük bir adım bile, örgütsüz ve kölece koşullarda çalışmaya zorlanan milyonlarca işçiyi, geleceği karartılmış geniş emekçi kesimleri; işsizleri, emeklileri, gençleri, yoksul semtlerin kadınlarını, esnaf ve zanaatkarları, tarım işçilerini, küçük üreticileri de harekete geçirecek bir kıvılcım olacaktır. Bunun koşulları vardır. Kamu emekçilerinin grevi ve TEKEL işçilerinin eylemlerine gösterilen destek ve geniş halk kesimlerinden gösterilen sempati, bunu göstermektedir.
Emek mücadelesinin bugün karşı karşıya olduğu sorunlar ve TEKEL işçilerinin bu hassas dönemde gösterdiği inisiyatif, emek güçlerine mücadelelerini daha ileri taşıma fırsatı sunmuştur. Sendikalar, emek örgütleri, emekten yana sendikacılar, ileri işçi kesimleri, sınıf partisi ve emekten yana siyasi çevreler, bu fırsatı heder etmemelidirler.
Elbette bu imkanlar kendi kendine gerçek olmaz. Yukarıdaki tablo, ancak bütün bu çevrelerin samimiyet ve sonsuz bir enerjiyle çalışmalarıyla başarılabilir. Aksi halde yukarıda ortaya çıkan tablo, sadece ham hayal olur!
Onun içindir ki bugün, her birimizin elindeki her imkanı sonuna kadar kullanacağı bir gündür.

(*) Oylamada 9 bin 628 kişi “Mücadeleye devam” anlamına gelen beyaz oy kullandı. Ret oyu ise 55’te kaldı.
İ. Sabri Durmaz
ÖNCEKİ HABER

Yine JiTEM, yine karanlık!

SONRAKİ HABER

Sağlık hakkı için ortak mücadele çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa