09 Mart 2010 00:00

YALANLAYAN TABLO

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir haftadır sokaklarda kutlanıyor. Kadınlar taleplerini dile getirirken politikaları nedeniyle hükümeti eleştirdi.

Paylaş

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir haftadır sokaklarda kutlanıyor. Kadınlar taleplerini dile getirirken politikaları nedeniyle hükümeti eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün AKP Kadın Kolları’nın 8 Mart dolayısıyla, AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği Uluslar arası Kadın Zirvesine katıldı. “Kadınlar gününü” kutlayan Recep Tayyip Erdoğan “Kadınların derdi bizim derdimiz. Kadınlarının feryadı bizim feryadımızdır” dedi.
CİNSİYET AYRIMCILIĞINI KALDIRDIK!
Uzun uzun icraatlarını anlatan Başbakan şu iddialarda bulundu: “Kadın erkek ilişkilerini güçlendirdik. Anayasa’da kadın ve erkekler eşittir, devlet bu eşitliği sağlamakta yükümlüdür ifadesini koyduk. İşyerlerinde cinsiyet ayrımcılığını kaldırmaya yönelik güçlü bir adım attık...”
Başbakan 8 Mart’ta bunları söyledi. Peki gerçekten böyle mi oldu?
BAŞBAKAN’DAN ÖĞÜT!
Başbakan Erdoğan, kadınlarla ilgili en çarpıcı mesajını iki yıl önce yine bir Dünya Emekçi Kadınlar Günü açıklamasında verdi. 2008’de kadınlara Uşak’tan seslenen Erdoğan, “Bir ekonomide aslolan insandır. İnsan varsa başarı var, insan yoksa bunların hiçbiri yok. Bunlar ne yapmak istiyor? Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar, yaptıkları şey bu. Eğer nüfusunuzun azalmasını istemiyorsanız, bir ailenin 3 tane çocuğu olmalı” demişti. Kadınların bu açıklamalara tepkisi büyük oldu.
İŞSİZLİĞİN NEDENİ KADINLAR!
Başbakan Erdoğan ‘İşyerlerinde cinsiyet ayrımcılığını kaldırdık” iddialarını dile getirirken bakanı kendisini yalanladı. Yıl 2009 ve Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nden henüz bir ay bile geçmedi. Dönemin Ekonomi şimdinin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kriz ve Türkiye Ekonomisi konulu bir panelde konuşuyor. Bakan soruyor “İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz?” Ardından cevabı da yine kendisi veriyor: “Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde iş gücüne katılım oranı daha artıyor.” Böylece bakan artan işsizlikten kadınları sorumlu tutarak hükümetini kurtarmanın yollarını arıyor.
YA KADINLARIN SOSYAL HAKLARI?
2008’in Ekim ayında yürürlüğe giren SSGSS kadınları nasıl etkiledi?
* 18 yaşını bitiren kız çocukları eşlerinin sosyal güvencesi yoksa, güvencesiz kaldılar.
* SSGSS ile birlikte, önceden ücretsiz olan hamilelik ve doğum hizmetleri, artık ücretli hale geldi.
* Çalışan kadınların emzirme yardımları azaltıldı, işyerlerindeki emzirme odaları kaldırıldı, kreşler kapatıldı, emeklilik yaşı yükseltildi, evlilik kıdem tazminatı ve çeyiz yardımları “Erkek çalışanlarla eşitlik” sağlayıp budandı.
(Ankara/EVRENSEL)



