01 Şubat 2010 00:00
Başbakanın 4-c inadı
TEKEL işçilerinin gözü kulağı Başbakandaydı. Türk-İş başkanı ile yapılan görüşmenin ardından Başbakanın bakanlara yeni...
TEKEL işçilerinin gözü kulağı Başbakandaydı. Türk-İş başkanı ile yapılan görüşmenin ardından Başbakanın bakanlara yeni bir düzenleme için talimat verdiği açıklanınca, işçiler, AKP Hükümetinden ilk defa olumlu bir tepki aldıklarını düşünerek kısmen umutlandı. Ancak Başbakan Erdoğan, dün bu umut kırıntılarını da dağıtan bir açıklama yaptı. İşçilerin eylemlerini hukuksuz ilan eden Erdoğan, Demokrasi adına buna biraz daha katlanalım dedik diye konuştu.
KAPILARI KAPATTI
Başbakan Erdoğan, dün TRT-1de yayımlanan bir programa katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Pek çok konuya ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, en çarpıcı cevapları TEKEL konusunda verdi. Daha önce de yaptığı gibi işçileri suçlayan açıklamalar yapan Erdoğan, olumlu bir gelişme olmayacağının sinyallerini verdi.
4-CDE ISRARLI
Bugünden itibaren kıdem tazminatlarının bankalara yatırılacağını söyleyen Erdoğan, 2004te bir 4-c konusunu gündeme getirdik. Sendikalar o tarihte bize çok teşekkür etti. O tarihten beri gündemde o zamanlar kimsenin sesi çıkmıyordu. İyi niyet göstergesi olarak bunları da 4-cye alalım dedik. İhbar kıdem tazminatı artı 4-cdeki çalışma süreci. Bu adımlar atılırken 4-cye bir isyan başladı. Bu uygulama başlarken bizi alkışlayanlar, şimdi 4-cyi istemezük diyorlar. Kendilerine son görüşmede dedik ki, biz ihbar ve kıdem tazminatlarını veriyoruz diyerek, işçilerin kölelik anlaşması diyerek reddettikleri 4-cdeki ısrarını sürdürdü.
BAKANLARA FIRÇA ATMA HABERİ YALAN
Medyada Başbakanın 4-cyi bilmediği ve olumsuz yanlarını görünce bakanlarını fırçaladığı yönündeki haberleri de eleştiren Erdoğan, Ben bakanlarıma sadece şunu dedim: Kıdem tazminatına gerek duymadan devam edilebilir mi? Araştıralım. Sendika başkanına da birkaç gün çalışalım dedim. 4-cnin içeriğinde bir değişikliğe gidebilirsek bunu yapın, adımları ona göre atalım dedim diye konuştu.
DEMOKRASİ ADINA KATLANIYORMUŞ!..
Tek Gıda-İş başkanının genel grev açıklamalarına öfkesi de dinmeyen Erdoğan, Bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı. Şu anda biz hukuksuzluğa göz yumuyoruz. Orada yaşanan hukuksuz bir durumdur. Demokrasi adına buna biraz daha katlanalım dedik. Gerçekten kıdem tazminatının devamına yönelik bir imkan varsa bunu yapacağız. Ama yoksa, o zaman paralarını almış olacaklar ve yeni bir süreci başlatacağız diye konuştu.
ERKEN SEÇİM YOK
Başbakan, erken seçim tartışmalarına da değindi. Erdoğan, Küresel sermaye yatırım için bana gelip diyor ki Erken seçim var mı? Ben de diyorum ki, hayır kesinlikle öyle bir şey yok. Seçimleri artık zamanında yapacağız dedi. Erdoğan, seçimlerin ancak temmuz ayının olumsuzlukları nedeniyle birkaç ay önceye alınabileceğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)
BAŞBAKANIN BAKANI!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TEKELin 1980li yıllarda çok önemli bir işletme olduğunu ifade ederek, 1980de 67 bin olan işçi sayısının daha sonra çok düştüğünü belirtti. Son birkaç yılda sigara fabrikalarının özelleştirildiğini, yaprak işleme tesislerinde depolarda tütün kalmadığını anlatan Şimşek, hükümetinin özelleştirme icraatının faturasını da işçilere keserek, Bizim aylık olarak ödediğimiz maaşlar depolardaki tütün değerinden daha yüksek dedi.
1-2 GÜN SONRA BAŞBAKANDA
Bir televizyon programında soruları yanıtlayan Şimşek, hükümetin, işin başından bu yana yapıcı bir tutum sergilediğini öne sürdü. Şimşek, 4-c sistemini zamanında sendikaların önerdiğini ileri sürdü. Şimşek, TEKEL işçilerinin durumuna yönelik olarak, Biz çalışmayı birkaç seçenek üzerine kurguladık. Hem birtakım hakların hem de mali durumların iyileştirilmesine yönelik seçenekler söz konusu. Bu seçenekleri 1-2 gün içinde Başbakana sunacağız dedi.
İŞSİZLİK VE ASGARİ ÜCRETLE TEHDİT
4-cnin kölelik düzeni olarak nitelendirilmesine de değinen bakan, Bugün Türkiyede en az 3 milyon asgari ücretli vatandaşımız var. En az 3 milyon-3.5 milyon işsiz vatandaşımız var diyerek, işçileri tehdit etti. TEKEL işçilerinin işlerini kaybetmediğini, devlette işe alındıklarını ifade eden Şimşek, işçilerin durumunu ise Tabii ki bu olayı dramatize etmek, popülizme kaçmak çok kolay diyerek değerlendirdi.