10 Şubat 2010 00:00

Görülmeyen ‘tehdit’ ne olacak?

İran, uluslararası toplumun tepkilerine kulağını tıkayarak nükleer programına hız verdi. Ülke, dünden itibaren uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmeye başladı.

Paylaş

İran, uluslararası toplumun tepkilerine kulağını tıkayarak nükleer programına hız verdi. Ülke, dünden itibaren uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmeye başladı.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) bilgisi dahilinde uranyum zenginleştirme işlemini başlattıklarını söyledi.
Bu satırlar dün gün boyu televizyon kanalları ve internet sitelerinde birinci haber oldu. Bugün de gazetelerin büyük bölümü, İran’ın nükleer silah üretmesi halinde dünyayı nasıl bir “tehlike”nin beklediğine dair haber ve köşelerle dolu olacak.
Ancak dün nükleer silahlarla ilgili bir rapor daha yayınlandı. Hem de bu raporda bahsedilen nükleer silahlar, İran’ın yaptığı gibi zenginleştirilmeye başlanan uranyumdan önümüzdeki yıllarda üretilmesi muhtemel olanlar değil. Yıllardır var olan, defalarca denenen ve her an kullanılmaya hazır olan yüzlerce nükleer silahtan bahsediliyor raporda.
İngiltere’nin başkenti Londra’da dün kamuoyuna açıklanan rapor, Pentagon ve Beyaz Saray’ın eski politika danışmanı Franklin Miller, eski NATO Genel Sekreteri ve İngiltere Savunma Bakanı George Robertson ve ABD’deki Hoover Enstitüsü’nün önde gelen üyelerinden Kori Schake’nin imzasını taşıyor.
Avrupa Reform Merkezi tarafından bir araya getirilen üçlünün raporunda Almanya’nın, topraklarında kalan NATO’ya ait nükleer silahların kaldırılması isteği sert dille eleştiriliyor.
Almanya’nın bu yönde bir adım atması halinde bile “Belçika, İtalya, Holanda ve Türkiye’ye yerleştirilmiş olan, geri kalan 180 silahının oluşturduğu “güvenlik şemşiyesi”nden yararlanmaya devam edebileceğine de dikkat çekiliyor.
Ancak bu ifade, başta Türkiye olmak üzere Avrupa’daki NATO üyelerinin topraklarında nükleer silahlar olduğu iddiasını da en yetkili ağızlardan doğrulamış oluyor.
TÜRKİYE NÜKLEER SİLAH ÜRETEBİLİR
Türkiye için ayrı bir başlık açılan raporda, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini artırdığı bir dönemde Yürkiye’de nükleer silah tartışması başlatmanın kötü bir zaman olduğu ifade ediliyor.
İran’ın faaliyetlerinin Türkiye için bir tehdit oluşturduğu öne sürülen raporda, NATO’ya ait nükleer silahların sökülmesi halinde Türkiye’nin kendini “korumasız” hissedeceği ve kendi nükleer silahlarını üretme çabasına girebileceği uyarısı yapılıyor.
Rapor, Türkiye için bir “çıkış yolu” daha sunuyor. Buna göre ise, nükleer silah üretimi pahalı bir yatırım ve uzun yıllar istediği için Türkiye İran’la ilişkilerini sıcak tutmaya çalışıyor. Bunu yaparken Türkiye’nin bir amacının da Ortadoğu’da İran’ın mevcut etkisini kurmak olduğu ileri sürülüyor.
Türkiye’nin İran’ın nükleer faaliyetleri karşısında takındığı “ılımlı” tutumun da bu çabanın bir sonucu olduğu ifade ediliyor.
(DIŞ HABERLER)

İRAN NE YAPIYOR

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) bilgisi dahilinde uranyum zenginleştirme işlemini başlattıklarını söyledi.
Salihi, ellerindeki yüzde 3,5 oranında zenginleştirilen uranyumu Natanz’daki tesislerde yüzde 20’ye çıkaracaklarını bildirdi. Salihi, “Zenginleştirme işleminin başlaması, uranyum takasında müzakere ve uzlaşma kapılarının kapandığı anlamına gelmiyor. Müzakereci taraflar akıllıca davranır ve zamana oynamazlarsa biz uzlaşmaya hazırız” dedi.
Sivil amaçlı nükleer enerjide kullanılacak uranyumun yüzde 3 civarında zenginleştirilmesi yetiyor. Nükleer silah üretiminde kullanılabilmesi için ise uranyumun yüzde 90 civarında zenginleştirilmesi gerekiyor.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ülkede yaklaşık 850 bin hastanın tedavisinde kullanılacak tıbbi araştırmalar için uranyumu yüzde 20 zenginleştirme talimatı vermişti.
İran, yaklaşık 200 hastanenin ihtiyacını karşılamaya yönelik radyoizotoplar için Tahran’daki araştırma reaktörüne yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum satın almak istediğini UAEK’ya bildirmiş, ardından taraflar arasında konuya ilişkin müzakerelerde bulunulmuştu.
Nükleer güçler ve İran arasında uranyum takasına ilişkin görüş ayrılıklarının giderilememesi üzerine Tahran yönetimi, UAEK’ya mektup göndererek zenginleştirme işlemini kendisinin yapacağını ilan etmişti.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ramin Mihmanperest de, yarınların dünyasının nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini ve kendilerinin bu yönde çalıştıklarını söyledi. Mihmanperest, haftalık olağan basın toplantısındaki açıklamasında, “ülkesinin nükleer enerji faaliyetlerinin barışçıl hedefler doğrultusunda süreceğini”” belirtti. “Hiçbir şekilde, barışçıl olmayan nükleer çalışmaların peşinde değiliz” diyen Mihmanperest, “Nükleer silahların yok edilmesi konusunu ciddi olarak takip ediyoruz. Dünyanın nükleer silahlardan arındırılması için faaliyetlerde bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

NÜKLEER SİLAHA SAHİP OLAN ÜLKELER

ÜlkeAktif savaş başlıkları/toplamİlk Test Yılı

ABD5,735/12,0001945
Rusya5,830/16,0001949
İngiltere2001952
Fransa3501960
Çin6.333/22,0001964
Hindistan40-501974
Pakistan30-521998
Kuzey Kore1-102006
İsrail75-200yok/bilinmiyor veya 1979
ÖNCEKİ HABER

BULGARİSTAN VE ALMANYA’DAN AFGANİSTAN’A EK ASKER KARARI

SONRAKİ HABER

‘Dur ihtarına’ uymadığı gerekçesiyle mi öldürüldü?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa