12 Mart 2010 00:00
ÖRGÜTLÜ BASIN
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ) ile Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcilerinden oluşan bir heyet 2002 yılında Türkiyeyi ziyaret ederek...
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ) ile Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcilerinden oluşan bir heyet 2002 yılında Türkiyeyi ziyaret ederek, geniş bir kesimle yaptığı görüşmelerden sonra kapsamlı bir rapor yayımladı. O rapordan bir bölüm şöyleydi:
Delegasyon, bu grubun (Doğan Grubu) Genel Yayın Yönetmeni olan ve sahibinin ilgisi sorulduğu zaman, Onun nefesini daima ensemizde hissederiz diyen Ertuğrul Özkök ile de görüştü. Özkök, şirketinin, zor ekonomik koşullar altında rekabetçi olması gerektiğini anlattı ve gazetecilerin kovulmasından esef duyduğunu ifade etti. Çok açık sözlü bir görüş alış verişi oldu ve delegasyon çok güçlü bir izlenimle ayrıldı: Bu medya şirketi, geleceğini Avrupa Birliği içinde görüyor, fakat sosyal ilişkilerde Avrupa standartlarını tanımaksızın. Bay Özkök şunu belirtti: 212den nefret ediyoruz ve sendikadan hoşlanmıyoruz.
***
Nam-ı diğer Mr. Hürriyet, o muhteşem saltanatı elinden alındıktan sonra, Hürriyet gazetesinde sürdürmesine izin verilen yazılarından birinde, 5 Mart 2010 Cuma günü, Türkiye Gazeteciler Sendikasını köşesinde anmak zorunda kaldı. Nasıl mı? Çetin Emeçin öldürülmesinden sonra aralarında TGSnin de bulunduğu meslek örgütlerinin imzaladığı ortak açıklamadan söz ederken
***
Sayın Başbakan, çoğunluğun kararlarının her zaman adil olmadığını, Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde kabul edilmesinden sonra kavrayabildi. Ama yine tek yanlı olarak Yoksa, Yargı; yürütmenin, yasamanın ve idarenin işlerine karışmasın der miydi hiç?
Bu çelişkili tavırlardan sıyrılmak lazım Zira hakları ve kuralları ihlal edenlere de bir gün bu haklar ve kurallar gerekebilir.
***
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunda oluşturulan alt komisyonun hazırladığı Medyada Yer Alan Bazı Haberlerin, Masumiyet Karinesini İhlal Ettiği İddialarının Araştırılması ile İlgili İnceleme Raporu açıklandı.
Raporun henüz üçüncü sayfasında, hapisteki gazeteci Mustafa Balbayın her zaman vurguladığı, Medya gücü değil, güçlerin medyası kavramına rastlayınca, ifade edilebilen fikrin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kavrıyor insan.
Fikir sahibi cezaevinde, ama fikirleri meclis raporlarında!
Tehlikeli bir adam!
Çok sakıncalı!
***
Raporda görebildiğim kadarıyla, örneğin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Ankara Üniversitesi Hukuk ve İletişim Fakülteleri ya da İstanbul Üniversitesi Hukuk ve İletişim Fakültelerinden temsilciler yok danışılanlar arasında
Alt komisyon çalışmaları sırasında, Türkiye Gazeteciler Sendikası da görüşlerine başvurulmak üzere davet edilmedi.
Raporla ilgili diğer eleştirilerimi saklı tutmakla birlikte, Sendikal hakların yeterince sağlanamamasının da verdiği etki ile medya çalışanları kendi iş güvenlikleri açısından, patronlarının tavırlarını da, haber yaparken dikkate almak durumunda kalabilmektedirler ifadesiyle bir gerçeğe işaret edilmesi olumlu
***
Raporda, şu öneriler de yer alıyor:
Basın özgürlüğünün tam olarak sağlanabilmesi için, basının tekelleşmesini önleyecek yasal tedbirler alınarak çok sesliliğe imkan verilmeli, basın çalışanlarının mesleklerini daha özgürce yapabilecekleri ortamın oluşturulması adına sendikal haklarını güvence altına alan düzenlemeler yapılmalıdır.
O halde, atv-Sabah grevine katılan işçilerin yasa dışı olarak iş akitlerinin feshedilmesiyle ortaya çıkan hukuksuzluğun giderilmesi ve toplusözleşme haklarının tanınmasıyla işe başlayalım
Herkesin sendikal haklara sahip çıkması gerekir. Bir gün siz de muhtaç olursunuz
ERCAN İPEKÇİ