30 Ocak 2010 00:00
Cenaze evinden direniş çadırına
TEKEL işçisi Hüseyin Aslan, yeni kaybettiği kızının acısı henüz tazeyken, direnişteki arkadaşlarını yalnız bırakmadı; soluğu Ankarada, Batman çadırında aldı.
TEKEL işçisi Hüseyin Aslan, yeni kaybettiği kızının acısı henüz tazeyken, direnişteki arkadaşlarını yalnız bırakmadı; soluğu Ankarada, Batman çadırında aldı.
Hüseyin Aslan, Batman Kozludan gelen bir işçi. 14 yaşındaki kızını talasemi (Akdeniz anemisi) nedeniyle kaybedeli çok olmadı. Küçük oğlu Osmanın da aynı hastalığa yakalanmasından dolayı oldukça üzgün, konuşurken gözleri çakmak çakmak oluyor.
OĞLU İÇİN MÜCADELE VERİYOR
Hüseyin Aslan, Kızım 14 yaşındaydı. Buradaydım ama aklım hep evdeydi. Ama ben de onlar için buradayım diye anlatıyor. Kızının çok hastalandığını haber verdiklerinde Batmana gittiğini ve gitmesinden 3 gün sonra kızını kaybettiğini belirten acılı baba Hüseyin Aslan, 7 yaşındaki oğlum Osman da aynı hastalığı taşıyor, ondan da uzağım. Ben yokken 3 kez hastaneye götürmüşler. İki haftada bir 2 ünite kan veriyorlar diye anlatıyor.
Baba Aslan, Başbakana sesleniyor: Bir çocuğum gitti, diğeri gitmesin. Kulağını, gözünü açsın
bizi görsün ne haldeyiz.
BİRLİĞİMİZDEN DE SIKINTI ÇEKİYOR
Başbakanın Ankarada valilerle toplantısına değinen Hüseyin Aslan, Tüm valileri Ankaraya çağırmış, Mağdur olanların evlerine gidin, yardımcı olun demiş. Burada 12 bin kişi var, ailelerle birlikte 50-60 bin kişi oluyor. Gelsin burada konuşsun. Gelsin milletin derdini bir sorsun diyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin Merhamet ediyoruz sözüne de tepki gösteriyor Hüseyin Aslan ve İlk geldiğimiz gün bizi tazyikli suyla, gazla, copla karşıladılar. Bu mu onların merhameti? diyor. Burada Türk-Kürt-Ermeni herkesin olduğunu söyleyen Hüseyin Aslan, Hepimiz buraya geldik, ama inan ki Başbakan bundan da, yani birliğimizden de sıkıntı çekiyor diye konuşuyor.
Önceden basında, Türkler-Kürtler farklıdır şeklinde haberlerin yer aldığını belirten Aslan, Bizi birbirimizden ayıranlar Mecliste oturanlardır. Burada herkes abi-bacı bir araya geldi. Kimse bir diğerinden sıkıntı çekmiyor diye Meclise adeta ders veriyor.
TÜM İŞÇİLER BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Aslanın bulunduğu ateşin başı tıklım tıklım, diğer çadırlardan mücadele arkadaşları taziyeye geliyorlar. Biri geliyor, biri gidiyor başsağlığı diliyorlar...
Taziye ziyaretine toplu gelen gruplardan biri de Diyarbakır çadırı oldu. Tek Gıda-İş yöneticileri Cemal Doğrul ve Gürsel Kösenin de bulunduğu taziye ziyaretinde, işçiler tek tek Hüseyin Aslana başsağlığı dilediler. Doğrul, Burada sadece bu arkadaşımızın yüreği sızlamadı... Gurbette, çoluğundan çocuğundan uzak olması acımızı kat be kat artırdı. Arkadaşımızın acısını yürekten paylaşıyoruz diye konuştu. Aslana, tüm TEKEL işçileri gruplar halinde taziye ziyaretinde bulundu, acısını hafifletmeye çalıştılar.
(Ankara/EVRENSEL)
ÇOCUKLARIMI ÇOK ÖZLEDİM
BATMAN Yaprak Tütünden gelen Cahit Şahin de evini, ailesini özleyen binlerce TEKEL işçisinden biri.
Soğuğa karşı boynundan hiç çıkarmadığı bordo atkısıyla hemen dikkat çeken Şahin, 2.5-3 yaşlarındaki küçük çocuğunun daha konuşmaya yeni başladığını, kendisini televizyonda gördüğünde bir elini havaya kaldırarak, Direne direne kazanacağız dediğini anlatıyor gülerek. Çocuğun bu sözcüklerden başka da bir şey bilmediğini belirten Cahit Şahin, Çocuklarımı çok özledim, ama biz buraya hakkımızı almaya geldik. Almadan da dönmeyeceğiz diye ekliyor.
Babalarını kaybettiler, sorumlusu AKP Hükümeti
İşlerini kaybetmemek için İzmir Balatçıktan gelen TEKEL işçilerinden Hüsniye Bayram ve Yasemin Çelenkin babaları, İzmirde kalp krizi geçirerek yaşama veda etti. Arkadaşlarının teskin etmeye çalıştığı iki kız kardeş, Baba-kız gibi değil arkadaş gibiydik. Bizim yüzümüzden oldu diyerek, babalarının kendilerine üzüldüğü için kalp krizi geçirdiğini söylediler. Arkadaşlarının önce ölüm haberini vermediği 2 kız kardeş, daha sonra acı gerçeği öğrenince uçakla İzmire gitti. Arkadaşları, babalarının kızlarına sürekli destek olduğunu ve Kızım işinizi almalarına göz yummayın, hakkınızı almadan dönmeyin dediğini, ama bir yandan da içinde bulundukları duruma üzüldüğünü söylediler. Büyük kızı şeker hastası olduğu için Hakkını almadan dönme ama ne olur açlık grevi yapma dediğini anlatan İzmirli TEKEL işçileri, arkadaşlarını yalnız bırakmadı. Tüm TEKEL işçileri, bir aile gibi acı günlerinde de birbirlerine destek oldular.
Sultan Özer