10 Ocak 2010 00:00

Marmara Denizi’nde kirlilik canlıların DNA’sını bozdu

BİNLERCE sanayi tesisi ve ev atıklarını Marmara Denizi’ne taşıyan Ayamama ve Haramidere, Marmara Denizi’ndeki doğal yaşamı tehdit ediyor. Yapılan bilimsel araştırmalar, kimyasalların deniz canlılarının DNA’sını etkileyebilecek boyutlara ulaştığını açığa çıkardı.

Paylaş

BİNLERCE sanayi tesisi ve ev atıklarını Marmara Denizi’ne taşıyan Ayamama ve Haramidere, Marmara Denizi’ndeki doğal yaşamı tehdit ediyor. Yapılan bilimsel araştırmalar, kimyasalların deniz canlılarının DNA’sını etkileyebilecek boyutlara ulaştığını açığa çıkardı.
Fatih Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünün yürüttüğü “Ayamama ve Haramidere Derelerindeki Genetoksik Kirliliğin SOS-Choromotest Medodu ile Belirlenmesi” çalışması kirliliğin boyutlarını ortaya çıkardı. Araştırmaya öncülük eden Doç. Dr. Mustafa Petek, Haramidere’nin denize döküldüğü bölgeden alınan örneklerde yapılan incelemenin kirliliğin vahim boyutlarını gösterdiğini belirten Petek, “Yapmış olduğumuz genetik incelemelerde DNA’yı bozucu etkileri olduğunu ortaya çıkardık. Kirlilik buradaki yaşayan canlılarda doğrudan genetiğini bozucu etkiler ortaya çıkaracaktır. Bunlar da yapılarında kanser gibi değişik hastalıklarının ortaya çıkmasına ve bir sonraki nesillerin yapılarının bozulmasına sebebiyet verecektir” şeklinde konuştu.
AĞLARINA YARALI
BALIKLAR TAKILIYOR
Diğer yandan bölgede bulunan irili ufaklı yüzlerce fabrika ve binlerce evin atığını Marmara Denizi’ne taşıyan Haramidere’nin denizle buluştuğu bölgedeki kirlilik, durumu, gözler önüne seriyor. Derenin taşıdığı tonlarca pislik her gün adeta balçık halinde Marmara Denizi’ne boşalıyor. Derenin döküldüğü alana gelen balıklar oksijensizlikten ölürken, geçimlerini bölgede avlanarak geçinen balıkçılar ise her gün ağlarına onlarca yaralı balığın takıldığını belirtiyor.
Bölgede balıkçılık yaparken kirlilik yüzünden gözünden ameliyat olmak zorunda kaldığını aktaran Sadık Arda, “Dere her gün kimyasal maddeleri, hayvan atıklarını, boyaları denize taşıyor. Hepsi bizim balık tuttuğumuz yere akıyor. Ama oraya ağ atmaya mecburum.” İfadelerini kullandı.
Geçimini dalgıçlık yaparak kazanan Sami Koyuncu ise Haramidere’nin denizin altındaki bütün yaşamı öldürdüğünü belirterek “Haramidere’nin atıkları denizin altındaki yaşamı öldürmüş durumda. Yengeçler dahil bütün canlılar ölüyor. Yazın başında temmuz ayında bir dalışımda midye bulduğumuz yerlerin yaklaşık 1 metre üstü tortuyla kaplanmıştı. Biz o bölgeye 2-3 senedir dalış yapmıyoruz. Dalış yaptığımız zaman vücudumuzun çeşitli yerlerinde ağzımızda yara çıkıyor. ” dedi.
Ağlarına takılan bazı balıkların üzerinde yaralara rastladıklarını anlatan Aytaç Soydem isimli balıkçı ise, “Bildiğiniz bir iltihap kapmış yarayı düşünün o şekilde balıkların üzerinde yaralar oluşuyor. Gördüğünüz zaman dahi o balığı yeme imkanınız yok. Araştırma yapılsa o balığın neler barındırdığı bilimsel olarak ortaya çıkacaktır.” (Cihan/İSTANBUL)
Gürkan Tuzlu
ÖNCEKİ HABER

ABAKÜS

SONRAKİ HABER

KİRVEME MEKTUPLAR

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...