08 Mart 2010 00:00

Berksoy: Bir asırlık sanat

CESARET, yetenek, özgüven, özgünlük, çılgınlık ve tanımlara sığmayan renkli bir yaşamı olan, bir asra tanıklık etmiş...

Paylaş

CESARET, yetenek, özgüven, özgünlük, çılgınlık ve tanımlara sığmayan renkli bir yaşamı olan, bir asra tanıklık etmiş, Nâzım Hikmet’in yakın dostu, Türkiye’nin ilk kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy, döneminin en aydın, en özgün, en ilk kadın sanatçılarından. Annesiyle başlayan resim eğitimi, o dönemin önemli ressamlarının yardımları, dersleri ve dostluklarıyla devam eder, içinde yaşattığı sadece resim yapma isteği ve resim sevgisidir. Namık İsmail’den de ders alan sanatçı, kendi özgün resim dilini oluşturur. “Kim ne der?” düşüncesi ya da beğenilme arzusuyla yapmadığı resimlerini, yaşamı boyunca satmayı da düşünmez. Resimlerinden damlayan renk ve çizgiler; kadınlık, müzik, aşk, analık, tutku, dostluk ve hayatın kendisidir. Yaşamının son anına kadar üretmesi, son anına kadar aryalar söyleyip şiirler okuması, sona inat, yok olmaya inat bir haykırıştır. Cumhuriyet döneminin önemli sanat kadınlarından olan Berksoy, “İlklerin Kadını” olarak biliniyor. Türkiye’de oynanan ilk operada arya söyleyen soprano, Avrupa’da sahneye çıkan ilk Türk kadını, ilk sesli Türk filminde oynayan aktris, ülkemizin ilk profesyonel kadın opera sanatçısı.
Semiha Berksoy’un doğumunun 100. yılında açılan sergi, Yapı Kredi’nin iki ayrı sergi salonunda 12 Şubat-21 Mart tarihleri arasında sanatseverleri bekliyor. Adını Nâzım Hikmet’in çevirdiği “Tosca”daki dizelerden alan “Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla” sergisinin Kazım Taşkent Sanat Galerisi’ndeki bölümü, sanatçının portre, otoportre ve sahne sanatları serisindeki opera ve çarşaf resimlerinden oluşuyor. Bu bölümün alt başlığı ise “Do sesini verdim, ölümü yendim”. Sermet Çifter Salonu’nda ise 2003 yılında İstanbul Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu’na alınan “Semiha Berksoy’un Yatak Odası”, kapısıyla-penceresiyle “Bütün dünya odamın İçinde!” başlığı altında sergileniyor. Yine bu salonda, Semiha Berksoy’un desenleri, kıyafetleri, özel eşyaları, dostlarına yazdığı mektupları, fotoğrafları, Nâzım Hikmet, Fikret Mualla ve Celal Esat’ın kendisine hediye ettiği eserler ve arşiv değeri olan objeler yer alıyor. Sergiyi gezenler, sanatçıya ait video görüntülerini izleyip aryalarını ve şiirlerini kendi sesinden yine bu salonda dinleyebilirler.
Ayrıca sergi ve sergi kitabı için dünyaca ünlü oyun yönetmeni ve sanatçı Robert Wilson özel bir iş üretti. Wilson’ın Semiha Berksoy’a adadığı bu görsel-işitsel çalışma, sergi dahilinde de izlenebilecek. Metin, görüntü ve ses kaydının kelimelerle birebir çevrilmesi mümkün olmadığı için iş şöyle özetlenebilir: “For a Woman Who”da metnin yazılışı, sesin kullanımı hem Berksoy’un opera, sahne, performans sanatçılığına, hem Wilson’ın sanatına gönderme yapıyor.
Sergiyle eş zamanlı olarak yayımlanacak sergi kitabında; sanatçının eserlerinin yanı sıra kızı Zeliha Berksoy, serginin küratörü ve tasarımcısı M. Melih Güneş, Prof. Dr. İlber Ortaylı, tiyatro yönetmeni ve sanatçı Robert Wilson ve küratör Rosa Martinez’in yazıları yer alıyor.
Dilek Çağlayan
ÖNCEKİ HABER

ODTܒde Balkan Filmleri Festivali

SONRAKİ HABER

Eşrefpaşalılar’a bilet çok seyirci yok!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...