Seçim kazanı kaynıyor

2010’un ilk günlerinde siyaset gündemine ‘erken seçim’ damgasını vurdu. Muhalefet liderleri Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli, yılın ilk grup toplantısında olduğu gibi ikincisinde de erken seçimin ülkeyi içinde bulunduğu kaos ortamından çıkaracak tek çözüm olduğunu söylediler. Erdoğan ise iki lidere çatarak erken seçime karşı çıktı. “Artık test edilmiş bir siyasi partisiniz. Durumunuz ortada” diyen Erdoğan, “Bu demektir ki, size zaten böyle bir görev teslim edilemez” ifadesini kullandı.
ERDOĞAN: “ONLAR ÇETEYLE, BİZ GENELKURMAYIMIZLA!”
Erdoğan, Genelkurmay başkanı ile yaptıkları görüşmeleri eleştiren muhalefete sert çıktı. Erdoğan, “Genelkurmay başkanı ile 10 gün içinde 2 kez görüşmemiz ana muhalefeti rahatsız ediyor. Niye rahatsız oluyorsun? 3, 5, 10 kez görüşürüm. Sana ne? Böyle saçmalık olur mu? Onlar çeteyle, mafyayla avukatları vasıtasıyla görüşüyor, biz de Genelkurmayımızla. Bizim farkımız bu” dedi.
YALAN SÖYLÜYORSUNUZ YALANNNN!..
Erdoğan, “Kürtçe ikinci dil olacak” ve “Kürtlere maaş bağlanacağı” yönündeki iddialar için de, “Yalan söylüyorsunuz yalan! Böyle bir şey yok” dedi. Erdoğan, “Kürtlere her ay şu kadar maaş verilecek. Nereden duydun bunu yahu? Yalan söylüyorlar. Öbür tarafta, resmi dil Kürtçe olacakmış! Yok böyle bir şey, kim söyledi bunu? Tayyip Erdoğan mı? Beşir Atalay mı? Yalan söylüyorsunuz yalan” diye konuştu. Erdoğan’ın sözleri, ‘Haneler’ dizisinde Kadir İnanır taklidinin yapıldığı Yaban karakterinin sözlerini hatırlattı.
BAHÇELİ: SEÇİM ŞART
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim yapılması için gereken şartların oluştuğunu savunarak, “Seçime gitmek için isyan mı, savaş hali mi, çatışma mı, bölünme mi olması gerekmektedir?” dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Başbakan’a hatırlatırım ki korkunun da ecele faydası yoktur” dedi. Bahçeli seçim isteğini “Başbakan Erdoğan ‘Seçimler zamanında yapılacak’ dese de ve bunu samimiyetle istese de yorgun, yılmış, yıpranmış, inandırıcılığını kaybetmiş bir hükümetin devamı mümkün görülmemektedir” sözleri ile yineledi.
Bahçeli, Meclis’te bu sözleri sarf ederken, MHP seçim çalışmalarına başladı. Türkiye genelindeki teşkilatlar, genel merkezde eğitime alınmaya başlandı. Ayrıca Bahçeli, Erzurum ve Urfa’da “Bin Yıllık Kardeşliği Yaşa ve Yaşat” mitingleri düzenleyecek. (Ankara/EVRENSEL)

---

BAYKAL ÇAREYi GÖSTERDi!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu. Ülkenin kaosa sürüklendiğini ifade eden Baykal, “Bu tablo karşısında çare millettir” diyerek, seçime işaret etti. Baykal özetle şöyle konuştu:
* TİB faaliyete devam ediyor. Anayasa Mahkemesi iptal etti. Başkanı görevine hâlâ devam ediyor. 34 tane atama yapılaması gerekiyor Yargıtay’a. Milyonlarca insan yargı kapısında. Vatandaşın derdi var. Dertli...
*Bu acı tabloyu demokrasiye gidiş olarak tanımlamak mümkün mü? Türkiye’de demokrasiyi üniversiteler mi, sendikalar mı tehdit ediyor? Her birisi susturuldu. Demokrasiyi işçiler, eczacılar, öğrenciler mi tehdit ediyor? Hepsi yıldırıldı.
Bu manzara karşısında çare millettir. Türkiye’nin çıkış yolunu ortaya koyacak tek güç, milletin ta kendisidir. Başbakan ‘Erken seçim nereden çıktı?’ diyor. Bu, altında yatan partilerin söylemi değil milletin ihtiyacıdır.

---

REFERANDUM TEKLİFİNE ANAYASA ENGELİ

AKP’nin parlamentodaki sandalye sayısı yetmediği için referanduma gerek kalmadan bir Anayasa değişikliği yapılamıyor. 330-367 oy arasında Meclis’ten geçen değişiklikler de otomatik olarak halkoylamasına gidiyor. Referandum da, aynı seçim gibi sandık başı demek.
Şimdi iktidar partisi, Anayasa değişiklikleri için 120 gün sonra referandum yapılmasını öngören yasadaki süreyi 45 güne çekmek ve “120 gün çok uzun’’ diyerek 45 günde sonuç almak istiyor.
BİR YILLIK SÜRE VAR
Ancak Anayasa’nın 79. maddesi, halkoylaması işlemlerini seçim hukukuna bağlı kılıyor. Anayasa’nın 67. maddesi de, seçim yasalarındaki değişikliklerin, bir yıl içinde uygulanmayacağını öngörüyor. Anayasa değişikliğine ilişkin halkoylaması da seçim hukukuna bağlı olduğu için bu değişiklik bir yıl süreyle uygulanamıyor.
Yani Meclis, 120 günlük süreyi 45 güne indiren yasayı kabul etse ve Cumhurbaşkanı da bu yasayı onaylasa dahi, 45 gün sonra yapılacak bir referandumda ‘’Evet’’ oyu çıksa da, değişiklik ancak bir yıl sonra hayata geçebilecek.
(ANKARA)