RAMP IŞIKLARI

Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatroları birbirinden ilginç yazarların farklı tarz ve üsluplarda tiyatro metinlerini seyirciyle buluşturmaya devam ediyor. Usta Yazar Orhan Kemal'in romanından uyarlanan 'Tersine Dünya, bir töre tragedyası olarak yazılmış olan genç yazar Deniz Altun'un kaleme aldığı 'Güle Ağıt', Steven Berkoff'dan 'Dolu Düşün Boş Konuş' adlı fars türünde bir oyun ve Richard Nash'dan 'Yağmurcu' adlı oyunları her ayın farklı günlerinde seyirci ile buluşturuyor.
Topluluk bu sezon Türkiye tiyatro yazarlığında kendine özgü bir üslup yaratarak son dönemlerde adından söz ettirmeye başlayan Civan Canova'nın absurd ve komik unsurları farklı bir kurgu ile biçimlendirdiği "Sokağa Çıkma Yasağı" adlı ilginç komedisini sahnelemeye devam ediyor. Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın genç yönetmeni Emrah Eren'in rejisi ile seyirci karşısına çıkarılan oyunun dekor tasarımı Ali Yenel'e kostüm Gönül Sipahioğlu'na ait. Yüksel Aymaz'ın ışık tasarımı ile katkı sunduğu oyunun dramaturjisini Ceren Ercan yapıyor.
'Sokağa Çıkma Yasağı' coğrafyası ve dönemi belirsizleştirilerek kurgulanan, içinde absürt unsurlar da barındıran farklı bir komedi. Dışarıda sokağa çıkma yasağı devam ederken bir otel odasında birbirini daha önce hiç tanımayan insanların aralarındaki iletişim kurma biçimleri ve aralarındaki yabancılığı aşma girişimlerindeki akıl dışılık ve boşunalık özel bir dil kullanılarak ortaya konulur. Oteldeki insanlar dışarının hem farkındadır hem değildir. Otelde kapalı kalmak onları rahatsız etmez bu zaman diliminde farklı meşguliyet ve meşgalelerle vakit geçirirler ama aynı zamanda yeni bir kimlik edinme peşindedirler. Otel lobisinde herkes gündelik gerçeklikten yalıtılmış, insanın özgürlüğüne kasteden bir yasağı itirazsız kabul etmişlerdir.
Bu ilginç ve arka planı politik söylem ve tavırla kodlanmış oyunun yorumunda Yönetmen Emrah Eren, antimilitarist bir yaklaşımla metni daha tanıdık ve hafızalarda derin izler bırakan bir döneme getiriyor. Sahne sağı ve solunda panzerler ve dönemin politik ve askeri sertliğini imleyen daha başka göstergeler. Metnin bu yaklaşım ve yorumla sahneye getirilmesi kuşkusuz önemli ancak absürt unsurun daha belirgin kullanımı oyunun genel kurgusu ve tarzı açısından zorunlu olmalıydı. Eren içinde bulunduğumuz döneme hem tarihsel bağlamı hem de güncel aktüel gerçekliği de kapsayacak bir biçimde eleştirel bir yaklaşım getiriyor, Eren bu yaklaşım tarzı ile içinde bulunduğumuz durumun absürt rengine politik bulanıklığına ve kaosa özel bir vurgu yapıyor.
İnsanın insana yabancılaştığı, kültürel ve dilsel bir kırılmanın yaşandığı, insanların kendilerine verilen görevleri itirazsız olarak kabul ettikleri bir ortamın anlatımı politik olabilmelidir. Emrah Eren bu genel doğruyu okunaklı bir şekilde görselleştiriyor ve ortaya içinde absürt ögelerde daha az yer verilen bir fotoğraf çıkarıyor. Ve bu politik dili antimilitarist bir tavırla daha doğrudan bir anlatım tekniği olarak tercih ediyor. Bu yanıyla aslında metnin absürt unsurlarını da biraz ötelemiş oluyor.Bu yaklaşımı ile Eren, her halde hayatın absürt yanını fotoğraflamak yerine politik olanı sorgulamak ve anlatmak ihtiyacı duyuyor.
Eren bu anlatım tekniğine sahnenin diğer unsurlarını da ustaca kullanarak özel bir uyum sağlıyor ve ortak bir dil yakalıyor. Oyuncular başta olmak üzere dekor ve kostüm bu anlatımın başat unsuru haline getiriliyor. Oyuncular düşle gerçeğin iç içe geçtiği bir anlatımda önemli bir görev üstleniyorlar. Her bir oyuncu sesleri, tavırları ve psikolojik derinlikleri ile her sahnenin duygusal ve düşünsel derinliğine ve metnin tarzına uygun bir tavırla özel bir vurgu yapıyorlar. Yüksel Aymaz'ın ışıkları, Ali Yenel'in klasik dekor tasarımı renk ve çizgi ve oyunun anlamı ve anlatımına özel bir vurgu yapıyor. Sokağa Çıkma Yasağı Ocak ayı içinde 6-12-19 ve 26 tarihleri arasında Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde izlenebilir.
METİN BORAN