06 Şubat 2010 00:00

EKONOMİK PERSPEKTİF

Başta Başbakan olmak üzere, maliye ve muhtelif görevlere sahip devlet bakanları, TEKEL işçilerinin özlük haklarının sürdürülmesinin ve mevcut statülerinin korunarak farklı devlet işletmelerinde istihdam edilmelerinin “yetim hakkı” yemek olacağını ifade ediyor.

Paylaş

Başta Başbakan olmak üzere, maliye ve muhtelif görevlere sahip devlet bakanları, TEKEL işçilerinin özlük haklarının sürdürülmesinin ve mevcut statülerinin korunarak farklı devlet işletmelerinde istihdam edilmelerinin “yetim hakkı” yemek olacağını ifade ediyor. Yetim, Arapçadaki yütm kökünden gelir. Yütm, çocuğun ergenlikten önce babasını kaybetmesi demektir. Diğer canlılarda ise anasını kaybetmek anlamındadır. Sorgusuz sualsizce işyerleri ellerinden alınan TEKEL işçileri, bu durumda yetimdir; yetim bırakılmışlardır. Doğal yoldan yetim kalmadıkları için de hakları (yetim hakkı) yenmiştir. İşte “yenmeyen yetim hakkı yetim hakkı değildir!” şiarıyla gerçekleştirilen açılımlara birkaç örnek:
Cumhurbaşkanı A. Gül’ün onayladığı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, ekonomik kriz önlemlerinin ya da daha açık ve anlaşılır bir ifadeyle söylersek; sermayeyi teşvik önlemlerinin uygulamasının uzatılmasını öngörüyor. Yasayla, ilk defa işe alınanların sigorta primlerinin işveren hissesinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması ile 31 Aralık 2007’den önce tamamlanan yatırımların sigorta primi işveren hissesi teşvikinin uygulama süresi 31 Aralık 2012’ye kadar uzatılıyor. Kapitalist kriz sonucu işini ve aşını kaybeden milyonların çalıştıkları dönemde ödedikleri primlerden oluşan İşsizlik Fonu’nun sermayenin teşviki için kullandırılması, “yetim hakkı” yenmesine verebileceğimiz somut bir örnektir.
“Biz bu devleti adeta bir özel sektör mantığı ile mi çalıştıracağız, yoksa geçmişten bu yana alışılmış haliyle mi yürüteceğiz? Devleti bu işin içinden çekmek istiyoruz. Devlet, artık ticaretin içinde olmamalı” diyor Başbakan, katıldığı televizyon programında TEKEL işçileri sorulduğunda. İngiltere eski Başbakanı W. Churchill’in bir tespiti vardır: “İki iktisatçıyı bir odaya kapatın, bir konu verin tartışsınlar, kesinlikle iki farklı fikir çıkar; bunlardan biri Keynes ise üç farklı fikir çıkar” der. Churchill öleli 55 yıl oldu. Eğer yaşasaydı Başbakan’ın ifadesini duyduktan sonra tespitinin kapsamını iktisatçılardan siyasetçilere doğru kaydırır ve aynı zamanda muhtemel fikir sayısını ikiye, üçe katlardı. Başbakan’ın ifadelerine biraz daha yakından bakalım: “Devleti özel sektör mantığıyla çalıştırmak”, olsa olsa devlete yöneltilecek ağır bir eleştiri olabilir, sahip olduğu ulvi(!) görevleri göz ardı edip özel sektör gibi işliyor demek olur. Ama hayır, burada bir olumlama var, cümlenin devamı; “Geçmişten bu yana alışılmış haliyle mi sürdüreceğiz?” biçiminde. Geçmişten gelen nedir sorusu geliyor aklımıza. Geçmişten gelen KİT’lerdir. Devletin üretimde bulunmasıdır. Kapitalist sistemin geçerli olduğu durumda devletin üretici olmasını savunmak gerçekten tartışılabilecek bir konudur. Ama bunun da devamı geliyor: “Devlet artık ticaretin içinde olmamalı.” Devlet kapitalist üretim yapmıştır ama son yıllara kadar ticarete -açıktan- soyunmamıştır. ‘80 sonrası neoliberal saldırganlığın geliştiği süreçte, diğer kapitalist ülkelerde olduğu gibi bizde de devlet, mevcut işletmelerini ve mülklerini satarak ticaret yapmaya başlamıştır. Bu konuda ülkemizde son 15-20 yılda özelleştirme adı altında belli başlı özel sermaye gruplarına “ihale” edilen varlıklar, ticaretin hem rakamsal büyüklüğünü hem de yaygınlığını gösterir. Özelleştirmelerle satılanlar da her şeyden önce “yetim hakkı”dır.
Son bir örnek verelim: Vatan Gazetesi Yazarı Necati Doğru, yazısında Cemil Çiçek’in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek’in, özelleştirmeler ile bir tabela şirketi haline gelen Sigara Sanayii İşletmeleri ve Ticaret AŞ’de Yönetim Kurulu’na atandığını yazdı. Yazı üzerine, oğul Çiçek’in görevinden(!) istifa ettiği söyleniyor.
Yetim hakkı..
Yersen!..
SİNANALÇIN
ÖNCEKİ HABER

HAYAT YAZILARI

SONRAKİ HABER

KUŞATILAN ÇEVREMİZ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa