12 Şubat 2010 00:00

KARAR ALIN AMA UYGULAYIN

Özlük hakları ile başka kamu kurumlarına geçmek için 60 gündür direnişte olan TEKEL işçilerini desteklemek için konfederasyon başkanları bugün bir araya geliyor

Paylaş

Özlük hakları ile başka kamu kurumlarına geçmek için 60 gündür direnişte olan TEKEL işçilerini desteklemek için konfederasyon başkanları bugün bir araya geliyor. Konfederasyonlara seslenen işçiler ve sendikacılar, 4 Şubat’ta yapılan grevi aşan kararlar alınmasını isteyerek uyarıda bulundular: “Karar alın ama uygulayın da.”
Tez Koop-İş Genel Başkanı Gürsel Doğru, kararlara uyulmasını istedi. TEKEL işçilerinin direnişinin kazanımla sonuçlanmadan geri dönmelerini istemediklerini belirten Doğru, toplantıdan mutlaka sürekli eylem kararı alınması gerektiğini söyledi.
“İşçilerin ve bizim diğer taleplerimizin kazanılması için ciddi kararlar alınması gerekiyor. Ama alınan kararların da yerine getirilmesi önemli. Bu yapılmayınca bizde tersten moral bozukluğuna da neden oluyor. Konfederasyon başkanlarımız işçilerin ne istediğini çok iyi biliyorlar. Bu beklentileri karşılayacak kararlar alınmasını istiyoruz. Bu kararların da yerine getirilmesini...” diyen Doğru, bu direnişin demokrasi mücadelesi içinde bir dönüm noktası olduğunu, bunun öneminin bilinerek hareket edilmesini istedi.
Geçen toplantıda alınan bir günlük grev kararının ilerisinde bir karar çıkması gerektiğini söyleyen Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, “Tüm konfederasyonlara bağlı sendikaların yöneticileriyle birlikte sonuç alana kadar TEKEL işçilerinin oturma eylemine katılabiliriz. Alınan kararların uygulanması gerekiyor. Bunun uygulanması için de tabanın hangi eyleme uyabileceğini bilmemiz gerekiyor. Seri mitingler yapılabilir. Her hafta bir ilde. Direnişin ülkenin geneline yayılması gerekiyor” diye konuştu.
GENEL GREV KARARI ALINMALI
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, daha önce alınan kararlara tam olarak uyulmamasını eleştirdi. Hem bir saatlik iş bırakma kararına hem de bir günlük grev kararına uyulmadığını söyleyen Serdaroğlu, “Konfederasyonların alınan kararlara uymamaları işçiler özünde itibarlarını kaybettiriyor. Özellikle Türk-İş yönetimindeki sendikacıların alınan kararlara uymaması kötü oldu. Uygulanacak kararlar alsınlar. Eğer uygulamayacaklarla boşuna TEKEL işçilerine umut vermesinler. Bu saatten sonra geçen alınan eylem kararların ilerisinde bir karar alınmalı. Bu da genel grev kararıdır. Ama süresiz olması gerekiyor. Birkaç saatlik kararlar gerçekçi olmaz” diye konuştu. Serdaroğlu, Ankara’da dar bir alana sıkışan direnişin tüm Türkiye’ye yayılmasını istedi.
TEKEL işçilerini desteklemek için 4 Şubat kararının hemen ardından Hak-İş ve Memur-Sen’in çekildiğini hatırlatan Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici, “Konfederasyonlar savsaklamadan toplumun herkesin uygulayacağı eylem takvimi çıkartmalıdır. Genel grev konusunda da konfederasyonların gerçek düşüncelerini kamuoyuyla paylaşmasını istiyoruz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

