17 Ocak 2010 00:00
ARTIK BARIŞ VAKTİ!
Türkiye Barış Meclisi tarafından düzenlenen Henüz Geç Değil, Barış İçin Çözüm Ellerimizde konferansında, Kürt sorunundaki güncel durum ve çözüm önerileri tartışıldı.
Türkiye Barış Meclisi tarafından düzenlenen Henüz Geç Değil, Barış İçin Çözüm Ellerimizde konferansında, Kürt sorunundaki güncel durum ve çözüm önerileri tartışıldı.
HÜKÜMETE UYARI
Açılışta konuşan Prof. Dr. Cengiz Güleç, Toplumsal barış hâlâ ellerimizde diyerek elbirliği ile barışa katkıda bulunmaya devam edeceklerini ifade etti. Türkiye halklarının yaşanan tüm sorunlara ve acılara rağmen bir arada yaşama basireti gösterdiğine dikkat çeken Güleç, Gerçekçi açılımlar yürürlüğe girmezse, çatışmalar günlük yaşam alanlarımıza da sıçrama riski taşıyor uyarısında bulundu.
PKK YOK SAYILMAMALI
Barışın sağlanması için resmi söylem ve tutumun değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Güleç, Türklük odaklı dilin terk edilmesi, resmi politikanın yanlış olduğunun açıkça dile getirilmesi, hatta özür dilenmesi gerektiğini ifade etti. Güleç ayrıca, PKK şu an resmen muhatap alınamıyorsa bile tamamen yok sayma tutumundan vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdi.
KARŞILIKLI ATEŞKES
Sınır içi ve sınır dışı operasyonların durdurulmasının çözüm için son derece önemli olduğuna değinen Güleç, Çatışan her iki tarafın da süresiz ateşkesi taahhüt etmeleri zorunludur dedi. Güleç, anayasal vatandaşlık, anadil hakkı, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokratik katılımın güçlendirilmesi önerilerinde bulundu.
KURUL ÖNERİSİ
Karşı tarafı yargılama ve suçlama niyetinde bulunmadan gerçeklerle yüzleşme sürecinin başlatılması gerektiğini de ifade eden Güleç, devletin geçmiş dışındaki hukuk ve yasadışı pratikleri ile bu pratiklerin yarattığı suçlarla, savaşın bir tarafı olan PKKnin de örgüt içi pratikleri ile yüzleşmesini istedi. Güleç, bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için saygınlıkları ve tarafsızlıkları kabul gören kişi ve kurumlardan ve bazı devlet kurumlarından oluşacak Hakikatleri Araştırma ve Gerçeklerle Yüzleşme Kurulu oluşturulabileceğini kaydetti.
UMUT SÜRÜYOR
Konferansın Siyasi Yasaklılar kürsüsü bölümünde konuşan kapatılan DPTnin Milletvekili Aysel Tuğluk ise kendilerine getirilen siyasi yasağı eleştirerek, siyaset yapmaya devam edeceklerini söyledi. Zor yıllar yaşandığını ve çok şey kaybedildiğini dile getiren Tuğluk, Artık barışın vakti! dedi. Barışa az kaldı, ha gayret! diyen Tuğluk, barış için umudun yitirilmemesini, yılgınlık ve bıkkınlık hissedilmemesini istedi.
BİRLİKTE MÜCADELE
Kürt sorununun, kendi çözümünü, hem devlete hem siyasilere hem de topluma dayattığını dile getiren Tuğluk, çözümü engellemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi. Devletin düzenlediği operasyonları ve seçilmişlere kelepçe takılmamasını da Onlar da barışın yaklaştığından korktukları için bunu yapıyorlar sözleri ile değerlendiren Tuğluk, Birlikte kazanmak için birlikte hareket etmek zorundayız, barışı bir umut ve olasılık olmaktan çıkartıp bir mücadele aracı haline getirmeliyiz dedi. Çözümsüzlük siyasetinin bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Tuğluk, ortak bir yol haritası belirlenmesi ve ortak bir demokratik irade geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
KİMLİR KATILDI?
Ankara Sürmeli Otelde dün düzenlenen konferansa Türkiye Barış Meclisi üyeleri ile birlikte aralarında KESK Genel Başkanı Sami Evren, KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, BDP Genel Başkanı Demir Çelik, BDP Grup Başkanı Nuri Yaman, BDP grup başkan vekilleri Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, EMEP GYK Üyesi Yıldız İmrekin de bulunduğu çok sayıda siyasi temsilci ve akademisyen katıldı. Konferansta katılımcıların her birine karanfil dağıtıldı. (Ankara/EVRENSEL)
MECLiSE GiTMEK iSTERiZ
Demokratik Açılım tartışmaları başladıktan sonra Abdullah Öcalanın çağrısıyla Kandil ve Mahmurdan gelen barış gurupları da Ankaradaydı. Konferansa katılan 10 barış grubu üyesi tartışmaları dinledi. Hayatında ilk kez Ankaraya geldiğini söyleyen Kandilden gelen grubun sözcüsü Şerif Akdağ, imkan sağlanırsa Meclise de gitmek istediklerini söyledi. Akdağ şöyle konuştu: Yapılan bu konferansla barış ve demokrasiye inancımız güçlendi. Bütün çevreler tartışmalara katılmalı. Asıl çözümü böyle sağlarız.
Akdağ, Meclise gidecek misiniz sorusuna ise şu karşılığı verdi: Bırakın Meclisi, Ankaraya gelişimiz bile istenmedi. Daha önce gelmek istediğimizde gözaltına alındık. Şu an böyle bir ortam görülmüyor, ancak eğer imkan verilirse, koşullar uygun olursa, Meclise gidip tüm kesimleri ziyaret etmek isteriz.