19 Şubat 2010 00:00

DURUM

TÜSİAD’ın Yeni Başkanı Ümit Boyner, büyük patronlar kulübünün 2010-2011 faaliyet programını ve hedeflerini açıkladı.

Paylaş

TÜSİAD’ın Yeni Başkanı Ümit Boyner, büyük patronlar kulübünün 2010-2011 faaliyet programını ve hedeflerini açıkladı. Boyner’in açıklamalarının içeriğine bakıldığında, Tüsiad’ın yeni bir hamle yapmakta olduğu görülüyor. TÜSİAD’ın bu hamlesi epeydir öksüz kalmış olan liberalleri sevindirecek nitelikte. Çünkü TÜSİAD uzunca bir süredir bu tür açıklamalar yapmıyordu. Mehmet Altan duyduğu memnuniyeti “TÜSİAD’ın ve devletin devrimci yeni yüzü” olarak selamladı! Geçmişte “TÜSİAD demokrasisi” denilebilecek açıklamalar yapan, raporlar yayınlayan TÜSİAD, bu konularda daha geri bir mevziye çekilmişti.
TÜSİAD bugün yeniden yeni bir anayasadan, seçim barajının düşürülmesinden, devletin Kürtlerle ve Alevilerle barışmasından, “Vatandaşla devlet ilişkisinin yeniden düzenlenmesinden, vatandaşının etnik ve dini kimliği, inancı ne olursa olsun yeni bir sosyal kontrattan bahsediyor.” Dikkat çekici olan ise ordunun kendi yerini bilmesi, parlamenter demokrasiye saygılı olması, “Bildiklerimi açıklarım” tehdidinin “hoş” olmadığının vurgulanması. Boyner, karşılıklı olarak “moral bozukluğu” açıklaması yapan Genelkurmay Başkanı ve Başbakan’ı kastederek, “Morallerinin kısa sürede düzelmesini” temenni ediyor ve kendi morallerinin iyi olduğunu belirtiyor.
TÜSİAD bu çıkışa neden bugün ihtiyaç duyuyor? Bu durumu TÜSİAD yönetiminin değişmesi, patronların kendi çıkarlarını hükümetle Doğan Grubu arasındaki çekişmeye kurban etmek istememeleri ile açıklamak doğru olamaz. İşbirlikçi büyük sermayenin bu hamlesinin ardında, ülkenin politik koşullarını, sınıf ilişkilerini, uluslararası durumu tahlil etmiş olmalarının aranması gerektiği açıktır. TÜSİAD gelişmeleri ve durumu ciddi görmekte, sermaye cephesini toparlamaya çalışmaktadır.
TÜSİAD’ın, hükümete ve Genelkurmay’a “toparlanma” ve “hukuk çerçevesinde” ortak iş yapma uyarısının bulunması yeterince açıklayıcıdır. İşçi ve emekçi sınıfların hoşnutsuzluğu artıyor, işsizlik, yoksulluk yaygınlaşıyor, derinden derine hazırlanmakta olan bir sosyal patlamanın sinyalleri geliyor. Halkın demokrasi ve özgürlük istemi yaygınlaşıyor ve bunların elde edilmesi için verilen mücadeleler güçleniyor. Bütün bunları tespit eden işbirlikçi büyük burjuvazinin kendisine hizmet eden politik parti ve kurumları “uzlaşma ve işbirliği”ne çağırması, “toparlanma”, uyarısı yapması boşuna değildir.
TÜSİAD, işbirlikçi egemen sınıfların çeşitli kesimlerine “Ortak davada birleşme” uyarısı yaparak, egemen sınıfların kontrolsüz bir tepişmeye yuvarlanması engellemeye çalışmakta, diğer taraftan halkın çeşitli kesimlerinin geçmişe göre daha güçlü ileri sürdüğü demokrasi talebinin yerine, kendi güdük “demokrasi” programını kabul ettirmeye yönelik hamle yapmakta, inisiyatif almaya çalışmaktadır. Hükümete ‘Çıktığın yolda devam et ama aşırı gibi görünen çıkışlarına dikkat et’ denilirken, orduya da ‘Önümde değil, arkamda dur’ mesajı verilmektedir.
Görülüyor ki, büyük patronların örgütü TÜSİAD çeşitli kesimleriyle kendi sınıfını toparlamaya çalışıyor ve onu derli toplu bir mevziiye sokmaya çalışıyor. Peki işçi sınıfı ve emekçi halk için aynı şey söylenebilir mi? Ne yazık ki söylenemez. TEKEL işçileri sermayeye ve onun hükümetine karşı mücadelede bugün işçi sınıfının ve emekçi halkın öncü kolu durumundalar. Peki ama sendikalar ve emekten yana güçler bu durumun ne kadar farkındalar?
TEKEL işçilerinin bu mücadelesinin etrafında kenetlenmek, mücadeleyi yaygınlaştırmak ve güçlendirmek gerekiyor. Her işyeri, fabrika, semt, okul mücadele alanı olmak, TEKEL işçilerinin taleplerini, kendi taleplerini dile getirmek, mücadele etmek zorunda. Çok iyi biliniyor ki, eğer TEKEL işçileri püskürtülürse, ardından işçi ve emekçi halka yönelik yeni saldırılar gündeme gelecek. Sermaye “toparlan” borusu çalıyor, işçi sınıfı ve emekçi halk için bu yeterince uyarıcı değil mi? Sınıfın örgütlerinin de en üst düzeyde alarm vermesi gerekmiyor mu?
Ahmet Yaşaroğlu
ÖNCEKİ HABER

Bombalar benzer çıktı

SONRAKİ HABER

Artçılar depremden büyük

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...