06 Şubat 2010 00:00
Ya Kriz Yönetim Merkezi?
Kriz Yönetim Merkezi MGKya sınırsız yetkiler veren bir örgütlenme. Gerekli görülen hallerde tüm yetkinin askerlere devredilmesinin yasal dayanağı. 1995 yılından itibaren oluşturulması yolunda adım atılan ve Erbakanın başbakanlığı döneminde yani 9 Ocak 1997 tarihinde de 22871 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Kriz Yönetim Merkezi halen uygulamada.
Kriz Yönetim Merkezi MGKya sınırsız yetkiler veren bir örgütlenme. Gerekli görülen hallerde tüm yetkinin askerlere devredilmesinin yasal dayanağı. 1995 yılından itibaren oluşturulması yolunda adım atılan ve Erbakanın başbakanlığı döneminde yani 9 Ocak 1997 tarihinde de 22871 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Kriz Yönetim Merkezi halen uygulamada.
NATO ÖRGÜTÜ GEREKÇESİYLE RET
İstanbul Barosunun iptali için açtığı dava Danıştay tarafından tüm NATO ülkelerinde mevcut olan bir NATO örgütlenmesi olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. Şimdi Balyoz Harekatı ve EMASYA tartışmaların odağında. EMASYA kaldırıldı. Şimdi yeni bir sorunun gündeme gelme vakti: Bir NATO kurumu olan ve halka karşı açılan savaşların dayanağı olan Kriz Yönetim Merkezinin varlığı da tartışmaya açılacak mı?
EVRENSEL MANŞETİNE TAŞIDI
11 Temmuz 1995 tarihli Evrensel gazetesi Kriz Yönetim Merkezini manşetinden MGKya Sınırsız Yetki diyerek duyurmuştu. MGKnın etkinliğinin artıran yönetmenliğin hazırlıklarının yapıldığını duyuran haberde Başbakanlık Müsteşar Vekili Ali Naci Tuncer imzalı bir taslağın tüm kurumlara gönderildiği belirtiliyordu. Kriz olarak adlandırılan durumlarda yetkinin MGKya devredilmesini öngören Buhran (Kriz) Yönetim Merkezi konusunda kurumlardan görüş isteniyordu.
y11 Ocak 1997 tarihli Emek gazetesinin manşetinde de Kriz Yönetim Merkezinin Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği duyuruluyordu.
y21 Eylül 1997 tarihli Emek gazetesinde de Kıbrısta çıkan S 300 füzeleri krizi nedeniyle dış politikanın Kriz Yönetim Merkezine dayandırılarak askerlere devredildiği açıklanıyordu.
y22 Aralık 1997 tarihli Emek gazetesinin manşeti ise Kriz yönetim Merkezini NATO kurdurdu idi.
EMASYA
YETMEZ
Evrensel ve Emek gazetelerinin Kriz Yönetim Merkezinin varlığına ve antidemokratik yapısına ilişkin bu haberleri defalarca yayınlanmasına rağmen diğer medya kuruluşlarında konuyla ilgili hemen hemen hiçbir haber çıkmadı. Oysa bugün tartışma konusu olan EMASYA Protokolünün dayandığı yer Kriz Yönetim Merkezi. Yani EMASYAın iptal edilmesi Kriz Yönetim Merkezi durduğu müddetçe fazla bir anlam taşımıyor. Antidemokratik yapılanmalar ortadan kaldırılacaksa bunların en başında Kriz Yönetim Merkezi gelmekte.
DANIŞTAYIN İTİRAFI!
Danıştayın İstanbul Barosunun davasını reddetme gerekçesi bu kurumun antidemokratik olup olmamasından öte bir NATO kurumu olduğu için tartışması bile olmaz anlamına gelen bir açıklamadır. NATOya bağlı tüm ülkelerde kontrgerilla örgütlenmesinin olduğu da bilinmektedir.
KATLİAM BAŞARISI!
