10 Mart 2010 00:00

‘Sendikalarda kadının yeri artmalı’

Türk-İş’e bağlı sendikalara üye kadın işçilerin düzenlediği “Örgütlü Kadın Güçlü Sendika” başlıklı etkinlikte konuşan kadınlar...

Paylaş

Türk-İş’e bağlı sendikalara üye kadın işçilerin düzenlediği “Örgütlü Kadın Güçlü Sendika” başlıklı etkinlikte konuşan kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlarken, sendikalarda kadınlara daha çok yer açılmasını istediler.
Petrol-İş, Hava-İş, TÜMTİS, TOLEYİS, Tek Gıda-İş, Deri-İş, TGS üyesi kadın sendikacı ve işçilerin bir araya geldiği etkinlikte, sendikalardaki kadın yöneticilerin azlığı, kadın işçilerin işyerlerine yaşadığı sorunlar tartışıldı.
SENDİKALARDA KADININ YERİ AZ
Petrol-İş Genel Merkezi’nde düzenlenen etkinliğin açılışında Petrol-İş Yöneticisi Selgin Zırhlı Kaplan konuşma yaptı. Kaplan, “Uzun süreden sonra sendikalı kadınlar imkanlarını zorlayarak bir araya geldiler. Elbette her yerde sendikal birlikler oluyor, kadınlar bir araya geliyorlar ama işçi sendikalarında sayıca da kadınlar az ve kadınların sendikalarda görünür olması çok mümkün olmuyor. Koşulları zorlamak için böyle bir etkinlik düzenlemek istedik” diye konuştu. Kaplan’ın konuşması sırasında küçük oğlu Cihan’ın oturduğu yerden sık sık “anne, anne” diye seslenerek annesinin sözünü kesmesi gülümsetirken, çalışan kadının “ücretsiz kreş” sorunu bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.
İSTİHDAM ARTTI ÖRGÜTLÜLÜK DEĞİŞMEDİ
Hava-İş Genel Başkan Yardımcısı Simay Çekem ise kadın istihdamına değindi. “Kadınların işgücüne katılımı hızla artıyor. 2004-2008 arasında iş gücüne katılımındaki artışı yıllık ortalama 2.8 olurken 2009 yılında bu oran yüzde 8.25’e yükseldi” diyen Çekem, istihdamdaki artışın sendika çatısı altındaki örgütlü kadın sayısı arttırmadığına dikkat çekti. Çekem, 1990’lı yıllarda kadın hareketindeki sıçramanın kadınların sendikalı olmasını ve sendikalarda kadın temsilini de arttığını ancak bunun yeterli oranda olmadığını belirtti.
Emekçi kadınların erkeklere göre daha çok sömürüldüğünü, ucuz iş gücü olarak en çok kadınların ezildiğini hatırlatan Bayer İşçisi Çiğdem Sultan Altun, iş bulamayan çocuklarına bakmak zorunda kalan ev kadınlarının yaşadığını sorunların ise çok daha fazla olduğunu söyledi. Eğitim sorunundan, namus cinayetlerine kadar bir çok konuda kadınların yaşadığı sorunları özetleyen Altun, kadınların el ele vererek bu gidişata dur demesi gerektiğini ifade etti.
ÖZEL SEKTÖRDE ÖRGÜTLENME
TOLEYİS Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Aktaş da DTP’li bazı belediyelerde yapılan toplu iş sözleşmelerinde “Eşine şiddet uygulayan ya da ikinci eş alan erkek işçinin işine son verilmesi” maddesini yaşanan sorunların çözümü noktasında önemli bir örnek olarak gösterdi.
Tek Gıda-İş’ten Belgin Akdeniz, Ankara’da 78 gün direnen TEKEL işçisi kadınlara değinerek, “Kadınlarımız ikinci sınıf muamelesi görüyorlar, kadın hakları hiçe sayılıyor ama TEKEL bunu ters yüz etti. TEKEL işçisi kadınlar 78 gün gece gündüz, çocuklarının geleceği için mücadele ettiler ve biz kadınların gururu oldular” diye konuştu.
10 ay önce örgütlendiğini söyleyen Hava-İş Sendikası Sabiha Gökçen Şubesi’nden Berna Kayıt, sendikalı olmak isteyen havaalanı çalışanlarının mücadelesini aktardı.
19 yıllık deri işçisi olduğunu söyleyerek söze başlayan Çiğdem Müldür’ün DESA Direnişçisi Emine Aslan’a selam göndermesi alkışlarla karşılık buldu. Deri iş kolundaki çalışma koşullarını anlatan Müldür, çalışan kadınlar için kreş hakkının önemine değindi. Müldür, “Biz sendikal mücadele yürütürken kurduğumuz çadırlarla erkek arkadaşlarımızla birlikte en önde mücadele ettik ama sendikalarda yönetimleri birlikte paylaşamıyoruz. Sadece erkeklerin sorunu da değildir bu. Biz istemeliyiz, koparmalıyız” diyerek bu konudaki eleştirilerini dile getirdi.
‘SENDİKALARDA ERKEK EGEMEN ANLAYIŞ’
Son olarak söz alan Birleşik Metal-İş’ten Melek Özer ise kadın işçi sendikalı olsa da yaşadığı sorunlar olduğuna dikkat çekti. Özer, sendikanın yaptığı etkinliklere kadınların katılamadığını söyleyerek şu tespitte bulundu; “Kadının babası ya da eşi o sendika etkinliğine gidenlerin çoğu erkektir diyerek izin vermiyor. Bence hem işyeri temsilcilerine hem de sendika şubelerine önemli görevler düşüyor.”
Diğer taraftan sendikaların kendisi içinde erkek egemen anlayış olduğunu kaydeden Özer, “Mart öncesi bir çalışma yürüttük ve değişik işyerlerinden kadın arkadaşları bir araya getirmeye çalıştık. Fakat bazı arkadaşlarımız işyeri temsilcileri tarafından engellendiler” diye konuştu. Etkinlik, Dalepe Nena ve Anadolu Kadın Grubu’nun ezgileriyle sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)

DAĞLARI DEVİRELİM
Alkışlarla kürsüye çıkan TEKEL işçisi Songül Aydın ise şu anda TEKEL işçisi olmadığını, işsiz bir insan olduğunu belirterek, “78 gün kölelik yasası 4-c’ye karşı mücadele verdik. Şiddete, barbarlığa, zalim törelere karşı en ön saflarda mücadelemize devam edeceğiz. Biz dünya kadınlarıyız, biz dağ devirenleriz. Bugün dinleniyoruz, öykülerimizi, birbirimizin acıların paylaşıyoruz. Güçlü olmak için kalplerimizi besliyoruz. Öyleyse kardeşlerimizin aşkının şerefiyle ağlayıp, bütün dağları devirelim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun. Biz aslında bir yıl önce sendikalı değildik. Çünkü Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş, Tek Gıda-İş’e karşı yetki davası açtığı için biz sendikalı görünmüyorduk. Bu yüzden bir buçuk yıl aidat ödemediğimiz halde bize çok sahip çıkan sendikamıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Elif Görgü
ÖNCEKİ HABER

Öğretmen

SONRAKİ HABER

zama zingo

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa