Polisten öfke kontrolü dersi!

Şiddetin ne kadar yaygınlaştığını artık görmeyen kalmadı.
Bu şiddetin meşrulaşmasını sağlayan gelişmelerin başında ise devletin kolluk güçleri aracılığıyla uyguladığı şiddet geliyor. Öyle ki, polisin eylemlerde uyguladığı şiddetin özellikle çocukları ne kadar olumsuz etkilediğine dair çeşitli çalışmalar bile yapılmış durumda.
Bütün bunlar yaşanmamış gibi polis, çocuklara öfke kontrolü eğitimi vermeye başladı.
Konya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü, Selçuk Üniversitesi ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliğiyle küçük yaşta olmalarına rağmen çok sayıda suça karışan çocuklara yönelik ‘öfke kontrolü’ çalışması başlatıldı. Pilot olarak Konya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde eğitime alınan 15 çocuğa öfke kontrolü, stresle başa çıkabilme, problem çözebilme ve sosyal beceri davranışları eğitimi veriliyor. Proje ‘başarılı’ olursa eğitim ülke genelinde uygulanacak.
Çocuklar, haftalık periyotlar halinde öfke kontrolü, arkadaşlarının suç işleme teklifine ‘hayır’ diyebilme, stresle başa çıkabilme, karar verebilme ve problem çözümü gibi konularda ders alıyor.
DAYANIŞMAYI GELİŞTİRMİŞLER!
Çalışmanın ilk aşamasıyla ilgili raporda, eğitim gören çocuklarda yardımlaşma ve dayanışma duygusunun geliştiği vurgulandı. Her dayanışma eylemine saldıran polisin bunu nasıl başarabildiği ise merak uyandıran bir konu.
Projeyle ilgili açıklamada bulunan Doç. Dr. Mehmet Engin Deniz, çocukları suç işlemeye iten iki önemli etmenin tespit edildiğini söyledi.
Çocukların aile içi şiddet ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle suç işlediğini kaydeden Deniz, sosyal ve kültürel düzeyi düşük çocukların daha çok sorunlu olduğunu ifade etti.
Konya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Murat Kocal da çocukların rahatlıkla zaman geçirebilmeleri için bir dizi düzenleme yaptıklarını anlattı. Murat Kocal, satranç, sinema, tenis, internet salonu, futbol turnuvaları ve değişik oyun grupları oluşturulduğunu, çocuklara haftalık tarihi ve turistik mekanlarda gezi düzenlediklerini aktardı. (KONYA)

---

ÇOCUKLARA POLİS KİMLİĞİ

HATAY’da Toplum Destekli Polislik hizmetlerinin ana hedef kitleleri arasında yer alan çocuklar için sembolik çocuk polis kimlikleri hazırlandı. Hatay Toplum Destekli Polis Merkezi’nden yapılan açıklamada, polis ile çocuklar arasında sevgi bağını güçlendirmek, varsa önyargıyı kırmak, onlarla olan bağları güçlendirerek çevresine karşı duyarlı bir birey olarak yetişmesine katkıda bulunmak üzere, çocuk polis kimlikleri hazırlandığı açıklandı. (HATAY)

---

‘EMRAH’IN KATİLİ NEDEN KORUNUYOR?

Kürtçe şarkı söylediği için polis tarafından öldürülen Emrah Gezer’in babası Cemal Gezer, oğlunu öldürülen polisin korunduğunu belirterek, “polislerin son iki yılda öldürdüğü insan sayısı 79’a ulaştı. Sepetteki çürük yumurtaları hala neden koruyorsunuz” dedi.
27 Aralık 2009 gecesi, Ankara’da bir barda kardeşi Ramazan Gezer’le Kürtçe şarkı söyleyen Emrah Gezer, barda kendisi gibi eğlenmeye gelen bir polis tarafından öldürüldü. Olayın şokunu hala yaşıyan aile, işyerlerini taziye evine çevirdi. Daha önce yine polis kurşunuyla oğlu Baran Tursun’u kaybeden Mehmet Dursun ve Soner Çankal’ın babası Muharrem Çankal’ın da katılımıyla basın toplantısı düzenleyen Cemal Gezer, yaşanan katliamlara isyan etti. Cemal Gezer, “artık güneşimiz güneş değil, ayımız ay değil. Keşke oğlum trafik kazası geçirseydi, polis ne hale geldi” dedi. Kürtçe konuşmanın yasak olduğu dönemden bu yana oğullarının türkü bar işlettiğini ve Kürtçe müzik çaldıklarını belirten Gezer, “son 8 ayda ne olduysa oldu, benim oğlum bir barda Kürtçe söylediği için katledildi” diye konuştu. Olay sonrası oğlu Ramazan Gezer’in 4 gün gözaltında tutulduğunu ve kelepçeli olarak adliyeye sevkedildiğine dikkat çeken Cemal Gezer, “oğlumu öldüren polis ve yanındaki kadın ise korunuyor, onlara kelepçe takılmadı. Katil polis sanki zulme uğramış gibi koruma altına alınıyor” diyerek tepki gösterdi. Ankara Emniyeti’nin de, sorumluları açığa çıkartmak yerine tanıkları susturduğunu ve delilleri karartmaya çalıştığını ifade eden Gezer, olayın peşini bırakmayacağını söyledi. Kendilerine insan hakları derneklerinin, sendikaların ve partilerin destek vermemesini de eleştiren Gezer, demokratik kamuoyunun desteğini beklediklerini dile getirdi. (ANKARA)