27 Şubat 2010 00:00
TEKEL işçisi AKPyi bastı
TEKEL işçileri, Ankarada direnişlerinin 74. gününü de geride bırakırken, seslerine duyarsız kalan AKP Hükümetine öfkeleri giderek artıyor.
TEKEL işçileri, Ankarada direnişlerinin 74. gününü de geride bırakırken, seslerine duyarsız kalan AKP Hükümetine öfkeleri giderek artıyor. Yetkililerle görüşmek üzere AKP Ankara il binasına giden işçiler, görüşme talepleri kabul edilmeyen binayı işgal ettiler. İşçiler balkona ölen arkadaşları Hamdullah Uysalın resmini astılar.
İl binasında bulunan polisler işçileri dışarı çıkarmakta başarılı olamayınca çevik kuvvet ekipleri çağrıldı. Çevik kuvvet ekipleri biber gazı ve coplarla işçilere müdahale etti. Biber gazı nedeniyle bir çok işçi fenalaşırken, 20yi aşkın işçi gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçilerin Çankaya ve Esat Karakollarına götürüldükleri öğrenildi. Ayrıca gözaltına alınanların karakola götürülürken polisin taciz ve şiddetine maruz kaldıkları iddia edildi.
POLİS DIŞARI
Olayın duyulmasının ardından işçiler gruplar halinde AKP İl Binası önüne geldiler. Arkadaşlarının karakola götürülmesinin ardından grup, Mithatpaşa Caddesi üzerinden direnişlerinin sürdüğü Türk-İş önüne yürüdüler. Burada Tek Gıda-İş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Akyürek, Türk-İşin avukatlarının karakollara giderek gerekli işlemleri yapacaklarını bildirdi.
Polisin saldırgan tutumuna tepki gösteren işçiler, sivil polislerin çadırlarının arasında dolaşmasını istemediklerini belirterek, Polis dışarı diye slogan attılar.
TAZİYELER SÜRÜYOR
TEKEL işçileri bir gün önce kaybettikleri arkadaşları Hamdullah Uysalın acısını yaşıyorlar. Cenazesi, polis baskısıyla kaçırılan ve arkadaşlarını son yolculuğuna uğurlayamayan TEKEL işçileri dün Amasya Gümüşhacıköyde yapılan cenaze töreni için geceden iki otobüsle yola çıktılar. Kalanlar ise taziyeleri kabul etmeyi sürdürdüler.
Bu arada Tek Gıda-İş Diyarbakır İl Temsilcisi Cemal Doğrulun amcasının ve Malatya TEKEL işçisi Osman Kayanın babasının ölümünü öğrenen işçiler müüadele arkadaşlarının acısını paylaştılar.
DAYANIŞMA ARTIYOR
Bir yandan da dayanışma artıyor. İsviçre TEKEL İşçileri İle Dayanışma Komitesi adına, TEKEL işçilerini ziyaret eden Basel Kantonu Sosyalist Partisi (BastA) milletvekili ve İsviçre Sendikalar Birliği Temsilcisi Sibel Arslan, Basel Kantonu Sosyalist Partisi üyesi Fayriye Usta, İsviçre İletişim Sendikası temsilcisi Mehmet Şahin ile Basel Kantonu Sosyalist Partisi eski milletvekili Nurettin Elibal, TEKEL işçileriyle omuz omuza olduklarını ifade ettiler. Heyet TEKEL işçilerine öğlen yemeği vererek de dayanışmada bulundu.
DİDFTEN DESTEK ZİYARETİ
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Genel Yönetim Kurulu üyesi Ali Çarman ile Köln DİDF Yönetim Kurulu üyeleri İbrahim Doğan ve İmdat Salman da işçileri ziyaret etti. Çadırları gezerek, işçilerle sohbet eden DİDF yöneticileri, TEKEL işçilerinin direnişini Almanyadan da yakından takip ettiklerini, destek eylemleri yaptıklarını ifade ettiler.
