‘TEKEL bir akademi ve biz çok şey öğrendik’

TEKEL işçilerinin direnişi, tüm olumsuzluklara rağmen kararlılıkla devam ederken, Tek Gıda-İş Doğu ve Güneydoğu Bölge Temsilcisi Cemal Doğrul, “TEKEL işçilerinin bir tarih yazdığını” söyledi. TEKEL direnişini “akademi”ye benzeten Doğrul, “TEKEL Akademisi’nde, lokmamızı paylaşmayı öğrendik” dedi.
TEKEL direnişini ve diğer sendikalardan beklentilerini konuştuğumuz Doğrul, öncelikle TEKEL direnişinin bu anlamıyla Türkiye’de ve dünyada bir ilk olduğunu, “tarih yapmaya ve yazmaya” devam ettiğini söyledi.
TEKEL işçilerinin direniş alanını, mücadeleyi “Akademi”ye de benzeten Doğrul, “Burada kaldığımız süre içinde birçok farklılığı, paylaşımı bir arada yaşadık. Ağzımızdaki lokmayı dostlarımızla paylaşmayı öğrendik. Buraya geldiğimizde bu sürecin bu kadar coşkulu ve acılı olacağını kimse tahmin etmedi. Ancak gelinen noktada geleceğe dair kaygıların neler yaratabileceğini gördük. İnsanların kendilerine güvenleri geldi, neler başarabileceklerini gördüler. Kendilerini farklı dillerle ifade eden işçiler, bir arada nasıl mücadele edeceklerini öğrendiler” diye konuştu.
‘ARTIK AKDENİZ’DE, EGE’DE YÜZLERCE DOSTUMUZ VAR’
Direnişi kastederek, “Buraya gelmeden önce başka bir arkadaşla karşılaşsaydık, belki birbirimize kötü sözler söyleyebilirdik. Ama yaşadığımız bu süreç bizi öyle bir hale getirdi ki, en radikal solda olan en sağda olanı da anlayabildi” diyerek, farklılıklarını nasıl kabul ettiklerini anlatan Doğrul, bu güçle Türkiye’nin geleceğini bile kurgulayabileceklerini söyledi. Doğrul, “Bizim artık Akdeniz’de, Ege’de yüzlerce, binlerce dostumuz var. Onlar artık korkusuzca Diyarbakır’a, Batman’a, Muş’a, Hakkari’ye, Van’a gelebilecekler. Biz de aynı şekilde batı, güney illerine, Karadeniz’e gidebiliriz” dedi.
‘ACILARIMIZI DA PAYLAŞTIK’
“Belki bu savaşı kaybedebiliriz ama bu TEKEL akademisinde öğrendiğimiz öyle güzel şeyler var ki. Bütün bir geleceğimizi güzelleştirmek için neler yapmamız gerektiğini burada öğrendik, son derece mutluyuz” diyen Doğrul, burada, işçilerin yaşadığı acıların da paylaşıldığına vurgu yaparak, şunları söyledi: “Bir baba, bir çocuğunu kaybetti, diğerini yaşatmak için mücadele veriyor. İki bayan arkadaşımızın babası, onları izleyip üzüldü ve vefat etti. Ama sonuç itibariyle şuna inanıyorum; bu yaşamı hep birlikte güzelleştireceğiz. Bu arkadaşlarımızın acılarını bir nebze de olsa paylaşımla dindirebilmişsek, ne mutlu bize.”
Sendikacılar olarak ilk günden beri işçilerle hep birlikte olduklarını, onların yaptığı her eylemde, doğruda payları, katkıları olduğunu söyleyen Doğrul, onlardan ayrı durmanın, ayrı düşünmenin mümkün olmadığının altını çizdi. “Onlar buradayken sıcak yatağımda yatmayı hiç düşünmedim, benim yerim de burası” diyen Doğrul, işçilerin uğrayacağı bir başarısızlığın, sendikacılar olarak kendilerinin vebali olacağını da dile getirdi.
‘KAZANIMLARINIZI GİTTİĞİNİZ YERE DE GÖTÜRÜN’
İşçilere mesaj da veren Doğrul, “Bizler yanlışlar da yapabiliriz, yanlış yaptığımız zaman bizlerle tartışıp doğruya evirebilirler bizi” dedi.
İşçilerin bu akademide kazandıklarını, öğrendiklerini bundan sonra gidecekleri kurumlara götürmelerini de isteyen Doğrul, “O yüzden hangi işkolunda olursa olsun bu duruşlarını sergilemeleri gerekiyor” dedi.
Direniş alanını, ilk geldiği gün, “sırası olmayan bir okul”, “akademi” diye değerlendirdiğini belirten Doğrul, “Burası sırası olmayan bir okuldur. Yılmak ve umutsuzluğa kapılmak, insanları felakete sürükleyebilir. Bizler adam gibi durursak kimse bize bir şey yapamaz. Bizler duruşumuzla, kararlılığımızla hakkımızı arıyoruz” diye konuştu. Mutlaka kazanacaklarını da belirten Doğrul, “Sona yaklaşıyoruz, inanıyorum ki kamu vicdanında yer edinen bu direnişle başarıya ulaşacağız” inancını dile getirdi. (Ankara/EVRENSEL)
Sultan Özer - Şiar Can Şener