13 Mart 2010 00:00
BÜYÜKANITA ANDIÇ SUÇLAMASI
ŞEMDİN Sakıktan çarpıcı iddia: Gazetecileri andıçlamak işinde iyi çocuklarla birlikte Yaşar Büyükanıt da vardı.
ŞEMDİN Sakıktan çarpıcı iddia: Gazetecileri andıçlamak işinde iyi çocuklarla birlikte Yaşar Büyükanıt da vardı.
PKKden ayrıldıktan sonra 13 Nisan 1998de Kuzey Irakta yakalanıp Türkiyeye getirilen Şemdin Sakık, kitabında bir iddiaya yer verdi.
Sakıka ifadeyi imzalatmaya çalışanlar arasında, beş yıl önce Şemdinlide Umut Kitabevine bomba attıktan sonra yakalanan astsubaylar Ali Kaya ve Özdan İldeniz de vardı. Ali Kaya için Tanırım, iyi çocuktur diyerek Şemdinli davasına müdahale eden de, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıttı.
SERVİS EDİLDİ
Yüksek tirajlı gazeteler, 25 Nisan 1998de servis edilen haberlerde, aralarında Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Akın Birdal, Salim Ensarioğlu, Ahmet Altan ve Mehmet Altanın da bulunduğu isimleri PKK ile iş birliği yapmakla suçlandı. Manşet haberlere kaynaklık eden andıç, Sakıka dayandırılmıştı. Ancak Sakık, böyle bir ifadesi bulunmadığını açıklayarak bu iddiaları yalanlamıştı.
ÇEVİK BİR İDDİASI
Andıcın ardından Çandar ve Birand işlerinden olurken, silahlı saldırıya uğrayan Birdal, ağır yaralandı. Kasım 2000de Sakıkın böyle bir ifade vermediği, bu iddiaların dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ve ekibi tarafından ifadeye eklendiği ortaya çıktı.
İYİ ÇOCUKLARIN MARİFETİ
12 yıl sonra o dönem yaşananları Lagin Yayınlarından çıkan Şiddetin Sefaleti adlı kitapta anlatan Şemdin Sakık, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Merkezinde yapılan sorgusuna Şemdinli sanığı astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldenizin katıldığını belirterek, şunları anlattı: Ülkenin ileri gelen bu gazeteci, yazar ve siyasetçilerinin örgüte yardımcı olduklarını, para karşılığında örgüt propagandası yaptıklarını itiraf etmemi istediler. Sonuç alamayınca hücreye attılar. İki gün sonra Şemdinli sanığı olan astsubaylar önüme birkaç kağıt koyup imzalamamı istediler. Belgeyi imzalamayı kabul etmedim.
O DA KATILMIŞ
Sakıkın 10 gün süren sorgusuna, Diyarbakır 7. kolordu komutanı ile dönemin DGM başsavcısı da katılmış. Kitabında dönemin 7. Kolordu Komutanı olan Yaşar Büyükanıtın ismini anmayan Sakık, şunları söylüyor: On gün süren sorguyu, dönemin DGM başsavcısı ve 7. kolordu komutanı da izlediler. Büyükanıt, 1996-99 yılları arasında Diyarbakır 7. kolordu komutanlığı görevinde bulunmuştu.
(HABER MERKEZİ)
E-MUHTIRADAN 1 GÜN SONRA GÖRÜŞME
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 27 Nisan e-muhtıradan bir gün sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Genelkurmay Karargahındaki görüşmenin detaylarını ilk kez anlattı Kanal Ada yayınlanan Görüş Farkı programına katılan Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
BUNUN NERESİ MUHTIRA?
Çelik, 27 Nisan 2007deki e-muhtıradan bir gün sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığı görüşmenin detaylarını açıkladı. Hüseyin Çelik, geçtiğimiz günlerde 27 nisan bildirisi muhtıra değildi diyen Büyükanıtın 28 Nisan tarihinde kendisine de benzer şeyler söylediğini belirtti. O görüşmeyi ilk kez anlatan Çelik, 2 saat 10 dakika oturduk, konuştuk. Bol çaylı, kahveli, ikramlı bir görüşme oldu. Ben iddiaların ne kadar mesnetsiz, gerçekten uzak olduğunu anlattım. Netice itibarıyla sitemimi ilettim dedi.
SEZDİĞİ HAVA
Büyükanıtın kendisine verdiği cevabı da açıklayan Çelik, Büyükanıtın Muhtıra verdiğimizi söylüyorlar, bunun neresi muhtıra? Sadece hassasiyetlerimizi ortaya koyduk, farklı noktalara çekiliyor şeklindeki sözlerini aktardı. Çelik, Ama biz hükümet olarak bildiriyi muhtıra olarak algıladık, ona göre cevap verdik. Hükümet bunu sineye çekseydi, bildiri muhtıra olarak kalmaya devam ederdi. Sayın Büyükanıtta gördüğüm şuydu: Muhtıra verilse asker muhtıraya sahip çıkardı. Orada, İyi ki bunu yaptık diye bir hava sezmedim dedi. (HABER MERKEZİ)