16 Mart 2010 00:00

Esnek çalışma ve hak gasplarına karşı birleşik mücadele

Esenyurt, Kıraç ve Haramidere’de, değişik işkollarından 100 işçinin katıldığı bir işçi toplantısı düzenlendi.

Paylaş

Esenyurt, Kıraç ve Haramidere’de, değişik işkollarından 100 işçinin katıldığı bir işçi toplantısı düzenlendi. Toplantı gündeminde, halen süren işçi mücadeleleri, bunların nasıl birleştirileceği, güvencesiz çalışma koşullarına ve hak gasplarına karşı neler yapılabileceği vardı. Toplantıda, tüm bu sorunlara karşı örgütsüz işyerlerinin sendikalaşması ve mücadeleci bir hat izlenmesi halinde, birliğin sağlanabileceği ve mücadelenin büyütüleceği vurgulandı.
Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube, Haber-İş İstanbul 1 No’lu Şube ve Gıda-İş Sendikası’nın çağrısıyla gerçekleştirilen toplantıya, Esenyurt Belediyesi işçileri, Telekom işçileri; metal, liman, tekstil, kargo ve matbaa başta olmak birçok işkolundan işçiler katıldı.
İŞÇİ KOMİTESİ KURULMALI
“Sendikalar ve birleşik bir işçi mücadelesinin önemi” konusunun da tartışıldığı toplantıda, ilk sözü Haber-İş Şube Başkanı Levent Dokuyucu aldı. dokuyucu, TEKEL direnişi ve Telekom grevi başta olmak üzere son dönem işçi mücadelelerinin güvencesiz çalışma dayatmasına karşı verildiğini dile getirdi. Düşük ücretle ağır ve uzun süreli çalışmanın yaygınlaştırılmak istendiğine dikkat çeken Dokuyucu, bu dayatmaya karşı verilecek mücadeleye ilişkin işyerlerinde toplantılar yapılmasının önemli olduğunu vurguladı. “Etkili bir mücadele olmayınca güvencesiz çalışma uygulanıyor. Bu anlamda TEKEL işçilerinin mücadelesi olumlu bir örnek olmuştur” diyen Dokuyucu, TEKEL direnişinin uzlaşmacı-diyalogcu sendikacılık anlayışını da tartışmaya açtığını söyledi. Türkiye’de sendikal anlayışın TEKEL direnişiyle değişme eğilimi göstereceğini ifade eden Dokuyucu, sendikaların da, bu süreci iyi değerlendirerek daha etkili bir mücadele hattı örmesi gerektiğini kaydetti. Dokuyucu, konuşmasını bölgede sendikal örgütlülüğün büyütülmesi için bir işçi komitesi örgütlenmesi önerisiyle sonlandırdı.
BİRLEŞİK MÜCADELE
Belediye-İş 2 No’lu şube başkanı Hasan Gülüm de Esenyurt Belediyesi işçilerinin direnişindeki son durumu aktardı. İşten atılan işçilerin sayısının 53 olduğunu belirten Gülüm, işçilerin işten atmaya karşı direndiğini, ancak sorunun yürütülen mücadelelerin lokal kalması ve birleşmemesi olduğunu belirtti. “Genel olarak işten atılanlar mücadele ediyor ama bu mücadele birleşmiyor. TEKEL, birleşik mücadele fikrini uyandırmıştır” diyen Gülüm, Esenyurt’ta sürdürdükleri mücadelede de en önemli gücün yerelden kendilerine verilen destek olduğunu kaydetti. 28 Mart’ta belediye işçileri için yürüyüş yapacaklarını duyuran Gülüm, saat 13.00’te belediye önünde toplanarak Esenyurt Meydanı’na yürüyeceklerini ve burada açıklama yapacaklarını söyledi. Bu yürüyüş için Tük-İş’in yanı sıra diğer konfederasyonlara da çağrı yapacaklarını anlatan Gülüm, “Biz artık siyaset yapacağız, belediye başkanının gittiği her yerde karşısında olacağız. Birleşik bir mücadele örülmezse 4-c uygulaması bütün sektörlerde yaygınlaştırılacaktır” dedi.
GÖREV BİZE DÜŞÜYOR
DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Seyit Aslan da krizle birlikte sermayenin saldırısının arttığını belirterek, “İşsizlik artmış, ücretler düşürülmüş, esnek çalışma yaygınlaştırılmış, çalışma saatleri uzatılmış, sigortasız çalışma dayatılmış, kölece çalışma koşulları artırılmıştır” dedi. TEKEL direnişinin sermayeye önemli bir yanıt olduğunu ifade eden Aslan, Gaziantep’teki Çemen grevinin, İstanbul’daki Sinter Metal ve Esenyurt Belediyesi direnişinin da bu nedenle kazanılması gerektiğini; bunun için de birlikte mücadele edilmesi gerektiğini bildirdi. konfederasyonların 26 Mayıs’ta aldığı genel grev kararını hatırlatan Aslan, “Karar alınmıştır, gerisi bu kararlara sahip çıkacak iradenin ortaya çıkması ve sürecin örgütlenmesidir. Grev biz tabandakilere düşüyor. 28 Mart’ta yapılacak eylem de bunun bir parçasıdır” dedi. 1 Mayıs’ta işçi sınıfının ve sendikal hareketin birliğini sağlamanın herkesin görevi olduğuna dikkat çeken Aslan, sendikaların hangi konfederasyondan olursa olsun birbirleriyle dayanışma içinde olmaları gerektiğini belirtti. Grev ve direnişlerin kazanımının, işçi sınıfının hanesine yazılacağını söyleyen Aslan, rekabet yerine birlik, mücadele ve dayanışmanın öne çıkarılmasını istedi.
Toplantıda süren tartışmalar üzerine ortaya çıkan kararlar açıkladı. Alınan kararlar, işçilerin alkışlarıyla onaylandı. (İstanbul/EVRENSEL)