EMASYA Protokolüne dayanak oluşturan Kriz Yönetim Merkezinin Gazi Olaylarında ve Kardak krizinde son derece Başarılı olarak denendiği zamanın Başbakanlık müsteşarı tarafından açıklanmaktadır. Başarılı uygulamalardan Gazi olaylarında halkın üzerine kolluk kuvvetleri tarafından açılan ateş sonucu 22 insan öldürüldü. Bu olaylarda Susurlukçu özel timcilerin uzun namlulu silahlarla ateş açarkenki görüntüleri Evrensel gazetesinde yer aldı.
BALYOZLA BENZERLİK
Kardak krizinde de Yunanistanla savaşın eşiğinden dönülmüştü. Balyoz harekatında Yunanistanla savaş uçaklarının hava sahası için gerilimli uçuşları sırasında kendi uçağımızın düşürülmesinden bahsedilmesi Balyoz Harekatı ile Kriz Yönetim Merkezinin başarılı uygulama örneği arasında ilginç çağrışımlar da yapmakta.
KURULUŞ HAZIRLIKLARI
11 Temmuz 1995 tarihli Evrensel MGKya Sınırsız Yetki manşeti altında Kriz Yönetim Merkezini sayfalarına taşıdı. O tarihte henüz taslak halinde olan Kriz Yönetim Merkezinin işlevi ve örgütlenme şeması Başbakanlık Müsteşar Vekili Ali Naci Tuncer imzası ile tüm kurumlara görüşlerini iletmesi için gönderiliyordu.
Buna göre Buhran (Kriz) Yönetim Merkezi vasıtasıyla MGK kriz hallerinde yönetime el koyuyordu. Ağır ekonomik sorunlardan radyasyon ve hava kirliliğine kadar kapsamı geniş tutulan kriz hallerinde MGKnın etkinliğini artıran yönetmenlik hazırlandığı Evrenselde duyuruluyordu. Kriz hallerinde Kriz Yönetim Merkezi MGK Sekreterliği bünyesinde teşkil edilecek ve gerektiğinde bu merkezler hareket merkezi haline dönüştürülebilecek. Bu merkezlerin personelini ise MGK belirleyecek.
BİLDİK BAHANE
Bu merkez, Devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü ile milli hedef ve menfaatlerine yönelik hasmane tutum ve davranışlarda, anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya hak ve hürriyetlerini ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketlerinde, tehlikeli salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikli kimyasal ve teknolojik olaylarda, ağır ekonomik bunalımlarda ve bunlara ilişkin durumların olağanüstü hal, sıkıyönetim veya seferberlik ve savaş hali ilanından önce ayrı ayrı veya birlikte vuku bulduğu hallerde devreye girecek.
KATLİAM BAŞARIYLA YAPILDI!
Taslağın giriş bölümünde Kriz Yönetim Merkezinin Yunanistanla baş gösteren Kardak Kayalıkları krizinde ve 22 kişinin kolluk kuvvetleri tarafından öldürüldüğü Gazi Olaylarında faaliyete geçirilmesinin denendiğini ve başarılı sonuç elde edildiği de belirtiliyor. Verilen iki başarılı örnek de göstermekte ki radyasyon, hava kirliliği gibi maddeler işin cilasını oluştururken esas hedeflenen toplumsal olaylarda yetkinin MGKya ve askere devredilmesi.
MECLİS DEVRE DIŞI
MGK, Bakanlar Kurulunun teklifi ve Başbakanın direktifi ile faaliyete geçmesi öngörülen Kriz Yönetim Merkezi, MGK Genel Sekreterliği Bilgi Toplama, Araştırma ve Değerlendirme Başkanı başkanlığında çekirdek olarak MGK Sekreterligi nezdinde kurulup, çalıştırılacak.
Kriz Yönetim Merkezinin sıkıyönetim, savaş hali ve seferberlik ilanından farkı ise bunları Meclisin onayına sunma zorunluluğu varken Kriz Yönetim Merkezinin Başbakanın talebiyle devreye girecek ve yetkilerin MGKya devredilecek olması.
GİZLİ ANAYASA YETER
Kriz Yönetim Merkezinin kirze esas olan konu ile ilgili politik direktif esaslarını belirleyecek, mevcut politik direktif veya Milli Güvenlik Siyaset Belgelerinde ihtiyaç duyulan değişikliklere ait kararlar alabilme yetkisi de bulunmakta. Gizli Anayasa olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgelerinde yapılan değişikliklerin meclis onayına sunulmayan Anayasa değişiklekleri anlamına geldiği de ortada.