‘İTHAL BAKAN’I PROTESTO ETTİLER

TEKEL işçileri, direnişlerinin 59. gününde Maliye Bakanlığı önündeydiler. İthal bakan lakabını taktıkları Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i protesto eden işçiler, Paşabahçe ve Cevizli TEKEL’in ardından Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü binasının da peşkeş çekilmek istendiğine dikkat çektiler.
Polisin toplu yürümelerine izin vermediği işçiler, gruplar halinde yürüyerek bakanlık önünde buluştular. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Ben Kuzey Avrupa kültüründen yetiştim” sözlerini hatırlatan işçiler sık sık “İthal bakan istemiyoruz” diye slogan attılar. Bakanlık önünde konuşan Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın, Maliye Bakanlığı’na bağlı olduğuna dikkat çekerek, “Başımıza ne geldiyse Maliye Bakanlığı’nın müdahilliği var” dedi. Bakan Mehmet Şimşek’in TEKEL işçilerini ve Türkiye’yi anlamaktan uzak bir tutum takındığını belirten Amaç, “Bakan, Kuzey Avrupa kültürüyle yetiştiğini söylüyor. Doğduğu topraklardan uzaklaştıysa gitsin Kuzey Avrupa’da bakanlık yapsın” dedi.
‘ULUFE DEĞİL, HAKKIMIZI İSTERİZ’
Amaç, Bakan Şimşek’in “Hatamız varsa merhametimizden” sözlerini de eleştirdi. Amaç, bakana “Siz kimsiniz? Toprak ağası mısınız? Tarikat şeyhi misiniz? Biz sizin kulunuz muyuz da bize merhamet ediyorsunuz?” diye seslendi. Maliye bakanının TEKEL işçilerinin sorunlarını çözmek zorunda olduğunu vurgulayan Amaç, ulufe ya da merhamet değil, haklarını istediklerini söyledi. Hükümet sözcülerinin “Sendika aidat kaybetmemek için bunları yapıyor” iddiasını bir kez daha yalanlayan Mecit Amaç, TEKEL işçilerinden uzun süredir aidat almadıklarını, işçilerin kazanması halinde zaten başka sendikaların üyesi olacaklarını hatırlattı.
‘YETİM HAKKINI YANDAŞ YİYOR’
Dün gazetemizin manşetinde yer alan Cevizli ve Paşabahçe içki fabrikasındaki vurguna değinen Mecit Amaç, “Yetim hakkı yedirmem” diyen Başbakan’a, “Bir yıl geçmeden 72 milyon TL lirayı cebine kim indirdi? Bu yetim hakkı değil mi? Hani maliye bakanı, hani Başbakan?” diye seslendi. Amaç, şu sözlerle yeni bir peşkeşi daha gündeme getirdi: “Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü binası boşaltıldı. O bina şimdi hangi yandaş hastaneler zincirine peşkeş çekiliyor?” Amaç’ın sözlerini bazı işçiler, “Başbakanımız yetim hakkı yedirmez, kendisi yer” diyerek kestiler.
İşçiler daha sonra, kararlılıklarını gösteren sloganlarla Türk-İş binası önüne yürüdüler. Yürüyüş nedeniyle polis, Meclis önünde yoğun güvenlik önlemleri aldı. (Ankara/EVRENSEL)

BES Genel Başkanı Osman Biçer:Konfederasyonların birlikte yürümesi önemlidir ama olmazsa olmaz değildir. TEKEL direnişi toplamda Türkiye işçi sınıfı mücadelesi olmuştur. Bunun için bu mücadelenin genişletilmesi gerekiyor. 6 konfederasyonun da böyle bakması lazım. Bunu ilerletmek için bir tutum almalıdır. Uzlaşan bir tutum doğru olmaz. Bu sınıfı karşı sınıf mücadelesidir. Ya işçi sınıfı kazanacak ya da sermaye sınıfı. Konfederasyonların böyle bakması lazım. Sadece Ankara’da Suna Caddesi ile yürüyen mücadele başarı kazanmaz, ülke sathına yayılmalıdır. Bütün kentlerden TEKEL işçilerine destek için Ankara’ya yürüyüşler yapılmalıdır. Asgari olarak bir gün bütün yöneticilerin katıldığı açlık grevi yapılmalıdır. Bütün bunları yaptıktan sonra iki günlük dayanışma grevi yapılmasını istedik. Bu taleplerimizi de KESK’e ilettik. Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç Öztürk:KESK baştan beri bu sürecin içinde. Bizim açımızdan net olan bir durum var. Şu an TEKEL işçilerinin yaşadığı sorunu sadece onlar yaşamıyorlar. Güvencesiz çalışma bütün çalışanlar için bir tehdittir. 4-c uygulaması çok değişik alanlarda varlığını sürdürmektedir. Tüm çalışanların tam güvenceli çalışması sağlanana kadar bizim mücadelemiz devam edecektir.
Gökhan Durmuş
ÖNCEKİ HABER

Sultangazi’den kararlılık çağrısı

SONRAKİ HABER

TEK EL tek yumruk olduk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...