06 Şubat 2010 00:00
YENİGÜN
AKP hükümetinin 4-c planı, elinde pimi çekilmiş olarak duran bir bombaya dönüştü! Kölelik dayatması, saldırılar altında bunalmış işçi sınıfının kendine gelmesine vesile oldu. İrili ufaklı direnişler bir yola yöneldi. Antep Çemen grevi, İzmir Kent AŞ, İstanbul Büyükşehir İtfaiye; Esenkentte, Eskişehirde ve ülkenin birçok yerinde birbirinden kopuk gelişen tepkiler ve eylemler, giderek sınıf tutumu olarak güç kazanıyor.
AKP hükümetinin 4-c planı, elinde pimi çekilmiş olarak duran bir bombaya dönüştü! Kölelik dayatması, saldırılar altında bunalmış işçi sınıfının kendine gelmesine vesile oldu. İrili ufaklı direnişler bir yola yöneldi. Antep Çemen grevi, İzmir Kent AŞ, İstanbul Büyükşehir İtfaiye; Esenkentte, Eskişehirde ve ülkenin birçok yerinde birbirinden kopuk gelişen tepkiler ve eylemler, giderek sınıf tutumu olarak güç kazanıyor.
Ve 52. gününde, TEKEL işçilerinin direnişi, tüm ülke işçi sınıfını ve emekçilerini harekete geçirdi; dev uyandı!
4 Şubatta genel eylemle yaşanan, devin uykulu, mahmur halidir! Henüz yılların yarattığı tarz, uyuşukluk, sendikal rekabet, bürokratik sendikacılık ve güvensizlikler aşılmış değil.
Ancak, artık hiçbir şey dünkü gibi değil; taraflar, cepheler, konular, tartışmalar hızla değişiyor. Bu gelişmeleri görmeyen, gereğini yapmayan, emekten yana olan gelişmenin yönüne ayak uyduramayanlar, tarihin sillesini yemek zorunda kalacaktır!
Dünün AKPsi de sizlere ömür!
AKP için saltanat devri tamamlanıyor: Ne denli yalancı olduğu, ne denli sömürü ve yağma yanlısı olduğu çarpıcı olarak ortaya çıktı. Dengeler değişirken, çatışma ve çelişkiler daha da artacak. Sınıf, egemenler cephesindeki çatlamaları da artıracak.
AKP artık yıllardır oynadığı laik-şeriat ikilemli oyuncağını, mağdur ve mazlum parti kimliğini de yitiriyor. Dün AKPye söz söylemek çok zordu, şimdi AKP yandaşı olmak zorlaşıyor!
AKPnin garip gureba hakkı savunucusu olduğu yönlü propaganda iflas etti. Sömürü ve zulmün partisi olduğu, sınıf ve emekçiler tarafından tescil edilen her partinin yeri, tarihin çöp sepetidir. AKPnin akıbeti de farklı olmayacak.
TEKEL işçilerine dayattığı 4-c kölelik dayatması, AKPyi bitirecektir.
Sadece AKP değil, CHP ve diğerleri de yıllardır kullandıkları politik argümanları, işçi ve emekçileri, halkı bölüp parçalamak eksenli araçlarını bir bir yitiriyorlar.
Emek ve sermaye eksenli birleşme ve ayrışmaya doğru hızla yol alıyoruz. İşçiler; Kürt, Türk, Arap, Laz, Çerkez, Sünni, Alevi...her dinden ve her dilden sınıf kardeşleri olarak sermeye ve temsilcileri karşısında emek safını güçlendiriyorlar. AKP, CHP, MHP ve benzerlerinin din, laiklik, sağ-sol, milliyetçilik gibi kavramlar üzerinden politika yapmalarının nasıl bir oyun olduğunu gördüler, gösterdiler. Giderek büyüyen, ezen ve ezilen eksenli bir birleşme ve ayrışma çıkıyor orta yere.
İşçiler bazı şeyleri yıkarken, yeni birleşme koşulları yaratıyorlar. Emek cephesi gelişip, güçlenme olanak ve koşullarını elde ediyor. Emek ve demokratikleşme cephesini, birleştirip büyütmenin olanakları artıyor.
Sağcılık, solculuk, laiklik ya da şeriatçılık üzerinden yapılan ayrışmanın, sınıf ve emekçiler için ne denli bölücü olduğu daha somut anlatılıyor ve kolayca anlaşılıyor.
Ezilenleri ve sömürülenleri bölüp parçalayan propaganda araçları bir bir işlevini yitiriyor.
İşçi sınıfı ve emekçilerin gelişmelere müdahalesiyle birlikte, egemen sınıfların ezilen ve sömürülen milyonları yedeklemek için kullandığı argümanlar, yerini, emek ve sermaye arasındaki çelişkiye bırakıyor.
Ya emekten yanasın ya da sermayeden belirlemesi giderek güç kazanıyor. Sınıf tutumu, sınıf bilinci, sınıfın rolü giderek artıyor. Dünün bakanları, başbakanları; dünün taşeronları, emek ve demokratikleşme düşmanları, sureti haktan gözükmek için kırk takla atıyor. Onların gidip işçi sınıfının dizi dibinde sevgi gösterileri sergilemeleri, dayanışma tutumu göstermeleri boşuna değil.
Din istismarcılığı, laiklik ticareti yapanların işsiz kalacakları bir durum çıkıyor ortaya.
Ancak AKP hâlâ mevzuya uyanmış değil! AKP yeni durumu, yeni olguları, toplumsal uyanışı ve hareketlenmeyi kavrayamadı. Dünya ve Türkiyedeki gelişmenin rolünü, her zamanki argümanlarıyla; hileyle, hülleyle, riyayla oynayabileceğini düşünüyor.
AKP; sınıfın rolünü, emekçilerin gücünü, birleşik sınıf ve halk hareketinin nelere kadir olduğunu, yaşayarak göreceğe benziyor.
ENDER İMREK