17 Ocak 2010 00:00
Gecenin ayazı da yıldıramadı
AKP Hükümetinin 4-c dayatmasına karşı çıkan ve özlük haklarıyla başka kurumlara aktarılmak istenen TEKEL işçileri, üç günlük oturma eyleminin ilk gecesinde, Türk-İş önü ve yanındaki sokaklara sığmadılar.
AKP Hükümetinin 4-c dayatmasına karşı çıkan ve özlük haklarıyla başka kurumlara aktarılmak istenen TEKEL işçileri, üç günlük oturma eyleminin ilk gecesinde, Türk-İş önü ve yanındaki sokaklara sığmadılar.
Yerlere attıkları kartonlar, battaniye ve taburelerin üzerine yerleşen, soğuktan korunmak için battaniyelere bürünen işçiler, kent kent gruplar halinde türküler söylediler, halay çektiler, horon teptiler. Ankaralılar da gecenin geç saatlerine kadar onlara destek verdiler.
ANKARANIN GECESİNİ CANLANDIRDILAR
Ankaranın genellikle sessiz olduğu saatleri müzikle, türkü ve şarkılarıyla, oyunlarıyla canlandıran TEKEL işçileri, kararlılıklarını ise sloganlarına ve uzatılan mikrofonlara verdikleri demeçlere yansıttılar.
Bir mağazanın girişine yan yana yerleşen Denizli ve Batmanlı TEKEL işçileri, ellerini birleştirerek Gelsin de burada görsünler açılım neymiş diye hükümet üyelerine seslendiler.
Mum ışığında ısınmaya çalışan İzmirli kadın işçiler ise türküleriyle Başbakana seslendiler: Alçaklara kar yağdı üşümedin mi? Tayyip sen bu işin sonunu düşünmedin mi?
Ankaralı küçük Onur Ege, Ailemle desteğe geldim diyerek, TEKEL işçilerine destek veriyordu.
KOROLAR
OLUŞTURDULAR
Oldukça kalabalık gelen İzmirli TEKEL işçileri, grup grup korolar oluşturarak, hem birlikte ürettiler hem geceyi türküleriyle ısıttılar. İzmir Kadın Korosu üyeleri, Bu da gelir, bu da geçer ağlama..., İşte gidiyorum çeşmi siyahım, Başın öne eğilmesin diyerek birbirlerine moral ve güç verdiler.
İzmir Kemalpaşa grubundan işçiler, Çok güzel bir ortam var. Hepimiz inançlıyız, dirençliyiz. Buradan hakkımızı almadan da gitmeyeceğiz. Başbakan da, bürokratları da, milletvekilleri de bunu duysun diye seslendiler. AKPli milletvekillerine ise şöyle seslendi İzmirli TEKEL işçileri: Hiçbir şey yapamıyorsanız, onurlu mücadelemizde yanımıza gelip destek veremiyorsanız, bari onurlu bir şekilde istifa edin de bizi de kendi onurunuzu da kurtarın.
Bir başka işçi ise yere uzanmış yatan arkadaşını göstererek, Başbakanın, Yatarak para kazanıyor diye kastettiği bu. Ama akşam yatıyor o. Bırak da akşam yatsınlar dedi. Söylenecek çok sözleri bulunduğunu, herkesin dolu olduğunu aktaran işçiler, Kimlerin yatarak para kazandığını da Meclise verilen 54 trilyonluk sağlık harcamasını da başka şeyleri de çok iyi biliyoruz... dediler.
VEKİLLERE ÇAĞRI:
İSTİFA EDİN!
Bölgeden gelen işçiler ise AKPnin bölge milletvekillerine seslendiler: Bu milletvekilleri nerede? Tayyip Erdoğandan korktukları kadar Allahtan korkuyorlar mı?
Batmanlı TEKEL işçisi Yılmaz Yıkılmaz ise arkadaşları adına kaleme aldığı düşüncelerini okudu: Bizler yan gelip yatmadık.... Asla buradan gitmeyeceğiz... Ardından Batmane diye başlayan türküyü söyleyip, tempo tuttular.
ARINÇI HEMŞEHRİ
KABUL ETMİYORUZ
En öfkeli gruplardan biri de Manisadan gelen işçilerdi. Bir iş hanının girişinde battaniyelerinin altında soğuktan korunmaya çalışan Manisalıların öfkesi Bülent Arınça idi. Arınçı hemşehri olarak kabul etmiyoruz, öyle bir hemşehrimiz yok diyen işçiler, kendilerinin burada olduğunu söyleyip, Arınçı sordular, Nerede? diye...
