28 Şubat 2010 00:00
Oturarak normalleşen demokrasimiz
Emekli paşalar evlerinde basılıp ifadeye götürülüyor Emekli olmayanlar tam kadro Ankarada merkezde toplanıyor Genelkurmayın ışıkları yanıyordu.Bu ise şanlı demokrasimizin oturamadığına delalet ediyor!Demokrasimiz oturamayınca ne oluyor?Normalleşiyor!
avcı savcıyı, mahkeme mahkemeyi bastığında, tam o sırada ekranlarda olan bir bakana konuyu sormuşlardı
Ki, kendisi tarım hayvancılıktan sorumluydu.Misal şöyle olabilirdi vaziyet:Efendim, siz herkesin birbirini basmasının demokrasimize, pardon(!) hayvancılığımıza zarar verebileceği endişesi taşıyor musunuz?Bakan şöyle yanıt verebilirdi:Henüz ahırları basmadılar!Bakan bey bunun yerine şöyle yanıt vermişti:Demokrasimiz oturuyor...Ancaakkkk
Demokrasimiz tam otuyordu ki, artık oturacağı yer mi ıslaktı, yoksa kıçında çıban mı çıktı her neyse, oturamadı!O zaman iktidarın yetkililerine sordular:Demokrasimize ne oluyor?Bakanlardan birisi yanıt verdi:Demokrasimiz normalleşiyor!O esnada emekli paşalar evlerinde basılıp ifadeye götürülüyor
Emekli olmayanlar tam kadro Ankarada merkezde toplanıyor
Genelkurmayın ışıkları yanıyordu.Bu ise şanlı demokrasimizin oturamadığına delalet ediyor!Demokrasimiz oturamayınca ne oluyor?Normalleşiyor!O halde demokrasimizin oturup oturamadığını
Normalleşip normalleşmediğini anlamak için akşamları hava karardıktan sonra Genelkurmayın ışıklarına bakacağız.Misal; her TV Genelkurmayın tam karşısına bir kamera koysa
Gazeteler de sabit bir muhabir
Nasıl adliye, polis, yargı, meclis, spor muhabirleri varsa; bir de askeriyan bölüğünün ışıkları yanıyor mu yanmıyor mu muhabiri olur.Bu arkadaşlar olay yerinden bildirir!Canlı yayında ana haber sunucuları, Ankaraya Genelkurmayın ışıklarından sorumlu muhabire bağlanır:Sevgili arkadaşımız, bize demokrasimizin son durumunu aktarır mısın?Şu anda ışıklar yanıyor ve bu durum demokrasimizin oturamadığına delalet ediyor.Yani?..Yani, demokrasimiz normalleşiyor!Hatta bundan sonra şöyle olabilir:Sayın bakanım, demokrasimizin durumu?..Ne gibi?..Yani oturuyor mu, oturmuyor mu?Bana ne soruyorsunuz, Ankarada ışıklara bakın! ***Oturması kısmet olamayıp normalleşen demokrasimizin gereği olarak, Ankarada üçlü zirve yapıldı.Tepedekiler üç saat bir arada kaldılar
Artık laf olsun beri gelsin toplantısıydı da, içeride hal hatır mı sordular
Gaz mı aldılar
Teessüflerini sunup üzüntü ve kederlerini mi bildirdiler...Her neyse, üç saatlik toplantı sonunda iki satırlık bir açıklama dışında bir şeycikler söylemediler.Düşünün, eskiden paşalar herkeslere hiza çekerlerdi.Şimdi tek kelime yok.Bu durumda bile medyamız, paşanın ve başefendinin nasıl konuşmadığını ve konuşmayarak ne anlattıklarını uzun uzun anlatmak için kendini zorladı.Konuşmayan paşanın ve beyefendinin neler konuşmadığını anlatmaya koyuldu
O da kesmedi, bu kez çantalardan haber çıkardılar.Acaba paşanın çantası bize ne söylüyordu?Ona karşın başefendinin çantası nasıl cevap veriyordu?Hangi çanta daha sert duruyor
Hangi çanta haşin bakışlar atıyordu.Böylece efendiler konuşmadıysa da çantalar konuştu.Ve böylece, memleket tarihinde ilk kez çanta zirvesi başarıyla hasıl oldu!Bunun üzerine ana haber sunucuları muhabirlere sordular:Sevgili muhabir arkadaşımız, çantalar demokrasimizin durumu ile ilgili bir açıklama yaptı mı? Demokrasimiz çantalardan nem kaptı mı?Soru iki.Askeriyan bölüğünün ışıklar yandı mı?..
Yücel Sarpdere
Yücel Sarpdere