08 Ocak 2010 00:00
Vekilin ettiğine bak!
Tuzla tersanelerinde kriz gerekçesiyle işçilerin işten atılması ve işçilere tazimat ödenmemesi, kanıksanan sıradan bir olay haline geldi.
Tuzla tersanelerinde kriz gerekçesiyle işçilerin işten atılması ve işçilere tazimat ödenmemesi, kanıksanan sıradan bir olay haline geldi. Tazminat karşılığı verilen çeklerin karşılıksız çıkması, verilen senetlerin ödenmemesi de... İçinde yasalara bağılılık yemini eden bir milletvekili de olunca, olay aynı rahatlıkla kanıksanamıyor.
Olay, AKP Milletvekili Kemal Yardımcının sahibi olduğu Türkler Tersanesinde faaliyet gösteren Hedef Makine isimli taşeron firmada yaşanıyor. Firma, 2008 yılı sonunda krizi bahane ederek 50ye yakın işçiyi işten çıkarıyor. İşten atılan işçilerin tazminatları asgari ücret üzerinden hesaplanıyor. Ödemelerin senetlerle yapılacağı söyleniyor. Ve vadesi bir yıla yayılan senetler hazırlanıyor.
Pendik Kavakpınar Mahallesinde oturan tersane işçisi Ahmet Bayındıra da bu senetlerden veriliyor. 2008 yılı sonunda işten atılanlar arasında bulunan Bayındır, Hedef Makinede 3 yıl kaynakçı olarak çalışmış. Üç yıllık emeğinin karşılığı olan tazminat alacakları için kendisine verilen senetlerin vadesi dolduğunda, kendisine herhangi bir ödeme yapılmamış.
İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TUZAĞI
Kendisini Kadıköy İcra Müdürlüğünde görevli biri olarak tanıtan Abdullah Polat isimli şahısla tanışmasıyla, senetleri tahsil edebilmek için girişimlerde bulunan Bayındırın içinde bulunduğu durum iyice sarpa sarıyor. Polat, dosyanın bir an evvel açılacağını söyleyerek, senetlerin arkasını ciro ettiriyor. Bayındır, cİro işleminin ardından şahısa ulaşamıyor. Bunun üzerine Kadıköy İcra Müdürlüğünde araştırma yaptıran Bayırdır, böyle bir şahsın görevli olmadığını öğrenerek dolandırıldığını anlıyor.
Bayındır şimdi isyan ediyor: Tersanelerde köle koşullarında çalıştım. Bahanelerle işten çıkarıldım. Yıllarca biriken emeğimin karşılığı tazminatlarımızı alabilmek için bize verilen senetler ödenmedi. Dolandırıcıların eline düştüm. Senetlerin tarihi geldiğinde Türkler yetkilileri ve taşeron firma yetkilileriyle görüştüm, fakat hem tersane yetkililerinden hem de taşeron temsilcilerinden aynı cevabı aldım: Yapacak bir şey yok! Gidin mahkemeye başvurun. Bu hukuksuzluk, bir milletvekilinin sahibi olduğu tersanede yaşanıyor. Vekilin işi haklarımızı korumak değil mi? Başbakan ve hükümete sesleniyorum. Hani teğet geçmişti? 3 yıllık tazminatımızı bile almıyoruz. Yıllardır bu tersaneler hiç mi kâr yapmadı? Bu tür sorunlar tersaneler genelinde artık çok sık yaşanıyor. Yıllardır biriken tazminatlarımızı alamayarak patronlar tarafından dolandırıldık, yetmezmiş gibi şimdi de piyasada dolaşan dolandırıcıların eline düştük. Her tarafta aynı keyfilik, aynı mağduriyet... Sadece izlemekle mi yetinecekler?
TEK ÖRNEK DEĞİL
Bayındır yalnız değil. Tuzla tersanelerinde kriz bahane edilerek binlerce işçi işten atıldı. Tersanelerde taşeron firmalarda çalışan işçiler, tazminatları ödenmeden işten atılmaya devam ediyor. 1 yıl önce işten atılan işçiler, hâlâ tazminatlarını alabilmek için uğraşıyor.
(İstanbul/EVRENSEL)
Özgür Akgül
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
