12 Ocak 2010 00:00

DÖNÜŞÜM

Başta kamu, metal, kimya, inşaat olmak üzere bu yıl toplam 54 branşta 9.4 milyon emekçinin ücret toplusözleşmeleri gündemde.

Paylaş

Başta kamu, metal, kimya, inşaat olmak üzere bu yıl toplam 54 branşta 9.4 milyon emekçinin ücret toplusözleşmeleri gündemde. İlk TİS görüşmeleri yerel ve federal düzeyde çalışan yaklaşık 1.8 milyon kamu emekçileri ile yapılacak. Kamu emekçilerinin örgütlü olduğu Birleşik Hizmet Sendikası (ver.di) başlangıcı yapacak. Yüzde 5 kapsamında “toplu paket” ile görüşmelere hazırlanan ver.di ücret artışının yanı sıra kısmi emeklilik, meslek eğitimini bitiren genç kamu emekçilerinin en azından 2 yıllığına işe alınması, doğu ve batı arasında ücret farkının ortadan kaldırılması, kıdem tazminatlarının yeniden düzenlenmesi, meslekte yükselme şansının iyileştirilmesi gibi talepleri de görüşmek istiyor.
Bütün taleplerin birden görüşülmesi şüphesiz iyi bir tutum. Ne var ki bütün bu taleplerin karşılanması için “yüzde 5’lik toplu paketin” yeterli olacağının ileri sürülmesi gerçeği yansıtmıyor. Sendikal çevrelerden sadece doğu ve batı arasındaki ücret farkının ortadan kaldırılması için bile bu talebin yeterli olmadığı söyleniyor
Sendika merkezinin bunu bilmesine karşın bütün taleplerin karşılanması için yüzde 5’lik fazla harcamanın yeterli olacağını ileri sürmesi taleplerin önemli bir kısmından vazgeçileceği anlamına geliyor.
3.4 milyon emekçinin çalıştığı metal ve elektro işkolunda somut talepler henüz belirlenmedi. Sendika yönetimi kriz nedeniyle bu TİS döneminde asıl görevin işyerlerini korumak olduğunu söylüyor. IG Metall bunun için haftalık çalışma sürelerinin 25 saate kadar düşürülmesini gündeme getirdi. Krizin devam ettiği için çalışma sürelerinin tam ücret karşılığı kısaltılamayacağını bildiren sendika yönetimi, “Çalışma sürelerinin kısaltılmasının maliyeti işveren, işçi ve devlet arasında adil dağıtılmalı” görüşünü savunuyor.
Metal sektöründe şu an geçerli olan haftalık çalışma süreleri 35 saattir. TİS’lere eklenen ek bir maddeyle işverenler “ekonomik nedenleri” ileri sürerek haftalık çalışma sürelerini ücret karşılığı olmadan 30 saate düşürebiliyorlar. Ve bu birçok işletmede uygulanıyor. İşyerlerini korumak için çalışma sürelerinin ücret karşılığı olmadan beş saat daha kısaltılması işçiler için toplam yüzde 28.57 ücret kaybı anlamına geliyor! Zaten kriz nedeniyle birçok fabrikada vardiya zamları kesilmiş, izin ve Noel ikramiyeleri kısmen veya tümden gasbedilmişti.
Krizin başladığı günden bu yana Alman sermayesinin çıkarları doğrultusunda politika yapan IG Metall yönetimi “Başka alternatifimiz yok” diyor. Önümüzdeki haftalarda yapılacak olan bölge toplantılarında metal sendikası taleplerini somutlaştıracak. Tabandan gelen sendikacıların da böyle düşünüp düşünmediği yapılacak toplantılarda görülecek.
Kimya sendikası IG BCE ise TİS görüşmelerinde “makul ücret artışı sağlamaya” çalışacaklarını açıkladı. “Makul ücret artışının” ne kadar olduğu konusu IG BCE yönetiminin sırrı olarak kaldı. Çalışma bakanlığı tarafından yapılan son bir araştırmada Almanya’daki brüt ücretlerin 2000-2009 arasında yüzde 18 arttığını gösteriyor. Aynı dönem yaşanan toplam enflasyon ise yüzde 47 olarak gerçekleşmiş! Yani reel ücretler yüzde 29 düşmüş! Aslında işçi ve emekçilerin daha fazla feragat edecek durumları yok.
SERDAR DERVENTLİ
ÖNCEKİ HABER

Envanterden biraz fazlası

SONRAKİ HABER

Kıbrıs’ta müzakereler ‘yoğunlaştı’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...