27 Şubat 2010 00:00

TEKEL işçisi kadınlar öğretiyor

KOCAELİ’nin Kartepe ilçesi sanayi havzası denilebilecek düzeyde fabrika ve işçinin olduğu bir bölge

Paylaş

KOCAELİ’nin Kartepe ilçesi sanayi havzası denilebilecek düzeyde fabrika ve işçinin olduğu bir bölge. Düşük ücret, ağır çalışma koşulları, esnek çalışmanın her çeşidi, kadın ve çocuk emeği sömürüsü, işçi-sendika düşmanlığı Kartepe’de yaşayan emekçilerin en çok şikayet ettiği konuların başını çekiyor. Bölgede yoğun bir kadın emeği kullanılması ve kadınlar üzerinde katmerli bir sömürünün bulunmasından dolayı Kartepeli emekçi kadınlarla çalışma yaşamının beraberinde getirdiği sıkıntılar ve bu sıkıntıların çözüm yolları üzerine konuştuk. Görüştüğümüz kadınlar bu sorunların çözümünde özellikle öğretici olduğunu düşündükleri TEKEL işçisi kadınların direnişini de gazetemize değerlendirdiler.
SERMAYE KARŞIMIZDA BİR BÜTÜN DURUYOR
Tekstil sektörünün bütün diğer işkollarından çok farklı, çok ağır çalışma koşullarına sahip olduğunu söyleyen Tekstil İşçileri Muazzez ve Ayşe, tekstil atölyelerinde genelde kadınların çalıştığını, bu yüzden çalışma yaşamında kadına yapılan muameleyi görmek için; mutlaka tekstil sektöründeki kadın işçilerin çalışma koşullarına bakılması gerektiğini belirttiler. Sürekli zorunlu mesai yaptıklarını belirten Ayşe, “Zorunlu mesailer karşılığında saat başı aldığımız ücret 1 TL. Hiç kimsenin sigortası yapılmıyor” diye konuştu. Karşımızda sermaye bir bütün olarak duruyor diyen Muazzez, “Patron devleti koruyor, devlet patronu koruyor ve böyle işyerlerini denetlemiyorlar. Biz onların bir bütün olarak hareket ettiklerini hesaba katarak; onların karşısına, en az onlar kadar büyük bir güç olarak çıkmalıyız. TEKEL işçisi kadınlar bizim henüz yapamadığımızı yapıyorlar. Haklarını aradıkları için sonuna kadar destekliyoruz ve mücadelelerinin karşılığını alacaklarına, özlük haklarını geri kazanacaklarına inanıyoruz” dedi.
YÜK KADINLARIN OMUZLARINDA
Hayatın yükünün kadınların omzunda olduğunu düşünen Emekli Öğretmen Aysel Doğan, “Çünkü kadınlar işten çıkıp eve geldiğinde dinlenemez, yemek, bulaşık, çocuk bakmak gibi zorunluluklarla karşı karşıya kalıyorlar. Türkiye genelinde çalışma yaşamında kadın ikinci plana itilmiş durumda. Mücadele edersek bütün bu zorlukları aşabiliriz. Bütün bu zorlukları aşmak için kadınlar mücadele etmeli, susmamalıdırlar” şeklinde konuştu. TEKEL işçilerinin direnişini ve özellikle kadınları takdir ettiğini ifade eden Doğan, “Tek dileğim mücadelelerinin başarıya ulaşmasıdır” dedi.
Çalıştığı yerde erkeklerin yapmadıkları kötü işlerin kendilerine yaptırılmasından şikayet eden Nardane Şirin, “Çalışan kadına hissedilir derecede farklı muamele yapılıyor. Bunun yanı sıra bir araya gelip mücadele edebilmeleri için kadınların birbirlerine ve bir araya geldikleri zaman ortaya çıkarabilecekleri güce güvenmeliler. Ayrıca TEKEL işçisi kadınların, önlerine çıkan hiçbir engele aldırış etmeden yollarına devam edeceklerini umut ediyor, haklı mücadelelerinde başarılar diliyorum” dedi.
MÜCADELE ETMEDEN KAZANILMAZ
Çalışmaya yeni başlayan Semra Aydın, “Kesinlikle bir evde kadının çalışıyor olması çocukların durumunu olumsuz etkiliyor. Birçok çalışan kadına eşi çocukların bakımı konusunda destek olmuyor ve kadın en sonunda çocuklarıyla işi arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyor. Kadının kendi haklarını bilmesi gerekir. Sendikaları aracılığıyla haklarını aramalı kendisini ezdirmemesi gerekir. Kimse mücadele etmeden hiçbir kazanım elde edemez. TEKEL işçilerini cesaretleri için tebrik ediyorum.” şeklinde konuştu.
Hükümetin 4-c ile kazanılmış haklarını ellerinden almaya çalıştığını ancak başaramayacağını vurgulayan TEKEL işçisi eşi Sevim Çelik, “bütün TEKEL işçileri sonuna kadar direnişe devam edecek. Biz de eşimle birlikte aynı sıkıntıları beraberce yaşıyoruz. Eşimin işi yüzünden iki çocuğumu dershaneden almak zorunda kaldım. Ben artık paradan geçtim, o kadar bunaldım ki bir an önce sonuca ulaşsın istiyorum. Ama psikolojik olarak bunalmamız bizi mücadele etmek için daha çok kamçılıyor. Vazgeçtiğimiz anlamına gelmesin bu sözlerim. Haklarımızı almak için elimizden geleni yapacağız. Eşime elimden geldiğince desteğimi sürdüreceğim” dedi.
Eşinin aldığı maaşla kıt kanaat geçindiklerini belirten Selma Çetin, “Ben de çalışarak evin geçiminde rol üstlenmek istiyorum ama iki çocuğum var ve işe gittiğim zaman 3 yaşındaki kızımı bırakabileceğim herhangi bir yer yok. Devlet bu konuda kadınları pek hesaba katmadığından çocuğumu bırakabileceğim bir kreş bulamıyorum. Biz çok yüksek meblağlar ödemeden çocuğumuzu bırakabileceğimiz bir kreş istiyoruz. TEKEL işçisi kadınlar da bizim için orada karda kışta mücadele ediyorlar. TEKEL işçisi kadınların mücadelesi bütün kadınların mücadelesi haline gelmelidir” dedi (Kocaeli/EVRENSEL)
Ebru Simeklioğlu
ÖNCEKİ HABER

Adana’da ‘8 Mart resmi tatil olsun’ talebi

SONRAKİ HABER

8 Mart’ta tüm kadınlar el ele

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...