20 Şubat 2010 00:00
TEKEL işçilerine selamlar!
Öncelikle sizin bu haklı mücadelenizde emeğinize ve ekmeğinize bu denli sahip çıktığınız için sizi canı yürekten kutluyorum.
Öncelikle sizin bu haklı mücadelenizde emeğinize ve ekmeğinize bu denli sahip çıktığınız için sizi canı yürekten kutluyorum.
Neredeyse iki aydır çocuklarınız annelerinden ya da babalarından ayrı kaldılar. Sizler çocuklarınız için mücadele ediyorsunuz. Onlara daha iyi bir gelecek için, iyi insanlar yetiştirebilmek için. Fakat çocuklarınız da sizlere destek olmak için her türlü zorluklara göğüs germek zorunda bırakılıyor. Bırakılıyorlar; çünkü halen henüz bu gidişata hükümet dur demiyor. Bu çocuklara yazık değil midir? Bu insanlar ekmeğine sahip çıkıyor. 4-cyi istemiyor, özlük haklarını istiyorlar. Bunlar onların haklı istekleridir. TEKEL işçisi kadınlarımız bütün zor şartlara rağmen en önde yer alıp yumruklarını havaya kaldırıp sloganlar atılıp eylemlerine devam ediyorlar. Oradaki kadın işçiler bizlere, tüm Türkiyeye örnek olmuşlardır.
TEKEL işçilerinin başına gelen yarın bizim de başımıza gelebilir. Bu yüzden baskılara antidemokratik uygulamalara karşı birlik olup hep birlikte karşı durmalıyız. Bunun en güzel örneği de sizler oldunuz.
Bu haklı ve güzel, bir o kadar da zor olan mücadelenizde yanınızda olduğumuzu bilmenizi isterim. AKP Hükümetine soruyorum. Orada her milliyetten, her mezhepten insan var. Türkü-Kürdü, Alevisi-Sünnisi var. TEKEL işçilerinin davası ekmek davasıdır, geçim derdidir. Ekmeğine, emeğine sahip çıkan PKK mıdır? Özlük haklarına sahip çıkıyorlar diye PKK olduğunu söylemek doğru değildir. Bunu söylemelerinin amacı destek olmak isteyen insanlara engel olmaktır; Kürt-Türk ayrımcılığı yapmaktır. Sizlerin bunları dikkate almadığını biliyorum.
Süresiz açlık grevinizde rahatsızlaşan arkadaşlara geçmiş olsun diyorum. Bu onurlu mücadelenizde başarılar dilerim.
Şengül Yündan (Derince/Kocaeli)