ASKER DIŞ POLİTİKAYA EL KOYDU
Emek gazetesinin 21 Eylül 1997 tarihindeki manşeti Askerin Yönetimi Tescillendi. Kıbrısta baş gösteren S-300 füzeleri krizi ile birlikte yetkiler MGK Genel Sekreterinde toplandı. S-300 füzeleri ile ilgili bilgilendirme amacıyla Genelkurmayın hükümete verdiği brifingte askerin dış politikaya el koyduğu açıkça belirtildi. Adaya asker sevkinden füze rampalarının bombalanmasına kadar her türlü önlemi alma yetkisini Genelkurmayın devraldığı hükümet üyelerine belirtildi. Başbakan Mesut Yılmaz ve hükümet üyeleri dış politikaya askerin el koyduğunun açıklandığı Genelkurmayın brifingini ses çıkarmadan dinledi.
KRİZ YÖNETİM MERKEZİNİ NATO KURDURDU
22 Aralık 1997 tarihinde ise Emek gazetesinin manşeti yukarıdaki gibi. Haber Kriz Yönetim Merkezinin yasaya aykırı olduğu ve iptali için Danıştaya açtığı davaya Başbakanlıkın verdiği yanıttan oluşuyor. Başbakanlık İstanbul Barosuna verdiği yanıtta Kriz Yönetim Merkezinin bir NATO kuruluşu olduğu, NATOnun talimatıyla kurulduğu ve tüm NATO üyesi ülkelerde bulunduğu gerekçesiyle Türkiyede de kurulduğunu Danıştaya yazdığı yazıda açıkladı.
BAŞBAKANLIK BİLDİRDİ
DANIŞTAY İPTAL ETTİ
Başbakanlık Danıştaya yazdığı yazıda şöyle dedi:
Kriz yönetim sistemi, bugün üyesi bulunduğumuz NATOya dahil tüm ülkelerde düzenlenmiş ve uygulanmıştır. NATO anlaşması gereğince devletimiz NATOnun merkezi kriz sistemine dahil olduğu gibi, ülkesinde de milli kriz yönetimi sistemi kurmakla yükümlüdür.Başbakanlığın bu açıklaması üzerine Yücel Saymanın başkanı olduğu İstanbul Barosunun açmış olduğu Kriz Yönetim merkezi ile ilgili dava Danıştay tarafından reddedilmişti.
NATO üyesi ülkelerin tamamında kurulması zorunlu olan bir başka örgütlenmenin kontrgerilla örgütlenmesi olduğu ve NATOya girişle beraber Türkiyede de kontrgerillanın kurulduğunun bilinmesi NATOnun başka hangi örgütlenmelerin kurulması talimatını verdiği sorusunu akıllara getirmekte.
KRİZ YÖNETİM MERKEZİ YASALAŞIYOR
Emek gazetesinin 11 Ocak 1997 tarihli manşeti olan Örtülü Sıkıyönetim Hazırlığı ile Kriz Yönetim Merkezinin Resmi Gazetede yayınlanarak yasallaştığı duyurulmakta.
Olağanüstü durumlarda yönetime el koyacak olan Kriz Yönetim Merkezinin yönetmenliği 9 Ocak 1997 tarihli Resim Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği haberi Emek gazetesinin manşeti.
SIKIYÖNETİM EMEKÇİLERE KARŞI
11 Temmuz 1995 tarihli Evrenselde verilen haberde tek satırı bile değiştirilmeden Kriz Yönetim Merkezi yönetmenliği Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği duyuruldu. Artık idarenin Meclis kararı olmaksızın MGKya devredilmesinin yasal dayanağı oluşturulmuştu. Yine Emek gazetesinin 12 Ocak 1997 sayılı nüshasında da sendikacılardan görüş alınarak Örtülü Sıkıyönetim Emekçiye Karşı manşeti altında Kriz Yönetim Merkezinin esas hedefinin muhalifler ve emekçiler olduğu sendikacılar tarafından dile getirilmekte.
Semih Hiçyılmaz