İşsizlerin üçte biri kadın

BAŞBAKAN Erdoğan’a bir yanıt da İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) hazırladığı raporla verildi. “Kadınım, İşsizim, Mutsuzum” Raporu’na göre, 10 yılda kadınların işgücüne katılma oranı 4 puan azalarak yüzde 26’ya gerilerken, işsizlerin üçte birinin kadın olduğu görüldü. Yine rapora göre kadınlar “ev işleri” nedeniyle iş gücüne katılamıyor. Kadın ve erkekler arasındaki ücret farklılıkları yüzde 27’lerde.
İŞ GGÜCÜNE KATILIM 4 PUAN DÜŞTÜ
Rapora göre, 10 yıl önce Türkiye’de 15 ve yukarı yaşta 22 milyon 849 bin kadın bulunuyordu. İstihdam edilen ve işsizlerin toplamı anlamına gelen “kadın işgücü” 1999 yılında 6 milyon 853 bin olan kadın işgücü sayısı 2 bin kişi azalarak, 2009’da 6 milyon 851 bin kişiye geriledi. 1999 yılında kadınlarda yüzde 30 olan işgücüne katılma oranı 4 puan azalarak 2009 sonunda yüzde 26’ya indi.
İŞSİZLER ORDUSUNUN 3’TE BİRİ KADIN
1999 yılında 387 bin kadın resmi işsiz olarak kayıtlara geçerken, 2009 yılı kasım ayında bu rakam 592 bin kişi daha artarak 979 bin kişiye ulaştı. Bunun sonucu olarak da, 1999 yılındaki yüzde 6.3’lük kadın işsizlik oranı 2009’da yıllık ortalama yüzde 14.3’e yükseldi. Bir başka ifadeyle 2009 yılının kasımında 3 milyon 471 bin kişilik işsizler ordusunun yaklaşık üçte birini yani yüzde 28.2’sini kadınlar oluşturdu. 10 yılda kadın istihdamı ise yüzde 27.7’den yüzde 22.3’e düştü.
DÖRT GENÇ KADINDAN BİRİ İŞSİZ
15-24 yaş arasındaki genç kadınların işsizlik oranları da bu olumsuz gidişe paralel olarak artış gösterdi. 1999 yılında bu yaş grubundaki işsiz sayısı 300 bin, işsizlik oranı ise yüzde 14.1 iken aradan geçen 10 yılda işsiz genç kadın sayısı 79 bin kişi daha arttı ve 2009’da 379 bine ulaştı. Böylece toplam 979 bin kişilik kadın işsizlerin yüzde 38.7’sini 15-24 yaş grubundaki genç işsizler oluşturdu. 1999 yılında yüzde 14.1 olan kadınlarda genç işsizlik oranı ise geçen yıl yüzde 25’i buldu.
KRİZDE KADINLARIN GELİRLERİ DÜŞTÜ
2008 yılında etkisini artıran küresel finansal krizin yansımaları 2009 yılında da devam etti. Bir yılda 245 bin kadın işsizler ordusuna katıldı. Kadınların yüzde 18.4’ünün geliri, yüzde 25.4’ünün ise tasarrufları azaldı. Yüzde 25.9’u borçlanırken, yüzde 22.7’si tatil ve eğlence masraflarını kıstı. Yaşanan kriz nedeniyle yüzde 59.5’i daha ucuz ürün tüketmeye yöneldi. Yüzde 1.9’u otomobil, yüzde 0.6’sı ise ev, arsa veya yazlık satmak zorunda kaldı. Çeşitli nedenlerle göç edenlerin oranı yüzde 2.3 olarak belirlendi. (İSTANBUL)

CİNSİYETLER ARASI ÜCRET ADALETSİZLİĞİ
Türkiye, cinsiyetler arası ücret eşitsizliğinde en yeni resmi veri 2006 yılı tarihini taşısa da sonuçlar eğitim durumu ne olursa olsun kadın ve erkeklerdeki ücret farklılıklarının bir türlü kapanmadığını ortaya koydu. İlkokul ve altı mezunu kadınlarda 2006 itibarıyla aylık ortalama brüt ücret 650 TL iken erkeklerde bu rakam 784 TL oldu. Meslek lisesi mezunu bir kadın aylık ortalama 944 TL brüt maaşa çalışırken erkekler bin 298 TL aldı. Yüksek okul mezunu bir kadın 1837 TL ortalama brüt ücret alırken, erkekler 2 bin 231 TL’ye mesai yaptı. Cinsiyetler arası ücret farklılığı eğitim durumuna göre yüzde 7 ile yüzde 18.7 arasında kadınlar aleyhine farklılık gösterdi.
ÖNCEKİ HABER

CHP: BARIŞ iÇiN GENEL AFFA ‘EVET’ DERiZ!

SONRAKİ HABER

Bakan Eker: Et fiyatları düşüşte

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...