Manisadan oğlu ile gelen ve onu soğuktan korumaya çalışan baba Biz oğlumuza gemicik almak için değil, sadece geleceğini korumak için geldik dedi. Oğlu Irmak da, Babamın ekmeğini almaya geldim diye konuştu.
TRABZONSPOR
BAYRAĞI ASTILAR
Kendilerine ayrı bir yer edinen Trabzonlular, demirlere astıkları Tranzonspor bayrağının önünde kendilerine yer edindiler. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Trabzon grubu da kararlı, Biz buraya haklarımızı almaya geldik, almadan da gitmeyeceğiz dedi.
ANNEM, BENİM GELECEĞİM İÇİN ÇALIŞIYOR
İstanbuldan gelen ekibin ortasında türkü söyleyip oynayan liseli genç, Türkiyenin geleceğinde okuyanlara, çalışanlara yer olmadığından yakındı, kapanan fabrikaları örnek göstererek... Annesinin kendisinin geleceği için çalıştığını, Ahmetin de Mehmetin annesinin de çocuklarının geleceği için çalıştıklarını belirten kız öğrenci, Ama Tayyip çocuğuna gemi almak için çalışıyor. Ve benim annemin parasıyla diye konuştu.
Bir başka işçi, Hayat Televizyonu kameralarına Ankaranın soğuğunda sizin sıcaklığınız var. Gemiciklerimiz yok ama çocuklarımız var diye konuştu.
Başta bir grup da Sayın Başbakan gör halimizi. Yaratılanı severim, yaratandan dolayı sözün var, bu mu? diye gösterdi çevreyi.
Gece uzun, işçilerin kararlılık ve coşkuları çoktu soğuğa rağmen. Diyarbakırlılar, Tokatlılar, Muşlular...her yöreden işçiler aynı kader için mücadeledeydi.
İşçilere, Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Türk-İşe bağlı sendikaların genel başkan ve şube başkanları, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sabri Topçu ve çeşitli siyasi parti, dernek ve örgüt yöneticileri de geç saatlere kadar destek verdi. (Ankara/EVRENSEL)
SENDİKA YETKİ BELGESİ ALDI
Tek Gıda-İş, dün işçilerden yetki belgesi aldı. İşçiler, isim, soy isim, adres, SGK ve TC kimlik numaralarını yazarak imzaladıkları belgede, 2821 sayılı Sendikalar Yasasının ilgili maddesi gereği, çalışma hayatından kaynaklanan ihtilaflarda, her türlü dava açma, işçileri temsil etme, uluslararası hukuka başvurma konusunda yetkiyi sendikaya verdiler.
HASTANEYE KALDIRILANLAR
Gecenin ayazı ve yol yorgunluğu bazı işçilerde rahatsızlık yarattı. Gecenin 01.30unda kalp krizi geçiren İzmir Balaçıktan Hasan Akyol adlı işçi, çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Akyolun kronik kalp rahatsızlığı olduğu ve durumunun korkutucu olmadığı bildirildi. Ayrıca beş civarında işçi de rahatsızlanarak hastanelere kaldırıldı. Rahatsızlanan bazı işçiler ise geceyi misafirhanelerde geçirdi, erken saatlerde de Türk-İşin önüne döndüler.
33. GÜNDE YİNE ANKARADALAR
TEKEL işçileri, 15 Aralıkta geldikleri Ankarada 33. günlerini doldurdular. Bugün mitingde de seslerini yükseltecek olan TEKEL işçileri, Ankaranın ayaz ve dondurucu soğuğunda geceyi dışarıda geçirdikten sonra dün güne erken başladılar. Bir hayır kurumunun dağıttığı sıcak çorbalar ve çaylarla ısınan işçiler, yağmurdan korunmak için de sendikanın dağıttığı yağmurlukları giyip, demirlere gerdikleri naylon brandaların altına sığındılar.
Sendikanın da uyarısı ile işçiler, çevredeki işyerlerinin girişlerini engellememeye, zarar vermemeye dikkat ettiler. Aralarında kadınların da yoğunlukta olduğu TEKEL işçileri, gecenin soğuğundan sonra uyandıkları yağmurlu havaya rağmen kararlılıklarını sloganlarla dile getirdiler.
Sultan Özer / Cem Gurbetoğlu