10 Ocak 2010 00:00
G.Saray Türkiyedir!
Toplum olarak nerede olduğumuzu ya da olamadığımızı görebilmek adına çok uzaklara gitmeye gerek yok. Spor dünyamızda olup bitenler bu konuda fazlasıyla fikir veriyor.
Toplum olarak nerede olduğumuzu ya da olamadığımızı görebilmek adına çok uzaklara gitmeye gerek yok. Spor dünyamızda olup bitenler bu konuda fazlasıyla fikir veriyor. Ülke sporunun öncülerinden Galatasaray Kulübünün basketbol takımının tarihi bir skandala -daha doğrusu sahtekarlığa- imza atması, bu konudaki son örnek. Geçtiğimiz kasım ayında Galatasaray Cafe Crown basketbol takımının 5 maç cezalı Basketbolcusu Cemal Nalganın, sezon öncesi hazırlık maçlarında takımın diğer Basketbolcusu Tufan Ersözün formasıyla oynadığı ortaya çıkmış ve bu olay sonrasında ceza olarak sarı-kırmızılı kulübün ligdeki 5 puanı silinmişti. Ayrıca Basketbol Şube Sorumlusu Yiğit Şardana da 6 ay hak mahrumiyetinin yanı sıra 10 bin TL para cezası verilmişti. Aslında disiplin kurulunun verdiği cezalar öyle aman aman olmasa da bu ülkenin ceza geleneğinin üstünde sayılırdı. Böyle bir sahtekarlık başka bir ülkede yapılsaydı ilgili takıma kesinlikle küme düşürme cezası verilirdi. CEZA MI ÖDÜL MÜ?Disiplin kurulunun verdiği cezaların ardından Galatasaray yönetimi olayı Tahkim Kuruluna götürmüştü. Nihayet beklenen karar açıklandı. Karar aynen şöyle; Tahkim Kurulu, Galatasaray Cafe Crown Basketbol Takımına, Cemal Nalga olayı nedeniyle verilen 5 puan silme cezasını kaldırırken Yiğit Şardan ve Ali Türsana verilen cezayı iptal etti. Öte yandan Cemal Nalga ve Tufan Ersözün cezaları ise onandı. Peki, 105 yıllık tarihiyle ülke sporunun köklü temsilcilerinden birisi olan ve her zaman, her yerde, her fırsatta Galatasaraylı olmanın gururundan, ayrıcalığından söz eden camianın bu skandala gereken tepkiyi verdiği söylenebilir mi?Bu tarihi rezalet ortaya çıktığı an Galatasaray başkalarının vereceği cezayı beklemeden kendisi ligden çekilmeliydi. İşte o zaman Galatasaray Türkiyedir sloganının bir anlamı olurdu. Ligden çekilmek bir yana kulüp, disiplin kurulunun cezalarına karşı itirazda bulundu. Ayrıca basketbol teknik heyetinin işine son verilerek bir anlamda diyet ödendi. Ardından Yiğit Şardanın istifası geldi. Galatasaray şimdi kendisine iade edilen bu beş puan sayesinde ligi iyi bir yerde bitirir ya da küme düşmekten kurtulursa rakipleri bu işe ne diyecek? Bu karar nedeniyle pek çok takım mağdur olmayacak mı?.. FATURA OYUNCUYACemal Nalga ve Tufan Ersözün cezaları ise tahkim kurulu tarafından onandı. Bu ne demek oluyor? Yani bu oyuncular sportmenlik dışı davrandı. Ama kulübün 5 puanı geri iade ediliyor. Bu oyuncular böyle bir skandala tek başlarına mı imza attılar? Yani kulübün haberi olmadan mı böyle şey yaşandı? Kulübün iki oyuncusu ceza alıyor, müsabakalardan men ediliyor, ayrıca idari ve teknik kadro cezalandırılıyor ama bu oyunculara ve teknik kadroya sahip olan kulüp adeta ödüllendiriliyor. Şurası çok açık ki bu ülkede pek çok alanda olduğu gibi sporda da adaletli bir işleyiş beklemek boşuna. Komik sayılacak cezalarla bu işleri geçiştirmeye çalışıyoruz. Futbolda uygulanan, -genel olarak verilen cezaların indirilmesi ya da kaldırılması şeklinde yürüyen- ceza sistemi basketbola da sıçradı. Tahkim Kurulunun verdiği bu karar basketbolda da bundan böyle yapılacak tüm yolsuzluklara da zemin hazırlamıştır. Galatasaraylı yöneticiler şimdi kendilerine iade edilen 5 puanla çok mutludurlar. Vicdan mı?.. O nicedir profesyonelliğin ve mutlak kazanma anlayışının altında can çekişiyor... Bir şekilde maçlar ve puanlar kazanılsın da gerisinin pek bir önemi yok nasıl olsa... Kulübe verilen ceza kalktı ve böylece kulüp aklandı(!) İşte şimdi Galatasaray Türkiyedir demenin tam zamanı...
Refik Sıla Güvenç
Refik Sıla Güvenç