01 Mart 2010 00:00
Sinanın kitabı
Sinanın Kitabı Gleb Şulpyakovun Mimar Sinanın yaşamını araştırdığı bir yapıt olmakla birlikte, İslam ve Osmanlı tarihiyle birlikte bölgemizdeki kültürlerin kısa bir dökümünü de yapıyor.
Sinanın Kitabı Gleb Şulpyakovun Mimar Sinanın yaşamını araştırdığı bir yapıt olmakla birlikte, İslam ve Osmanlı tarihiyle birlikte bölgemizdeki kültürlerin kısa bir dökümünü de yapıyor.
Kitapta, Osmanlı İmparatorluğundaki devşirme sistemini çok ayrıntıya girmeden roman çerçevesi içerisinde verdiği görülüyor. Mimar Sinan da Kayserili bir köylü (dülgerin oğlu Yusuf) çocuğudur. Köye gelen padişahın adamlarınca gençler başkente götürülmek için devşiriliyor. Aileler, götürülen çocuklarının arkasından kafalarındaki sayısız soruya yanıt arayarak bakıyorlar sadece.
Ve hepsi yaya olarak köyden götürülüyorlar. Yeniden görecek miyiz? Neden götürülüyorlar onlar? Kimse bilmiyor, ama gökyüzünde manzara nasıl tekrarlanıyor... (s.25)
Sinanın sünnet ardından Müslüman olma törenini oldukça canlı bir biçimde veriyor kitap.
İSTANBUL, FATİH VE
Gleb Şulpyakov, Sinanın Kitabı adlı yapıtında birinci tekil kişi ağzından anlatıyor olayları. Günümüz İstanbulunda yapılan gezinti, özellikle İstanbulun fethi ve sonrasında yaşananları vermesi açısından dikkat çekici.
Yazar, İstanbulun fethini Sinanın yaşamını yakından ilgilendirmesi bakımından ayrıntıya inerek veriyor, öteki konulara bakacak olursak. Çandarlı Halil Paşa ilk kuşatmayı yarıda bırakmayı öneriyor. Çandarlı Paşanın canına mal olacak çıkışı ve sonrası başka bağlantılarla veriliyor.
O tarihten sonra Halil Paşanın sayılı günleri kalmıştı. Hristiyanlardan rüşvet alıp almadığı bilinmez ama bu arka çıkmadan sonra şimdi, çok kişi bundan kuşku duyuyordu... (s.141)
UZMANLAŞMA
Yazar, mimarlık üzerine yeri geldiğince çok abartıya kaçmadan bilgiler veriyor. Sinanın eserlerindeki kimi gizleri açıklamaya çalışıyor. Hele Ayasofya ile kimi benzerlikleri olduğunu ileri sürdüğü Süleymaniye Camiinin yedi yıl gibi kısa sürede bitirilişini ücretli işçi, Ermeni taş ustalarının yanı sıra uzmanlaşmaya bağlıyor.
Avrupada buna benzer bir yapının inşa edilmesi için bir asır harcanmıştı. Kuşkusuz, en önemli rolü, sınırsız mali desteği ve büyük paralı işçi ordusu oynamıştı. Ama işin sırrı da şuydu: İslam şantiyelerinde her zaman bir iş bölümü hakimdi, her işçi sadece uzmanlaşmış işiyle ilgileniyordu.(193)
Gleb Şulpyakovun kitabı, bir insanın izini sürerek tatlı bir anlatımla sunmakla birlikte, Osmanlı tarihi konusunda da bilgiler bulacağımız bir yapıt.
Gleb Şulpyakov, Sinanın Kitabı, 3. Basım: Mayıs 2009, Gürer Yayınları, İstanbul
Mustafa Aslan