16 Ocak 2010 00:00

YOLCULAR İÇİN EL AYNASI

Bir yolcu gördüm,

Paylaş

Bir yolcu gördüm,
Bu tuhaf yolcu sadece bir kez rastlayıp geçtiğim biri değildi. Her gittiğim yerde karşıma çıkıyordu. Sanki bir sıçrayışta, benim günlerce sonra varacağım yere ulaşıyor, orada beni bekliyordu.
Eski kentlerin terkedilmiş meydanlarında, unutulmuş kulelerin dibinde, yıllar önce durmuş saatlerin yanı başında buluyordum onu. Daima, hiç şaşırmadan ve aksatmadan, giderek daha sık karşıma çıkıyordu. Usulca dokunup geçiyordum bedenine. Zaten benim her gelişim onun ayrılma vaktiydi. O da giderken usulca bana dokunurdu.
Gittiğim yerlerde, saati durmuş kulelerin merdiven boşluklarına kazınmış suretim gibi her seferinde karşıma çıktığına göre, belli ki o da yollardaydı. Üstelik konakladığı yerlerde dinleyecek birilerini bulur bulmaz, yolcuların çoğu gibi o da maceralarını anlatıyordu. Anlattığı her hikaye, ya bir deniz feneriyle ilgiliydi ya da hikayenin içinde bir yerde mutlaka bir deniz feneri gelip geçiyordu.
Anlattığı onca hikayeyi dinledikten sonra sözlerinden çıkardığım şuydu ki, hep aynı mevsimlerde ve daima aynı yerlerde dolaşıp duruyordu.
Anlaşılır gibi değildi ama galiba onun yolculuklarını en iyi ifade eden şu sözlerdi:
Zamanı durdurmanın biricik yolu bu yolculuklardan geçer. Benim en iyi bildiğim yer, zamanın durduğu yerdir, bu yüzden her yolculuğu orada yaparım. demişti. Aynaları mı kastediyordu, saat kulelerini mi tam çıkaramamıştım.
İyi ama ben bir gittiğim yere bir daha gitmem ki, ne de aynı mevsimlerde geçer yolculuklarım. Nasıl oluyor da her durakta karşılaşabiliyoruz seninle? diye sordum. Söyledikleri endişelendirmişti beni doğrusu.
Korkma, dedi Eğer mevsimleri durduramazsan tek bir yol kalır ki o da bunca yıldır hiç kıpırdamadan duran kulelere dokunarak geçip gitmektir, ben öyle yaparım.
Peki, o zaman durmakta olan kim, ikimizden hangisi?
Ne sensin ne de ben. Her karşılaşmamız, iki firari deniz fenerinin buluşmasından başka bir şey değil.
ÖZCAN YURDALAN

ÖNCEKİ HABER

Akın İpek: Acelem yok, alacağım

SONRAKİ HABER

AKM neden 20 aydır kapalı?