14 Şubat 2010 00:00

Defolu yaşamlar

Geçim sıkıntısı çeken vatandaş, akla hayale gelmeyecek ucuz yaşam ‘formülleri’ üretti. Bazen sağlığını hiçe saydı, bazen de insanlığını...

Paylaş

Geçim sıkıntısı çeken vatandaş, akla hayale gelmeyecek ucuz yaşam formülleri üretti. Aileler elektrik faturaları şişmesin diye televizyon izlerken ışığı kapatıyor. Çamaşır makinesinden çıkan suyu ayrıca değerlendiriyor.
Ucuzluk pazarlarına koşuyor.
Bir poşet çaydan iki bardak çay çıkarıyor. Daha ucuz olduğu için toz şekeri küp şekere tercih ediyor. Daha ucuz olduğu için kırık yumurta, kırık peynir, kırık pirinç alıyor. Sağlığını riske atarak kızartma yağını birkaç kez kullanıyor.
Köyü ile bağını koparmayan düşük gelir düzeyindeki ailelerin kışlık erzağı memleketten geliyor. Sofraya kırmızı et koyamayan, beyaz et ya da sakatat alıyor. Zeytinyağı yerine mısır özü ya da ayçiçeği yağı, damacana su yerine çeşme suyu kullanıyor. Çocuğuna hazır mama alamayan pirinç unundan mama yapıyor. İşyerinde yiyeceği yemeği evinden götürüyor
Vatandaşın kemer sıktığı dönemlerde ekmek tüketimi de artıyor. Özellikle kalabalık aileler, belediyelerin ürettiği ucuz ekmeği tercih ediyor. Kimileri “halk ekmek” büfeleri önündeki uzun kuyruklara girerken, kimileri de ucuz bayat ekmek satan fırınlara yöneliyor. Dar gelirli ailelerde ekmek ziyan edilmiyor. Bayatlayan ekmekler, ekmek balığı, bayat ekmek böreği ya da köfte yapımında değerlendiriliyor.
‘NE ALIRSAN 1 LİRA’ REYONLARI GÖZDE
Özellikle ev kadınları tasarruf konusunda mucizeler yaratıyor. Kadınlar, marketlerdeki indirimleri yakından takip ediyor. Raf ömrü dolmak üzere olan tavuk, süt, yoğurt, salça, ketçap, meyve suyu, bisküvi gibi ürünleri yarı fiyatına satan marketlere gidiyor.
Markete gittiğinde önce ‘promosyonlu ürünler’, ‘indirimli ürünler’, ‘Ne alırsan 1 lira’ reyonlarına bakıyor. Bu reyonlarda, bisküviden bebek mamasına, kolalı içeceklerden küçük mutfak eşyalarına kadar pek çok ürün bulunabiliyor. Sebze-meyve pazarına, fiyatların daha düşük olduğu akşam saatlerinde gidiyor. Giysi alışverişini sezon sonuna bırakıyor. Saçını evde kendisi boyuyor ya da komşusundan yardım istiyor. Fönünü kendisi çekiyor. Manikür-pedikür, ağda gibi kişisel bakımlarını evde yapıyor.
Çamaşır makinesinden boşalan deterjanlı suyla önemsiz çamaşırlar ile elde yıkanması gereken çamaşırları ya da balkonu yıkıyor. Durulama suyunu yerleri silmede ya da tuvalet temizliğinde kullanıyor. Şofben veya kombiden sıcak su gelene kadar akan soğuk suyu biriktiriyor. Çamaşır ve bulaşık yıkamak için makinenin tamamen dolmasını bekliyor. Çamaşır makinesini düşük ısıda çalıştırıyor. Çamaşırı nemliyken ütülüyor.
Kış yiyeceklerini yazdan hazırlıyor. Kışın pahalı sebze almamak için yazın patlıcan, fasulye, bamya, domates ve biber kurutuyor, donduruyor ya da konserve yapıyor. Salça, turşu, reçel gibi yiyecekleri satın almak yerine evde yaparak ucuza getiriyor.
MARKET İNDİRİMLERİ SIKI TAKİPTE
Geçim sıkıntısının tasarruf yapmaya zorladığı aileler, marketlerin indirimlerini sıkı bir şekilde takip ediyor. Emekli vatandaşlar marketleri tek tek dolaşarak fiyat araştırması yaparken, dolaşmaya vakti olmayanlar indirim kataloglarına bakıyor.
İndirimleri yakından takip ediyor. Pek çok tüketici, marketlerin kapıdan kapıya servis araçlarını tercih ediyor. Yakıt giderlerini kısmak isteyen aileler İnternetten market alışverişi yapıyor. Ucuz elektronik eşya almak isteyen tüketiciler elektronik market zincirlerinin indirimli açılışlarında geceden sıraya giriyor. Tüketiciler marketlerin verdiği indirim kartlarına rağbet gösteriyor. Kiminin cebinde birkaç tane market indirim kartı bulunuyor.
ETİ GRAMLA, KUMAŞI KİLOYLA ALIYOR
Kemer sıkan vatandaş, gıda ihtiyaçlarını kiloyla değil gramla alıyor. Özellikle et, kıyma, pastırma gibi pahalı gıdalarda gramla alışveriş yaygın. Eti gramla alan vatandaş kumaşı kiloyla alıyor. Kiloyla, eteklik, gömleklik, nevresimlik, perdelik kumaş satan mağazalar yaygınlaşıyor.
Bütçesini denkleştirmeye çalışan alt gelir grubu “bit pazarı”nın, orta gelir grubu ise “sosyete pazarı”nın yolunu tutuyor. Alt gelir grubuna mensup aileler, mobilya, beyaz eşya ve giysi alımında ikinci el ürünleri tercih ediyor. “Bit pazarı” olarak tabir edilen ikinci el eşya satılan mekanlara ve ikinci el mağazalarına ilgi gittikçe artıyor. Orta gelir grubu ise giysi, çanta ve ayakkabı gibi ihtiyaçlarını karşılarken markalı ürünler yerine, sosyete pazarlarında satılan taklit ürünleri tercih ediyor. Outlet ve spot mağazalar da orta gelir grubunun alışveriş yaptığı yerler arasında yer alıyor.
Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) hazırladığı “Ucuz Hayat” raporuna göre, düğün yerine nikah töreni düzenlemekten açık deterjan, açık makarna almaya; kullanılmayan odaların radyatörlerini tamamen kapatmaktan yemeğini ve çayını soba üzerinde pişirmeye kadar emekçiler daha pek çok yaşam formülü geliştirmiş durumda. (EKONOMİ SERVİSİ)
ÖNCEKİ HABER

Samsun’da Demir Yolu Arazisine belediye göz dikti

SONRAKİ HABER

İşçi emeklileri havalara duacı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa