01 Mart 2010 00:00

EVRİM/DEVRİM

Tam Erzincan savcısının tutuklanması ve ardından onu tutuklatan Erzurum savcısının HSYK tarafından yetkisizleştirilmesi “olayı” bitmişti ki...

Paylaş

Tam Erzincan savcısının tutuklanması ve ardından onu tutuklatan Erzurum savcısının HSYK tarafından yetkisizleştirilmesi “olayı” bitmişti ki... Tam yargıdaki “deprem” tartışılıyor ve alışılmaya çalışılıyordu ki... Tam yargı “bağımsız” mı olmalı “tarafsız” mı kararlaştırılmaya çalışılıyordu ki... Tam herkes “adalet”in “yandaşlaştırılması” ve siyasallığı üzerinde kafa patlatmaya başlamıştı ki... Tam bir “yargı reformu”nun “nasıl” olması gerektiğine ilişkin fikirler beyan ediliyordu ki...
Tabii ki “tarafsızlığı” ve tabii ki “siyaset dışılığı”na vurgu yapılan askeriyeye yönelik gözaltı ve tutuklamalar patlak verdi. Tam cümle alem, yargının eskiden ne kadar “tarafsız”ken bu tarafsızlığını kaybedişine hayıflanmaya başlamışken, sair “tarafsızlar”ın taraf haline getirilmesine tanık olundu.
Sanki 27 Mayıs yargılamaları ve idamları tarafsız ve siyaset dışıymış gibi... Sanki 12 Mart’ta yargı, haşa, hiç siyasetle ilişkili olmamış ve sanki Denizler tamamen hukuka göre ve adil bir biçimde asılmışlar, şimdi olsa en çok 15-20 yıl hapisten fazlası olanaklıymış gibi... Sanki 12 Eylül’de hukuk ya da adaletin kırıntısına rastlanabilirmiş ve sanki mutlak taraflı ve siyasal değillermiş, örneğin Erdal Eren’in yaş küçüklüğünün ortaya çıkmaması için kemik muayenesini bile reddetmemişler gibi.
Nasıl bizden hukukla adaletin ve de yargının yeni yeni tarafsızlığını kaybetmekte ve siyasallaşmakta olduğuna inanmamız isteniyorsa... Askeriyenin de Erdoğan hükümet olduktan sonra, 2002 sonuyla birlikte darbelerle birlikte anılmaya ve darbecileri barındırmaya başladığına inanmamız isteniyor. Gerçi henüz herkes inanmıyor! Avrupalılar anket yapmışlar, kurumların güvenilirlik oranları nedir diye. Ordu yüzde 77 ile yine en güvenilir kurum çıkmış. Fazlasıyla “ordu-millet” olduğumuz için ne yapılsa bu güvenilirlik zedelenemiyor. Bir de sağda-solda “Ordumuzu yıpratmayalım!” deniyor!
Yıpranmıyor da, Erdoğan ve AKP’lilerin iddiaları, ordunun, tıpkı yargı gibi, demokratikleştirilmesine yönelik olarak işlemden geçirildiği, darbecilerden ayıklandığı.
Ama yargıda olan biten, aynısıyla geçerli. Madem demokratikleşiyoruz, madem darbeciler ayıklanıyor ve madem siyaset dışılığını gerçekleştireceğiz ordunun, 12 Eylül ve 12 Eylülcülükten neden başlanmaz? Neden hâlâ Kenan Evren’i el üstünde tutar, tek laf etmez ve ettirmezken, darbecilik dediğinde Erdoğan ve AKP’sine inanılsın ki? Tıpkı YÖK gibi... Sorun “ele geçirinceye kadar demokratikleşmecilik” olarak burada da sırıtmıyor mu? Evet “ayıklama”, evet “temizlik”... Doğru. Ama kimden? Darbecilerden mi? Orduda ve yargıda darbeciler mi temizleniyor? Darbeci de oldukları tartışmasız. Bu sağlam bir gelenek çünkü! Yine aynı soru: Peki neden Evren’den ve başta anayasa olmak üzere 12 Eylül kurumlarından başlanmaz öyleyse? “Tarafçılar” gibi pek “demokrat” liberaller, neden tıpkı TEKEL işçileri hakkında hiçbir şey yazmadıkları gibi, 12 Eylül üzerine tek laf etmezler?
12 Mart’ta da bir grup darbeci bir başka grup darbeciyi tasfiye etmişti. Aynı tür bir tasfiye 27 Mayıs sonrasında da yaşanmıştı. 12 Eylül, kuşkusuz çok sayıda subayın gerek önünün kesilmesi gerekse doğrudan tasfiyesiyle ilerledi. Şimdi de yargı ve ordunun kurum olarak ortadan kaldırılması gibi bir eğilime hiç kimse sahip olmadığına göre bu kurumların başına geleceklerin o “yandan” değil, bu “yandan” olmasının sağlanmaya çalışıldığından emin olunabilir. Yoksa hem yargıya ve orduya ihtiyaç olacaktır, hem de gerektiğinde Evren türü “vurup” yöneteceklere... Darbecilere!.. Anlaşılmaktadır ki sorun, darbecinin “iyisi”-“kötüsü” sorunudur! “Bizden” olanı ve olmayanı sorunu!..
Peki “biz” kimdir? Erdoğan mı, AKP’si mi? Herhalde gücü yetmez. Ve herhalde çoğu “temizlik” operasyonu olup bittikten, en azından başladıktan sonra öğrenmektedir. Operasyonun sahibi, zamanında “Bizim çocuklar başardılar” diyen ve kendi sesinden başka ses istemeyendir!
MUSTAFA YALÇINER
ÖNCEKİ HABER

Şili yıkıldı!

SONRAKİ HABER

Başbakan İstanbulluyu çileden çıkardı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa