01 Şubat 2010 00:00
ABD, Körfezi silahlandırıyor
BARACK Obama yönetiminin, İranın gelecekteki olası askeri saldırılarını önleme girişimi adı altında, Suudi Arabistan ve Körfezdeki diğer ...
BARACK Obama yönetiminin, İranın gelecekteki olası askeri saldırılarını önleme girişimi adı altında, Suudi Arabistan ve Körfezdeki diğer müttefikleriyle birlikte silah satışlarının hızlandırılması ve petrol terminalleri ile diğer önemli altyapı tesislerine yönelik savunma sistemlerinin güçlendirilmesi konusunda sessizce çalışma yürüttüğü iddia edildi.
Washington Post gazetesi, eski ve halen görevde olan ABDli ve Ortadoğudaki hükümet yetkililerine dayanarak, ABD, Körfezdeki müttefiklerine silah satışını artırıyor başlığıyla bir haber yayımladı.
Habere göre Washingtonın girişimleri, Suudi Arabistandaki 10 bin kişilik koruma gücünün mevcudunun üç katına çıkarılmasına yönelik ABDnin desteklediği plan dahil olmak üzere, hava savunma sistemlerinde önceden görülmemiş boyutta koordinasyon sağlanmasını ve ABD ile Arap orduları arasında ortak tatbikatların artırılmasını içeren daha büyük bir çaba çerçevesinde yer alıyor ve Tahrana karşı baskının artırılmasını amaçlıyor.
Söz konusu çabanın, George Bush başkanlığındaki önceki yönetimin, İranın giderek artan silah stokuna karşı dost Arap ülkelerine savaş uçakları ve füzesavar sistemleri satılması taahhütlerinin üzerine inşa edildiği belirtilen haberde, ABDnin bölgedeki silah satışlarında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistanın başı çektiğine işaret edildi.
BÖLGESEL SAVUNMA
Gazeteye göre Ortadoğulu askeri ve istihbarat yetkilileri, Körfez ülkelerinin, İranın nükleer programıyla ilgili uluslararası tepkilere giderek daha fazla meydan okuması karşısında ABD ile savunma konusundaki iş birliğinin artırılması fikrini memnuniyetle karşıladıklarını söylediler. ABDnin müttefiki bir Arap ülkesinin üst düzey hükümet yetkilisi de İranı bölgede 1 numaralı tehdit olarak nitelerken, Zor bir bölgede bulunuyoruz ve korunduğumuzdan emin olmak zorundayız dedi. Körfez ülkeleriyle stratejik planlama çalışmalarının içinde yer alan üst düzey bir yetkili, söz konusu iş birliğinin, Beyaz Sarayın sert yeni ekonomik yaptırımlar ve daha güçlü diplomatik önlemler için uluslararası destek oluşturma girişimlerinde bulunduğu bir sırada, İrana karşı elle tutulur bir ilerlemeyi temsil ettiğini savundu. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, Füze ve hava savunma sistemleri ve kritik altyapı tesislerinin güçlendirilmesiyle, gerçek anlamda bölgesel bir savunma kapasitesi geliştiriyoruz. Tüm bu alanlarda son bir yıl içinde büyük ilerleme kaydettik dedi.
TÜRKİYEYE NÜKLEER SİLAH
İranın nükleer silah kapasitesini elde etme yolunda ilerlemesinin, bölgede silahlanma yarışına yol açacağından ve bunun atom bombası üretmeye kadar genişleyeceğinden endişe edildiğini kaydeden Washington Post, haberinde şu ifadelere yer verdi: Bu kaygıları artıracak şekilde, bazı petrol ve gaz zengini Arap ülkeleri, görünürde iç enerji ihtiyaçlarını karşılama gerekçesiyle nükleer reaktör ya da elektrik santrali inşa etme yönünde yeni girişimlerde bulunuyor.
BAE, ABDnin desteğiyle son dönemde, ilk nükleer enerji reaktörünü inşa etmek için anlaşmalar imzaladı. Buna benzer adımlar atan ya da atmayı düşünen diğer ülkeler ise Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye, Kuveyt, Ürdün ve Yemen.
Batılı ve Ortadoğulu uzmanlar, bu ülkelerin herhangi birinin açıkça nükleer silah peşine düşmesinin pek olası olmadığını, böyle bir hareketin büyük olasılıkla Batının yardımlarının askıya alınmasını beraberinde getireceğini söylüyor. Ancak hükümet yetkilileri ve uzmanlar, İranın nükleer bir aygıt test edecek olması halinde, bu ülkelerin ellerindeki seçenekleri yeniden gözden geçirebileceğini belirtiyor. Gazeteye göre, emekli bir Arap general de böyle bir durumda bölgedeki her ülkenin dosyalarını yeniden açacağını ve ne yapacağına karar vereceğini kaydederek, Eğer bir dünya gücü olmaya uzanan yol nükleer silahlar olacaksa, bu neden biz olmayalım? dedi. (DIŞ HABERLER)