10 Şubat 2010 00:00
4-c iyiyse Başbakan çocuklarını 4-cli yapsın
TEKEL işçilerinin direnişi 57. gününü, dönüşümsüz açlık grevi ise 5. gününü doldurdu.
TEKEL işçilerinin direnişi 57. gününü, dönüşümsüz açlık grevi ise 5. gününü doldurdu. İşçiler, özellikle kadın işçiler daha kararlı, işimizi, aşımızı, çocuklarımızın geleceğini almadan dönmeyeceğiz diyorlar.
TEKEL işçileri, çadırlarda direnişlerinin 57. gününü eylemlilik içinde geçirirken, süresiz açlık grevindeki işçiler de onlardan aldıkları haberle direnç buldu, kazanmalıyız kararlılığını dile getirdiler.
Hergün belli saatlerde görüntü alınmasına izin verilen açlık grevindeki işçilerden yine rahatsızlanıp, ambulansla hastaneye kaldırılanlar oldu. Dışarıdaki işçiler ise arkadaşları ambulansa götürülürken, Katil AKP diye Hükümeti protesto ediyorlar.
İçeride günlerini Steinbeckin Bitmeyen Kavgası, Yusuf Ziya Bahadınlının Gemileri Yakmak ve daha birçok kitap işçiler tarafından okunurken, mikrofonlara kararlılıklarını da ifade ediyorlar.
Kadın işçiler, açlık grevlerinde 5 günü geride bırakmalarına rağmen, ilk gün başlamış gibi olduklarını, bu gücü de haklılıklarından, aldıklarını söylüyorlar.
Allahıma şükür çok iyiyim diyen Trabzonlu anne, biraz tansiyonu çıksa da iyi olduğunu belirterek, Çocuklarımın ekmeği olduğu için galiba bu kadar güçlüyüm diyor.
İzmirden bir anne çocuklarımı, ailemi çok özledim diyerek gözyaşlarını tutamazken, başka bir anne, İşimiz, ekmeğimiz, çocuklarımızın geleceği için buradayız. Sonuna kadar da gideceğiz diyor.
Kadın işçiler Eğer 4/c çok iyi ise Başbakan çocuklarını 4-cli yapsın diyorlar. Yemek yemenin çok önemli olmadığını da belirten annelerin her biri 15-20 yıllık işçi olduklarını işlerini kaybetmemek için başka yolları kalmadığnıı söylüyorlar.
AKP Hükümetinin işçileri kendine köle etmek istediğini belirten TEKEL işçileri, Ama artık insanlar uyandı, o kadar kolay değil diyorlar.
Açlık grevindeki kadınlar en çok da çocukları karne aldığında yanlarında olamadıkları gibi, sömestir bitip, okula başlarken de yanlarında olamamaktan yakınıyor ve ekliyorlar, Ama bizim mücadelemiz de onların geleceği için. (Ankara/EVRENSEL)
DÖNÜŞ BİLETLERİMİZİ ALMADIK
AST, ODTÜ Türk Halk Bilimi Topluluğu ve ODTÜ Mezunlar Derneğinin organize ettiği gecede, bilim insanları ve sanatçılar, TEKEL işçileriyle dayanıştı, mücadelelerini kutladılar.
ASTde önceki gece yapılan etkinliğe, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, milletvekilleri ve Ankaralıların yanı sıra çok sayıda TEKEL işçisi de katıldı.
Prof. Dr. Sinan Sönmez, bugüne kadarki işçi mücadelelerine TEKEL işçilerinin direnişinin de eklendiğini, işçilerin yiğitçe bir direniş sergilediklerini söyledi.
1998de TEKELin özelleştirilmesinin programda yer aldığını, 1999da IMFye verilen stand-by mektubunda da yer verildiğini kaydeden Sönmez, tütün üreticilerine uygulanan kotaya da vurgu yaptı. Sönmez, uygulanan politikalarla sosyal devletin çözüldüğünü, çalışma hakkının budandığını dile getirdi.
