10 Şubat 2010 00:00

4 Şubat’ta alanlara akın ettik

Bizler Çiğli’den işçi ve emekçiler olarak TEKEL işçileriyle dayanışmak için sabahın erken saatlerinde buluşarak alana çıktık.

Paylaş

Bizler Çiğli’den işçi ve emekçiler olarak TEKEL işçileriyle dayanışmak için sabahın erken saatlerinde buluşarak alana çıktık. Ankara’dan tüm işçilere seslenen TEKEL işçilerinin her biri birer kıvılcımdı. Ankara’nın soğuğuna, buz gibi havuzuna, biber gazına rağmen hak mücadelesi için bir araya gelen TEKEL işçileri 58 gündür direniyor. Evet her biri kıvılcım olan TEKEL işçileri birleştiler ve büyük bir ateş oldular, bu ateş bütün işyerlerini sardı sınırları aştılar, her yerden destek alıyorlar, ilk gün yapılan baskılar, sıkılan sular, atılan biber gazı, girilmek zorunda kalınan havuz hiçbiri bu isyan ateşini söndüremedi. Kurdukları naylon çadırlarda sınıf kardeşliğini en güzel şekilde yaşıyor ve direnmeye devam ediyorlar. Tabii ilk günlerde bu kadar dirençli olacağı tahmin edilemeyen TEKEL işçilerinin direnişi Türk-İş yönetiminin de dikkatini çekti!.. Dikkatini çekti diyorum çünkü sendikalar üzerinde sanki ölü toprağı var, uzlaşma yanlısı bir zihniyet mücadeleci sendikacılığı bitirmek üzere ve bunun sonucu olarak da dışardan bakıldığı zaman sanki zoraki olarak TEKEL işçilerine destek veriyormuş gibi duruyorlar. Ama buna rağmen bu direniş bir nebze olsun bu ölü toprağını kaldırdı ve bugün gelinen noktada bir günlük genel grev kararı alındı.
4 Şubat günü İzmir’in kuru ayazına rağmen sabahın ilk ışıklarıyla beraber TEKEL direnişine destek vermek için, özelleştirmeye hayır demek için, gasp edilen haklar ve onun yerine dayatılan 4-c’ye hayır demek için, yoksulluğa, açlığa, zamlara karşı sesimizi duyurmak için akın ettik alanlara. Toplanma yeri olan Basmane’ye giderken otobüste söylenen marşlar, şiirler, türküler (Türkçe ve Kürtçe; bu arada hükümete sesleniyorum gelsin işçi otobüsünde açılımı görsün), tüm bunların ışığında Basmane’ye vardık. Sendikalar, siyasi partiler, dernekler binlerce insan Konak Meydanı’na doğru kortej oluşturmuş, en gür sesten atılan sloganlar, bayraklar, flamalar ne güzel sınıf dayanışması, aslında bu grev günü bize direnişin sadece TEKEL işçisi ile kalmadığını itfaiye işçisi, belediye işçisi, sağlıkçılar, öğretmenler bütün emekçilerin direnişi olduğunu gösterdi.
Ben bu yazıyı yazarken sendika başkanları toplanacaklardı, çıkacak kararı tüm emekçiler heyecanla bekliyor. Çünkü bundan sonraki süreç daha zorlu olacak, hükümetin tutumu tüm emekçileri daha kararlı dirençli olmaya itiyor.
‘Birleşe birleşe kazanacağız’ sloganını unutmayalım Birleştik artık kazanma zamanı.
Tuncay Atalay
(Çiğli Organize Aliance One Tütün işçisi)
ÖNCEKİ HABER

Eylem mi eğlen mi?

SONRAKİ HABER

Açılım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...