01 Şubat 2010 00:00

Bölgenin kendi yasaları mı var?

Hükümet her ne kadar bölge illerinde normalleşmenin sağlandığını, yol kontrollerinin ortadan kalktığını ve ‘rahat bir nefes aldığını’ iddia etse de, yaşananlar bunu yalanlıyor.

Paylaş

Hükümet her ne kadar bölge illerinde normalleşmenin sağlandığını, yol kontrollerinin ortadan kalktığını ve ‘rahat bir nefes aldığını’ iddia etse de, yaşananlar bunu yalanlıyor. Bölgede hâlâ her yerde geçerli olan kurallardan başka kurallar işliyor. Hâl⠑bölgenin kendi yasaları geçerli’. Bunun son örneği ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından valiliklere gönderildiği belirtilen yol kontrolleri ve yayla-mera yasaklarıyla ilgili iki genelgede verilen talimatların, kolluk kuvvetleri ve valiliklerce uygulanmaması. Uygulama, ‘Bölgede bakanlığı takan yok’ yorumlarına neden oluyor.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ‘Açılım kapsamında somut hiçbir adım atılmıyor’ eleştirilerinin de yarattığı baskıyla, 5 Ocak tarihinde valiliklere yol kontrolleri ve yayla-mera yasaklarıyla ilgili iki genelge göndererek, bölgedeki uygulamalarda kişi hak ve özgürlüklerinin zarar görme ihtimalinin doğduğunu belirtmişti. Valiliklere gönderilen genelgenin üzerinden bir ay geçmesine rağmen, özellikle Van, Ağrı, Kars, Bitlis, Muş, Iğdır, Hakkari ve Erzurum illeri arasında 44 noktada polis ve jandarma arama noktası uygulamaları devam ediyor. 51 yayla ve merada uygulanan yasaklama da hâlâ kaldırılmış değil.
YOL KONTROLLERİ, YAYLA YASAKLARI...
Van-Hakkari arasında 10, Yüksekova-Hakkari arasında 2, Hakkari-Şırnak arasında 3, Van-Bitlis arasında 2, Van-Muş arasında 3, Van-Kars arasında 5, Van-Özalp arasında 1, Muş-Erzurum arasında 2, Muş-Ağrı arasında 3, Muş-Bingöl arasında 2, Kars-Erzurum arasında 3, Kars-Ardahan arasında 2, Iğdır-Ağrı arasında 2, Iğdır-Ermenistan sınırı arasında 1, Bitlis-Siirt arasında 3 arama noktasında bulunurken, Hakkari’de 6, Van’da 8, Ağrı’da 9, Iğdır’da 3, Muş’ta 3, Erzurum’da 2, Kars’ta 6 ve Bitlis’te 4 yayla çıkışı hâlâ yasak. Van ve Şemdinli arasındaki 240 kilometrelik yolda, polis ve jandarmaya ait 10 arama noktasında kimlik, araç ve üst aramaları devam ediyor. Son dönemlerde Yüksekova giriş çıkışlarında hemen hemen her saat aramalar yapılıyor ve özellikle de Yüksekova Devlet Hastanesi’ne giden şehir içi servisler durdurularak, kimlik kontrolleri yapılıyor.
SORUMLU BAKANLIK MI, VALİLER Mİ?
Öte yandan, hem ülke içindeki hem de uluslararası baskılar göz önünde bulundurularak hazırlanan bakanlık genelgesinde net ifadelere yer verilmemesi de başka bir tartışma konusu. Hükümet yetkilileri her fırsatta ‘Bölgede bizim zamanımızda olağan koşullara dönüldü. Eskiden yol kontrolleri vatandaşı canından bezdirirdi, bizim dönemimizde bunlar ortadan kalktı’ diyor. Oysa bakanlığın gönderdiği genelge, zaten uygulanmaması bir yana, yol kontrollerini tamamen ortadan kaldırma emri de vermiyor. Genelgede şu ifadelere yer veriliyor: “Yol kontrol ve arama faaliyetlerinin yürütülmesinde, güvenlik zafiyetine yol açmadan, ilgili mevzuat çerçevesinde ve masum vatandaşlar zarar görmeyecek tarzda gerekli tedbirler alınacak. Bu kapsamda valilerce derhal bir çalışma başlatılacak. Zorunlu görülen yerler dışında yol kontrol ve aramaya son verilecek. Uygulamalarda sadece makul şüphe duyulan araç ve şahıslar durdurulacak.”
Görünen o ki, valiler ya bütün bölgeleri ‘şüpheli bölge’ ve bu bölgelerden geçen tüm araçları ‘şüpheli araç’ olarak görüyor; ya da valiler, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesini takmıyor.
(Van/DİHA)

