15 Mart 2010 00:00
MEDYATİK
Son yedi-sekiz yıldır memleketin siyasi atmosferine hakim olan ve AK Partinin tedavüle soktuğu bir mazlum-mağdur söylemi var.
Son yedi-sekiz yıldır memleketin siyasi atmosferine hakim olan ve AK Partinin tedavüle soktuğu bir mazlum-mağdur söylemi var. Daha önce de bu köşede yazmıştım, aşağı-yukarı şöyle bir şey: Yıllardan beri bu ülkeye hükmeden Kemalist ve elitçi bir azınlık diktatoryası vardı. Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi hareketi geldi, gelirken de yanında demokrasi getirdi. Böylece herkes huzura erdi. Huzura ermeyenler ve hâlâ ses edenler ise o Kemalist azınlıktan tabii ki Ülke sivilleşiyor, demokrasimiz kurumsallaşıyor, yönetim şeffaflaşıyor, Avrupa Birliğinin yüksek standartlarına doğru koşar adım gidiyoruz falan filan.
Tamam kardeşim, resmi ideoloji diye bir şey var. Evet yargıda, orduda, akademide, bürokraside CHP zihniyeti egemen. Evet, İslami hareketler yıllar boyunca aynı Kürtler gibi, Aleviler gibi, solcular gibi ezildi. İyi de, sekiz yıldır iktidarda olan AK Parti, herkes için demokrasi mi getirdi?
AK Parti iktidarının temsilcileri bu söyleme yaslanarak ara ara çağrılar yapıyor. Devrimcilere, demokratlara diyorlar ki: Gelin askeri vesayete son verelim, ülkeyi demokratikleştirelim, Kürt sorununu çözelim.
Kimse kusura bakmasın ama resmen olta atıyorlar aslında. Zokayı yutarsan cart diye çekecekler sandala
Sosyal demokrat halk kahramanı Kemal Kılıçdaroğlunun genel af sözleri üzerine aldığı tepki, bunun en bariz örneği.
Bu sorunu çözmeye talibiz, kardeşlik içinde çözeceğiz. Sağlıklı, güçlü bir ekonomi politikası izleyerek çözeceğiz. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye yaratarak çözeceğiz. Toplumsal barışın bir parçası olacaksa biz genel affa evet deriz Böyle buyurmuştu Kılıçdaroğlu, partisinin Batman il kongresinde.
Hadi partisi CHPden aldığı tepkiler neyse de, AK Partinin temsilcileri ne cevap verdi Kılıçdaroğluna? Bülent Arınç dedi ki; Sayın Kılıçdaroğlu Biz genel affa taraftarız diyor. Yanlış duymadınız, birbirinizi çimdikleyin. Diyor ki, Genel af istiyoruz. Yani genel af olduğu zaman o bizi itham ettikleri, suçladıkları Öcalan, İmralıdan çıkacak, evine gidecek demektir.
Arınçın kurnazlığını görüyor musunuz? Hani Türkiyedeki tüm demokrat kesimler beraberce ülkemizi demokratikleştirecektik, Kürt sorununu çözecektik?.. Birisi ufacık bir adım atmaya niyetlendiğinde, siz arkadan dolaşıp iki puan almaya çalışırsanız nasıl olacak bu işler?
Aslında bu zevatın demokrasi derdi olmadığı zaten aşikar. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını tutuklayan, gördüğü yerde emekçilerin üzerine polisi salan, en ufak bir eleştiriye dahi tahammül edemeyen, gazetelerinde PKKli, DTPli, solcu laflarını hakaret olarak kullanmaya çalışanlar, ülkeye nasıl demokrasi getirebilir?
İşte burada böylece cila kazınıyor, AK Partinin inşa ettiği söylem yıkılıveriyor.
Artık Bunlar samimiyetsiz demenin de alemi yok, çünkü zamanında hükümetin samimi olabileceğini düşünen sol liberaller de, hükümetten çoktan umudunu kesti. Samimiyet beklemenin anlamsızlığı görüldü. Şimdi artık sivil vesayeti tartışmak moda
* * *
Nuray Mertten bir alıntıyla bitirelim; zira, ancak bu kadar güzel özetlenebilir durum. Geçenlerde bir televizyon programında Alnı secdeye değen bir Genelkurmay başkanı olsa, dindar kesimin hiç de askeri vesayet derdi olmaz dedi Nuray Mert. Doğru söze ne denir? Saygılar sunuyoruz buradan kendisine!..
twitter.com/mkuleli
MUSTAFA KULELİ