16 Mart 2010 00:00
BAŞYAZI
YÖK yönetimini ele geçiren AKP Hükümeti, üniversitede istediği amaca varabilmek için, dolambaçlı yollar denemekten vazgeçmiyor.
YÖK yönetimini ele geçiren AKP Hükümeti, üniversitede istediği amaca varabilmek için, dolambaçlı yollar denemekten vazgeçmiyor.
Katsayıyla oynayarak ve arkasına tüm meslek liseleri ve ailelerini alarak, İmam Hatiplere verdikleri sözü yerine getirmeyi amaçlayan, ancak bu sefer de Danıştay engeline takılan YÖK, olmadık yollarla bu tutumunda ısrar ederken, şimdi de yurtdışında lise bitirenlere ayrıcalık tanıyarak, üniversiteye girişi, parası olanlar için avantaja dönüştürecek bir yönetmelik yayımladı.
YÖKün sitesinde yayımlanan yönetmeliğe göre, KKTC dışındaki yabancı ülkelerden birinden lise diploması alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenciler, istediği üniversitenin istediği bölümüne sınavsız girebilecek.
Örneğin bir kişi, lisenin tamamını ya da son sınıfını gidip İranda, Kazakistan ya da Hollandada bitirir, diplomasını oradan alırsa, Türkiyede istediği üniversitenin istediği bölümüne girebilecek!
Bunu kim yapabilir?
Herhalde öncelikle parası olanlar, parayı basar yurtdışında herhangi bir ülkenin bir lisesinde çocuğunu okutabilir.
İkincisi ise; parası olmayanlar, yurtdışında okul açan çeşitli tarikat bağlantılı özel okullarla ilişki kurup, tarikat ehline çocuklarını emanet ederek, bir yurtdışı diploması elde edebilirler. Ki, bu mekanizma bugün de çeşitli biçimlerde işlediği için, yeni yönetmelik bu piyasayı bir hayli canlandıracaktır.
Üçüncüsü ise, tıpkı dershane sisteminde yaptıkları gibi, kimi kişiler ve firmalar, Yurtdışından lise diploması almayı sağlamak üzere Her keseye uygun diplomalar temin edecek listeler oluşturup yeni bir pazar kurabilirler. Ve böylece orta gelir düzeyinde pek çok aileye de çocuklarına diploma satın alacakları bir yol açılmış olacaktır. (*)
Bütün bunlara itibar etmeyen, etse bile bu miktarda gelire sahip olmayanlar içinse; daha ilkokuldan başlayan dershaneler, özel öğretmenlerle, yüzde 75in kaybedeceği yarışa girmek için hazırlanma maratonları devam edecek.
Öncelikle YÖKün bu yeni yönetmeliği tam bir rezalettir! Herkes için kaldırılması talep edilen üniversiteye giriş sınavını YÖK, sadece parası olanlar için kaldırmaktadır.
Öte yandan bu açık ve hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği bir adaletsizliktir! Çünkü böylece, üniversiteye giriş de, parası olmayanlara karşı parası olanlara açıkça avantaj tanınmaktadır.
Elbette bu durum, üniversiteye giriş sınavlarının ne kadar çivisini çıktığının çok açık göstergesidir ve üniversiteye giriş sınavlarının tümden kaldırılmasına aciliyet kazandırmaktadır. Ancak mevcut YÖKün ve onun arkasında duran hükümetin, üniversite sınavlarını kaldırmak yerine bazı kesimlere, özellikle de parası olanlara avantaj sağlayacak değişikliklerle, bu önemli sorunu geçiştirmeyi tercih ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu, parası olanlara üniversitenin kapılarını arkasına kadar açan zihniyete karşı mücadelede en başta elbette öğrencisiyle, öğretim üyesiyle, üniversite camiasının, eğitim camiasının karşı durması gerekir.
Ve yine, bu uygulamadan asıl zarar görecek olan lise öğrencileri ve gelecekte çocukları üniversiteye girecek tüm aileler, bu uygulamanın karşısında olmak durumundadır.
Dolayısıyla Parasız ve demokratik eğitim mücadelesinin bir bileşeni olarak Sınavsız, demokratik, özerk, bilim özgürlüğüne sahip bir üniversite talebi her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.
Ve elbette bu mücadelenin bir dayanağı olarak YÖKün kaldırılması mücadelesi de aynı ölçüde önem kazanmaktadır.
Emekçi sınıfların gençliğinin; parasız, demokratik bir eğitim, sınavsız üniversite hakkını elde etmek için, daha ciddi ve daha kapsamlı bir mücadeleden başka bir yolu yoktur. YÖKün her gün üniversiteye piyasaya açan karar ve yönetmelikleri sadece bu mücadelenin önemini ve aciliyetini göstermektedir.
(*) Para kazanma söz konusu olduğunda Şeytana pabucunu ters giydirecek, yaratıcı bir eğitim tüccarı kesimine sahip ülkemizde, diplomanın alınıp satılması için sayısız yol bulunacağından kimsenin şüphesi yoktur!
İHSAN ÇARALAN