TOPLANTIDA ALINAN KARARLAR

* Esenyurt Belediyesi’nin attığı işçilerin direnişinin başarıyla bitmesi, işçilerin sendika hakkını kazanarak işlerine dönmesi için çalışma yürütmek.
* Esenyurt, Kıraç, Haramidere ve Beylikdüzü sanayi bölgelerinde, işçilerin sendikalaşma ve örgütlenme çalışmalarını sürdürmek.
* Güvenceli ve sigortalı çalışma için çalışma yapmak.
* Başta asgari ücret olmak üzere, düşük ücretlerin insanca bir düzeye çıkarılması için çalışma yapmak.
* Kriz sonrasında ortaya çıkan ve giderek yaygınlaşan 12 saat çalışmaya karşı mücadele etmek ve çalışma sürelerinin düşürülmesini sağlamak.
* Esenyurt belediyesi, Çemen Tekstil ve Sinter metal işçileriyle 1 liranı paylaş kampanyası yürütmek, grevde ve direnişte olan işçilerle dayanışma içinde olmak.
* 28 Mart’ta Esenyurt Belediyesi işçileri için yapılacak miting için çalışma yapmak, kitlesel katılımı örgütlemek ve aynı zamanda 28 Mart’a kadar binlerce imza toplayarak işçilerin taleplerini halka sahiplendirmek, toplanan imzaları büyükşehir ve ilçe belediyesine vermek için çalışmalar yapmak.
* 1 Mayıs ve 26 Mayıs sürecini örgütlemek, bunun için bölgedeki tüm işçi ve emekçileri sürece katmak için çalışmalar yapmak.