VALİ HÂL ‘GEREĞİNİ YAPACAĞIZ’ DİYOR
Konu ile ilgili açıklama yapan Hakkari Valisi Muammer Türker ise genelgenin kendilerine ulaştığını ve genelgenin gereğinin yapılması için ellerinden gelen ne varsa yapılacağını söyledi. Türker, “Bu genelgeden önce de çeşitli hazırlıklarımız vardı. Biz Hakkari Valiliği olarak, plaka tanıma sisteminin kurulmasını talep edeceğiz. Bu sistemle, sadece şüpheli araçların durdurulmasını hedefliyoruz. Bunun için bakanlığın desteğine ihtiyacımız var” dedi. Türker, yayla-mera yasaklarıyla ilgili bir genelgenin de kendilerine ulaştığını belirtmesine rağmen, ‘bunun gereğini yerine getirmediklerini’ de şu sözlerle ifade etti: “Bu genelge için askeri yasaklı bölgelerin sınırının daraltılmasından yanayız.”

BÖLGEDEKİ UYGULAMALAR OHAL’İ ARATMIYOR

Bölgedeki kurumlar da uygulamaya tepkili. Kitle örgütü temsilcileri, OHAL’i aratmayan uygulamaların kaldırılmasını istiyor.
Bölgede OHAL uygulamalarının fiilen hiçbir zaman kalkmadığını söyleyen Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İrfan Sarı, Yüksekova’ya bağlı yollarının neredeyse hepsinde polis ya da askerin arama noktalarının olduğunu belirterek, bazı arama noktalarının yolcular için tam anlamıyla işkence haline getirildiğini belirtti. Sarı, “İnsanların araçlardan indirilip üstünün başının aranması, araçların tornavidayla taranması, depolarına şiş indirilmesi ise bir insan hakkı ihlalidir” dedi.
Hakkari Baro Başkanı İsmail Durgun, aramaların suçluları yakalamak ve uyuşturucu madde ele geçirmek amacıyla yapıldığını, fakat istatistiklerin bu konuda başarı sağlanamadığını gösterdiğini belirtti. Uygulamaların sadece halka huzursuzluk verdiğini belirten Durgun, seyahat özgürlüğünün de açıkça ihlal edildiğini söyledi.
Yol kontrol noktalarındaki uygulamanın OHAL zihniyetinin devam ettiğinin işareti olduğunu ifade eden Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabih Kayan ise “Bu uygulamalar, devletin Kürtleri ve Kürt sorununu bir asayiş sorunu olarak gördüğünün göstergesidir. Arama noktalarındaki uygulamalar, bastırma ve yıldırma politikasının ürünüdür. OHAL bizim için hâlâ devam ediyor. Bu mantık her şeyi zararlı, herkesi şüpheli görme mantığıdır. Bu onur kırıcı uygulamalar, bütünleştirici değil ayrıştırıcı bir mantığın devam ettiğinin göstergesidir” dedi.
Yüksekova Motorlu Taşıtlar Kooperatifi Başkanı İzzettin Metin ise Yüksekova’dan Van, Hakkari ve ilçelerine yolcu taşımacılığı yaptıklarını belirterek, “Esnaf olarak bu durum bizi son derece mağdur etti” dedi.

Erdoğan Altan
ÖNCEKİ HABER

Patron kışkırttı, polis saldırdı

SONRAKİ HABER

EVRİM/DEVRİM

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...