13 Şubat 2010 00:00

KUŞATILAN ÇEVREMİZ

Gazetemizde de okudunuz, TEKEL’in Paşabahçe fabrikasının özelleştirme ihalesini kazanan firma ihale bedelini yatıramayınca sağa sola haber salıp işi satmaya çalışıyor.

Paylaş

Gazetemizde de okudunuz, TEKEL’in Paşabahçe fabrikasının özelleştirme ihalesini kazanan firma ihale bedelini yatıramayınca sağa sola haber salıp işi satmaya çalışıyor. Alan olur mu, olmaz mı orasını bilemem ama bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor.
Devlet, yaptığı ihalelerde, ihaleye girenlerden geçici teminat diye bir güvence parası alır, buna depozito da diyebilirsiniz. İhaleyi alan firma eğer sözleşme imzalamaktan kaçarsa, devlet bu teminatı yakar ve kasasına koyar, yani depozitoyu iade etmez. Bu teminat nakit para da olabilir, banka teminat mektubu da olabilir, ama sonuçta paradır ve bildiğiniz gibi devletimiz alacağına şahindir. Firmalardan alınan bu teminat tutarı, teklif ettikleri bedelin en az yüzde üçüdür. Paşabahçe ihalesini kazanan firmanın teklifi 303 milyon lira iken, devlete verdiği teminat tutarı sadece 50 bin liradır, yani onbinde ikisi bile değil. İktidar, özelleştirme ihalelerini cazip kılmak için teminat bedellerini sembolik düzeyde tutuyor, halkın malını bir an önce elinden çıkartmak istiyor. Orta halli bir otomobil parasını yatırana, devlet kendi fabrikasını satmaya çalışıyor, kendi işçilerini de sokağa atıyor, işin ve ihanetin özeti kısaca budur.
Bizim derdimiz aslında teminat tutarı, ihale bedeli falan da değildir, derdimiz özelleştirmenin ta kendisidir. Yıllardır her cins siyasi iktidarın kendini kaptırdığı özelleştirme dalgasına karşı hep birlikte karşı durabilmektir esas derdimiz.
Özelleştirme İdaresi, bugüne kadar yaptığı ihaleleri ve teklif verenleri açıklamış, içlerinden birisi çok dikkat çekicidir. TEKEL’in İzmir Konak’taki tesisleri için ihale yapılmış, son pazarlığı da 7 Ocak tarihinde tamamlanmış. Bu ihaleye teklif verenler arasında Mimarlar Odası İzmir Şubesi de bulunuyor.
Okurlarımız, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)’u yakından tanır, fazla söze gerek yoktur. Ben de 25 yıldır TMMOB üyesiyim ve bununla gurur duyarım. TMMOB, yıllardır meydanlarda başkanıyla, üyesiyle özelleştirme politikalarına karşı durur, raporlar üretir ve halka özelleştirme gerçeğini, bu soygunu anlatır. TMMOB ve bağlı meslek odaları, yapılan birçok özelleştirmeye karşı davalar açmıştır, bu davaların kimisi kazanılmıştır, kimisi de hâlâ devam ediyor. Yönetimi ve yaklaşık 400 bin üyesiyle TMMOB’un şiddetle karşı durduğu özelleştirmelerin kapsamındaki bir ihaleye TMMOB’un bir biriminin katılması affedilir bir şey değildir, bu iş gerekçesi ve bahanesi olmayan ağır bir iştir. Özelleştirme denen aşağılık soyguna ortak olmak isteyenler, saygın ve yurtsever TMMOB örgütlülüğü içinden acilen tecrit edilmelidir.
Devlet bakanı Hayati Yazıcı akıl tutulmasına uğrayıp hayatının hatasını yaparak TEKEL direnişine şeytan karıştığını buyurmuştu, kendisini siyasetin çöplüğüne havale ediyoruz. Asıl şeytan ise TEKEL direnişine değil, başka yerlere karışmış, bunu da yeni yeni öğreniyoruz.
ERTUĞRUL ÜNLÜTÜRK
ÖNCEKİ HABER

AB, Yunanistan’ı neden kurtarmıyor?

SONRAKİ HABER

‘Din eğitimi daha da güçleniyor’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...