Direniş evlerde de sürüyor
TEKEL işçileri Ankarada büyük bir mücadele veriyor. Ama bu mücadele sadece Ankarada değil, TEKEL işçilerinin evlerinde de sürüyor. İşçilerin eşleri hem mücadeleye destek oluyorlar hem de evin tüm sıkıntısına göğüs geriyorlar.
Eşi TEKEL işçisi olan Gülhan Durdu, üç çocuk annesi. Krediyle alınmış orta halli bir evde oturuyor. Kredinin nasıl ödeneceği konusunda şüpheleri var. Çünkü 2 aydır ücret alamıyorlar. Çocuklarından ikisi okul çağında, en küçükleri ise 2.5 yaşında. Ama sloganları şimdiden öğrenmiş.
BİZİ KANDIRDILAR
Gülhan Durdu, diğer arkadaşını tanıştırıyor. Onunla adaşlar. Arkadaşının işinin de kendi eşiyle birlikte Ankarada olduğunu anlatıyor. Gülhan Durdu sözlerine şöyle devam ediyor: Bizi kandırdılar. Başörtüsü ile kandırdılar. Dini ve başörtüsünü kullandılar. Eşim ve TEKEL işçileri 2.5 aydır direnişteler ama televizyon kanalları ve gazeteler bunun üzerini örtmek ister gibi doğru düzgün haber vermiyorlar. Başbakan bangır bangır bağırıyor 3 bin lira maaş alıyorlar diye. Ben kendi ailemi bile inandıramamıştım. Yediniz yediniz iyi yaptılar size diyorlardı. Oysa biz 1200 lira maaş alıyorduk, şimdi onu da elimizden alıyorlar.
İNDİRMESİNİ DE BİLİRİZ
Durdu sözlerini tamamlar tamamlamaz, arkadaşı Gülhan Öner öfkesiyle başlıyor söze: Çalışıyordum. Aşçılık yapıyordum. Şu anda işsizim. Zaten çalışsak da sigortamız ödenmiyor. Başbakan bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı diyor ama ben de dahil olmak üzere neredeyse hepimiz AKPye oy verdik. Biz getirmediysek kim getirdi? Biz halkız! Biz istediğimiz için oradalar. Ama TEKEL işçisi ve halk, Tayyipi iktidara getirdiği gibi indirmesini de bilecek. Türkiye, dünya bizden yana.
Eşinin TEKELin matbaa bölümünde çalıştığını, tiner ve benzin kokusundan yanına yaklaşamadıklarını hatırlatan Öner, TEKEL işçisi yan gelip yatmadı. Erdoğan, Tüyü bitmemiş yetim hakkı yedirmem diyor. Yedirmez tabii, çünkü kendi yiyor. Sülalesi zengin oldu diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesinin Kadın Sağlığı Merkezine gittiğini ve çalışan kadınların türbanlı oluşunun dikkatini çektiğini anlatan Öner, şöyle devam etti: Ben de başörtülüyüm, başörtüsü beni rahatsız etmiyor ama beni rahatsız eden AKPnin politikasını orada da hissetmem.
KREŞ DE KAPANINCA...
Bir kızı olan Öner, TEKEL kapanmadan önce kızını fabrikanın kreşine götürdüğünü söyledi. Bu sayede kendisinin de çalışabildiğini ifade eden Öner, fabrika kapanınca kreşin de kapandığını anlatarak, Çalışırsam kızımı bırakacak yerim yok dedi. Kartal Belediye Başkanlığı Sekreterliğinden Altınok Özle görüşmek için randevu talep ettiklerini ama 3 aydan önce sıra gelmez dendiğini aktaran Öner, Kendisi TEKEL revirinde çalışmış biri, bizi anlar diye düşündük ama olmadı dedi. Son olarak sözü Demokratik Açılıma getiren işçi eşleri, şunları dile getirdiler: Irkçılığı da ortaya çıkaran onlar. Benim Kürt, Alevi arkadaşlarım var. Ben hiçbir zaman problem yaşamadım. Açılımı da TEKEL işçisi yaptı. Biz kazanacağız, yani TEKEL işçileri haklılar ve kazanacaklar. (İstanbul/EVRENSEL)