TARİŞ İplik’te oyun
aydınlandı

Zarar ediyor gerekçesiyle kapatılması kararı alınan TARİŞ İplik Fabrikası’nın, aslında NL isimli Avrupa şirketine satılmak istendiği ortaya çıktı. Amsterdam borsası raporlarından sızan haberlerden edinilen ve TARİŞ genel müdürü tarafından da doğrulanan bu bilgi, işçilerin ve sendikacıların tepkisini çekti. Türk-İş’e bağlı sendikalar, fabrikanın kapatılarak satılmasının peşkeş anlamına geldiğini dile getirdiler.
Türk-İş’e bağlı sendikaların İzmir şube başkanları, 10 gündür direnişte olan TARİŞ İplik Fabrikası işçilerinin mücadelesinin nasıl yükseltileceğini görüşmek için Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği’nde toplandılar.
Toplantı öncesi basına açıklamalarda bulunan Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı ve TEKSİF Genel Mali Sekreteri İbrahim Öner, TARİŞ İplik Fabrikası’nın, bilinçli bir şekilde zarar ettirilip işçilerinden arındırılarak, NL isimli yabancı bir şirkete satılmaya çalışıldığını açıkladılar.
ORTADOĞU’NUN EN BÜYÜK FABRİKASI
TARİŞ İplik Fabrikası’nın Ortadoğu’nun en büyük fabrikalarından birisi olduğunu belirterek söze başlayan Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı, fabrikanın bacasının tütmesi için işçilerin uzun süre fedakarlıkta bulunduğunu hatırlattı.
İşçilerin bir yıla yakın bir süre çok düşük ücretlerle çalışmayı kabul ettiğine dikkat çeken Kundakçı, Temmuz 2007’de 1 ay ücretsiz izni kabul ettikleri için işçilerin işsizlik ödeneğinde hak kaybı yaşamayı bile göze aldıklarını belirtti. “Talebimiz net” diye konuşan Kundakçı, şunları söyledi: “Madem bizi çalıştırmıyorsunuz, artık umudumuzu kestik. Haklarımızı verin o zaman. TARİŞ Genel Müdürlüğü önünde eylem yapan işçiler, kimseyi taciz etmiyorlar. Demokratik haklarını kullanıyorlar. Düdük sesinden rahatsız oluyorum diye işçileri şikayet eden TARİŞ yöneticisi, önce kendi sorumluluklarını yerine getirsin.” İşçilerin bürokratik hatalar nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamadıklarını aktaran Kundakçı, bu yanlışlığın düzeltilmesi için de çabaladıklarını söyledi.
BUNUN ADI PEŞKEŞTİR
Kundakçı’nın ardından konuşan TEKSİF Genel Mali Sekreteri İbrahim Öner, sendikalara tamamı özel sektörde çalışan işçilerin üye olduğunu belirterek, birliklerin sorunlarının özel sektörden daha büyük olduğunu söyledi. Birliklerde geçmişten bu yana gelen hataları yeni yönetimlerin kabule yanaşmadığını aktaran Öner, “Oysa kurumlarda devamlılık esası vardır” dedi. Şimdiki birlik başkanının seçim sürecinde “Cebimde 50 trilyonum var, hükümet de arkamda. TARİŞ’in sorununu çözeceğim” diyerek oy aldığını hatırlatan Öner, şöyle devam etti: “Bu vaatlerle işbaşına gelip, şimdi sorunu çözemem deme hakları yok.”
Kriz nedeniyle 17 bin üyelerini kaybettiklerini kaydeden Öner, “Bu, krizden çok kurumların yönetilememesi nedeniyle yaşanan bir durumdur. 4 sene önce Avrupa’nın en büyük 500 işletmesi arasına giren firma, 4 senede nasıl bu hale geldi? TARİŞ’in şimdi bütün malları hacizlik” diye konuştu. Kulaklarına gelen bir iddiayı genel müdürün de doğruladığını basına anlatan Öner, iddiayı şu sözlerle yorumladı: “Amsterdam borsasının raporlarındaki bilgilere dayanılarak yapılan bir haberde, TARİŞ’in bir yıl içinde Avrupa’da NL isimli bir firmaya satılacağı ileri sürüldü. Genel müdür de Avrupa’ya satış gibi bir düşüncenin olduğunu doğruladı. Bu, TARİŞ’in, bilinçli olarak zarar ettirilip fiyatı aşağı çekilerek, bu arada işçilerinden de arındırılarak elden çıkarılacağı anlamına geliyor. Bu peşkeştir.”
Birlik başkanlarını amatörlükle suçlayan Öner, işçilerin eylemlere başlamasıyla kuruma uğramayan yöneticilerin bile işlerine gelmeye başladığını söyledi. Öner, “Bize eklemlenmesinler diye günü dolan bazı arkadaşlarımızı ücretli izne ayırdılar. Bize işçi sayısının azaltılması ile ilgili bir teklif gelmedi. Bugün gelsin, bugün kabul ederiz” dedi. Daha sonra şube başkanlarıyla basına kapalı olarak toplantıya devam edildi. (İzmir/EVRENSEL)