19 Ocak 2010 00:00
Artık tarafını belirle!
TEKEL işçilerinin Ankaraya gelişlerinin 35, oturma eylemlerinin ise 3. günü bitti.
TEKEL işçilerinin Ankaraya gelişlerinin 35, oturma eylemlerinin ise 3. günü bitti. Pazar günü yaptıkları görkemli mitingde Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlunun genel grevden bahsetmemesi ve hükümete yönelik sert bir eleştirisinin olmaması ise işçilerin tepkisini çekti. İşçiler, Türk-İş Başkanlar Kurulunun genel grev kararı için toplanmasını ve Kumlunun da tarafını belirlemesini istiyorlar.
Mitingde Kumludan bekledikleri mesajın gelmemesi üzerine Türk-İşi basan ve Kumlu buraya, Kumlu istifa diyen işçiler, Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel tarafından güçlükle yatıştırıldılar.
MORALLERİN BOZULDUĞU GECE
İşçiler geceyi, gruplar halinde tartışmalar içinde geçirdiler. Bir yandan yağmur ve soğuk, bir yandan beklentilerinin karşılanmaması işçilerin morallerini bozdu, ancak kararlılıklarını daha da artırdı. Türk-İş binasının çevresinde naylon brandalar içinde yaktıkları ateşlerin dumanında kah gözleri yanan, zaman zaman öksürük nöbetlerine tutulan işçiler, birbirlerine güç vermek için de halaylarını, oyunlarını, türkülerini eksik etmediler.
İşçiler, sabah erken saatlerde ise güçlükle de olsa kalktılar.
DÖVİZLERİNİ HAZIRLADILAR
35. günlerinde brandanın altında, ateşin etrafında toplanan Samsunlular, Mevzuat ekmek, namus, vatan ise gerisi teferruat yazıp, dövizlerini hazırladılar, birbirlerini kaldırarak dövizlerini astılar. Ama işçilerin içinde bulunduğu koşulları da göstererek, Böyle bir şey başka bir ülkede görülmüş müdür? Sanki hayvan pazarı ya da mülteci kampı derken, Guantanamo Kampı benzetmesi yaptılar.
KUMLUDAN YANIT BEKLİYORLAR
Benzer değerlendirmeler diğer çadırlarda da yapıldı. İşçiler, bir yandan ateşin başında ısınırken bir yandan da mitingi ve Türk-İşten beklentilerinin boşa çıkmasını konuştular. Zaman zaman da Türk-İşin önünde toplanan işçiler, Aramızda heyet oluşturup Kumluya gidelim. Artık tarafını belirle, ya hükümetten yana ya bizden yana ol diyelim önerisini getirip, gruplar halinde bundan sonra ne yapacaklarını tartıştılar.
DESTEKLE MORAL BULDULAR
İşçiler bu arayış içerisinde iken, gelen destek ziyaretleriyle moral buldular.
İnsan Hakları Derneği merkez ve Ankara şube yöneticileri, kitlesel ziyaretle işçilere Yanınızdayız dediler. İHD eski genel başkanları Hüsnü Öndül, Yusuf Alataş ile TİHV eski Genel Başkanı Yavuz Önenin de katıldığı ziyarette konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, çalışmanın bir insan hakkı olduğunu hatırlattı. Türkdoğan, Haklar için direnişin ne kadar anlamlı olduğunu gösterdiniz. Mücadeleniz mücadelemizdir dedi.
Yusuf Alataş da hak yerine sadaka zihniyetini ikame etmiş iktidara dikkat çekerek, Hak iddia ediyorsanız, sindirilmesi gereken insanlarsınız. Bütün güçleriyle üzerinize geliyorlar dedi. Alataş, bu mücadelenin, sadaka değil hak zihniyetinin egemen olacağı yeni bir dönemin başlangıcı olacağını söyledi.
TEKEL İŞÇİLERİ IŞIK OLDU
Yavuz Önen de TEKEL işçilerinin, Artık dünya değişti, sınıf diye bir şey yok, mücadeleyi bırakın diyenlere, işçi sınıfının var olduğunu hatırlattıklarını söyledi. Önen, TEKEL işçilerinin, adının başında devrimci adı olan örgütleri bile harekete geçirdiklerini belirterek, Işık tuttunuz, uyarıcı oldunuz diye seslendi.
TEKEL işçilerinin her pazartesi değişmeyen ziyaretçileri ise TÜMTİS Ankara Şubesi üyeleri oldu. Alkış ve sloganlarla TEKEL işçilerini kitlesel bir şekilde ziyaret eden TÜMTİSliler, TEKEL işçisi direnişin simgesi, TEKEL işçisi yalnız değildir sloganlarıyla işçilere destek verdiler. Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen ve yönetim kurulu üyeleri de işçilere destek verdi. (Ankara/EVRENSEL)
TÜRKELDEN GENEL GREV ÇAĞRISI
Mitingin ardından, işçilerin Genel Başkan Mustafa Kumluya tepkileri, bir işçinin fenalaşarak hastaneye kaldırılması üzerine daha da arttı. Bunun üzerine bir grup işçi, Türk-İş Genel Merkezinin kendilerine kapatılan 2. ve 3. katlarına çıktı, Kumlunun kapısının önünde istifa çağrısı yaptı. Ancak Kumlu binada değildi.
İşçileri sakinleştirmeye çalışan Türkel, Türk-İş binasındaki işçilerle birlikte balkona çıktı. Türkel burada yaptığı konuşmada, kendilerinden başka kimseye güvenmeden yola çıktıklarını söyledi. Emek ve demokrasiden yana sendikalara, konfederasyonlara, meslek örgütleri ve siyasi partilere destekleri için teşekkür eden Türkel, Bu yolda bizle yürümek isteyenlerin başımızın üstünde yeri var, ancak yürümeyecek olanların yolu açık olsun diye konuştu.
Türk-İş Başkanlar Kurulunun her cuma yapılmasına karar verdiği iş bırakma eylemlerine Türk-İş yönetimi ile kardeş sendika ve örgütlerin gerekli özeni göstermediğini belirten Türkel, Artık sözün bittiği yerdeyiz dedi. Türkel, mitinge on binlerce kişinin katıldığına dikkat çekerek, Bu eylem son olamaz. Genel grev, genel direniş olmalıdır dedi. Hiçbir kurumun emekçilerin mücadelesinin önünde duramayacağını belirten Türkel, Türk-İş Başkanlar Kurulu, DİSK, KESK, Kamu-Sen ve tüm emek güçlerine Artık Falan çağırsaydı, feşmekan karar alsaydı demenin faydası yok. Şimdi genel grev, genel direniş zamanı diye seslendi.
EŞİMİ ÖZLEDİM
İzmir Yazıbaşından gelen ve 17 gündür arkadaşlarının çaycılığını yapan İbrahim Kılıç, ayakta durmaktan belinin ağrıdığından yakınırken, ailesine özlemini de dile getirdi. Kılıç, özlemini şöyle ifade ediyor: Eşimi özledim. Gel diyor ama... İzmir grubundan Abdullah Gökçay da uzayan sakalını göstererek, 35 gündür tıraş olamamaktan şikayetçi. O da eşini ve üç çocuğunu çok özlediğini söylüyor. Bitlisten Coşkun Dalkıran da 35 gündür gelip dönmeyenlerden. Televizyon ya da gazetede çıkmak istiyor, Hiç olmazsa oradan görüp de hasret gidersinler diye. Dalkıran, biber gazı yedikleri gün rahatsızlandığını söylüyor.
AKP HEDEFTE
Mücadele işçilerin üretimine de yansıyor, işçiler her gün bir slogan ya da şarkı yaratıyor. Dün AKP yazılı dövizler asan işçiler, K ile P arasına re yazarak, akrep oluşturan işçiler, AKP de akrep gibi kendi kendini öldürecek diyorlar. İl il bakan ve vekillere göre sloganlar üreten işçilerden Hatay grubu, illerinden çıkardıkları Adalet Bakanı Sadullah Ergini hedef almış; durmadan Tayyipi alana Sadullah bedava sloganı atıp, tempo tutuyorlar.
Sultan Özer - İlknur Yılmaz