PATRONLAR ÖRGÜTSÜZ İŞÇİ İSTİYOR
Toplantıdaki konuşmacılar arasında gazetemiz yazarlarından Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu da vardı. ‘80 darbesinin ardından sendikalar kapatılarak örgütsüz bir toplum yaratıldığını ifade eden Müftüoğlu, kayıt dışı ve esnek çalışmanın yaygınlaştırıldığını, emekçilerin kazanılmış haklarının yok edildiğini ifade etti. Esnek çalışma ile ucuz işgücü sağlandığını ve işçilerin bölündüğünü anlatan Müftüoğlu, esnek çalışma modellerine karşı etkili ve birleşik bir mücadele hattı örülmesi gerektiğine dikkat çekti. İktidarın, Esenyurt’ta olduğu gibi her yerde işçilerin örgütlü gücünden korktuğunu anlatan Müftüoğlu, şöyle devam etti: “Çünkü emekçiler örgütlü olduğunda, istedikleri gibi çalışma düzenlerini belirleyemeyecekler. Başbakan, TEKEL’le ilgili dedi ki ‘Benden kıdem tazminatı istiyorlar. Normal çalışma düzeni istiyorlar’. Yani açıkça dedi ki ‘Ben bu ülkeyi bir şirket gibi yöneteceğim’... Ancak TEKEL mücadelesi nedeniyle kiralık işçi ve kıdem tazminatı fonu yasasını rafa kaldırmak zorunda kaldılar. Her mücadele bir kazanımla sonuçlanıyor, şimdi asıl sorun genel bir mücadele hattının örgütlenmesindedir.”

İŞÇİLER ANLATIYOR

Dilek Yeşiltepe: Faydalı bir toplantı yapıldı. Dayanışmanın ve TEKEL işçilerinin mücadelesinin önemini gördük. Ben daha önce sendikal mücadeleden dolayı işten atıldım. İşçilerin birleşerek mücadele etmesi önemli, böyle olmalı ki sendikal mücadelelerimiz sonuç elde etsin. 28 Mart’ta yapılacak yürüyüşe hazırlanacağız. Komite kurmalı ve toplantıda konuşulanları hayata geçirmeliyiz.
Ferhat Terzi (Liman-İş Temsilcisi): Başta belediye işçilerinin mücadelesi büyütülmeli. Bölgemizde örgütsüz işyerleri çok fazla ve bir çalışma ile sendikal örgütlenmeyi yaygınlaştırmamız lazım. Biz de limanda sendikalaştığımız için işten atıldık ve o zaman destek verildi ama fabrikalarda, işçiler ortak bir mücadele öremeyince kazanım zor oluyor. Bu toplantı ile birlikte bölgemizde bir sendikal hareket başlatmalıyız. İşkolu ayrımı yapmadan ortak bir mücadele hattı örmeliyiz.
İbrahim İliş: Ben Belediye-İş’e üye olduğum için Esenyurt Belediyesi’nden atıldım. Sendika istememelerinin nedeni, istedikleri gibi işçi hakları ile oynamak istiyorlar. Biz eğer örgütlenirsek ve birbirimize sahip çıkarsak, o zaman istedikleri gibi işçi haklarıyla oynayamazlar. Biz bu anlamda kararlıyız. Ben buradan herkesi, 28 Mart’ta yapacağımız yürüyüşe çağırıyorum.
Mahmut Bahadır (Gimsan işçisi): İyi bir toplantı oldu. Esas olan, bu tartışmalar ve konuşmalar sonucunda ortaya çıkan kararların hayata geçmesi. Sadece biz değil sorumluluk duyan herkesin çalışma yapması lazım. Burada ayrım yapmadan her türlü mücadeleyi büyütelim. 28 Mart’ta yapılacak eylem bunun başlangıcı olmalı.
Zeynel Kılıçaslan (Kargo işçisi): En azından toplantıya gelen işçiler yalnız olmadıklarını gördüler. Şimdi alınan kararların hayata geçmesi için çalışmamız lazım. Çünkü şartlar kötüye gidiyor, bütün işçilerin evlerinde yangın var. Hayat çok pahlı, evlerde yaşanan ekonomik sorunlar daha çok yaşanmaya başladı. hep beraber insanca yaşamak için birleşmeli ve mücadele etmeliyiz.
Muzaffer Varşıllı (Telekom işçisi): Bizler de grev yaşadık, dayanışma çok önemli. onun için belediye işçileriyle, grevdeki ve direnişteki işçilerle dayanışma içinde olacağız. İyi bir toplantı oldu, alınan kararlarla ilgili herkes taşın altına elini sokmalı. 28 Mart eylemine her yerden hazırlanacağız ve güçlendireceğiz.
Sinan Ceviz - Savaş Güleçlin
ÖNCEKİ HABER

Kriz, esnafı teğet geçmedi

SONRAKİ HABER

Halkın sağlığı bozuluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...