SIRADA ŞEKER, ENERJİ VE KÖPRÜLER VAR
Kamu hizmetlerinin taşeronlaştırılmasına da vurgu yapan Sönmez, Bu çok vahim bir tablo dedi. TEKEL işçilerinin güvencesiz, iğreti statüde çalışmaya karşı direniş sergilediğini ifade eden Sönmez, sırada şekerin, enerjinin ve köprülerin olduğunun altını çizdi. TEKEL işçilerinin her türlü zorluğa çocuklarıyla, eşleriyle katlandığını belirten Sönmez, İşçiler basına yansıyan haliyle 4-cye direniyorlar. Peki nedir 4-c? Aslında bunu en iyi onlar anlatabilir. Çünkü onlar bunun mücadelesini veriyor dedi.
Özelleştirme ve taşeronlaştırmayla birlikte bütün ekonomik ve sosyal hakların budandığını dile getiren Sönmez, bütün bunlara karşı TEKEL işçilerinin yiğitçe direnişinin umutları yeşerttiğini, kendilerine ufuk açtığını belirterek, İşte işçi sınıfı budur dedi.
Tek Gıda-İş Doğu-Güneydoğu Bölge Temsilcisi Cemal Doğrul ise her ne kadar Gidiş biletlerimizi alıyoruz, dönüş biletleri alınmayacak diyerek gelseler de, bu dereceye varacağını tahmin etmediklerini ifade etti. Ölmek var dönmek yok şiarıyla çıktıkları yolda mücadelenin sürdüğüne dikkat çeken Doğrul, aşını, sırtındaki hırkasını, belki yatağını, yorganını kendileriyle paylaşan emekçilere teşekkür ederek, İyi ki varsınız dedi.
TEKEL direnişi alanını okul, akademi olarak gördüklerini ifade eden Doğrul, Biz bu okulda çok şey öğrendik, dostlarımıza da çok şey öğrettik dedi.
Mücadelelerinde haklı olmasalardı, vicdanlarda bu kadar yer edinemeyeceklerini belirten Doğrul, 56 gündür çoluk çocuğumuzu unutur olduk, Sabredin, bu işi başarmadan dönmeyeceğiz dedik. Yükümüz de o kadar arttı ki, bir tek geri adım dahi atma şansımız yok diye konuştu. Doğrul, Ya başaracağız ya başaracağız. Başka şansımız yok dedi.
KARAKOL VE TEKEL VARDI
TEKELin özelleştirilmesine karşı 12 yıldır mücadele yürüttüklerini hatırlatan ve Yaprak Tütünlerin kapatılmasının sadece işçileri değil, üreticileri de mağdur ettiğini, tütüncüleri yok ettiğini söylediklerini aktaran Doğrul, bölgede büyük boyutlara ulaşan işsizliği kirli savaşın yanı sıra tütüncülüğün yok edilmesinin de artırdığını söyledi. Bölge halkının tütünden başka hiçbir şansı olmadığının da altını çizen Doğrul, Doğu ve Güneydoğuda nereye giderseniz gidin bir jandarma karakolu bir de TEKEL vardı. Ama TEKEL kalmadı dedi. Doğrulun sözleri salonda alkış ve sloganlarla karşılandı.
TÜRKÜLER TEKEL İŞÇİLERİ İÇİN
Konuşmaların ardından ODTÜ Türk Halk Bilimi Topluğu Seğmen Ekibi gösterisiyle başlayan etkinlikte, Ali Fuat Aydın, Cenk Güray, Okan Murat Öztürk, İhsan Öztürk bağlama dinletisi sundu. AST oyuncularının Nâzımdan, Ahmet Arif ve usta şairlerden işçi sınıfına dair şiirler okuduğu etkinlikte, Erkan Oğur ile İsmail Hakkı Demircioğlu da şarkılarını TEKEL işçileri için seslendirdiler.
(Ankara/EVRENSEL)