16 Mart 2010 00:00

RAMP IŞIKLARI

Macar asıllı İsrail’li Oyun Yazarı Ephraim Kishon, ünlü İngiliz Oyun Yazarı W.Shakespeare’in aşık kahramanları...

Paylaş

Macar asıllı İsrail’li Oyun Yazarı Ephraim Kishon, ünlü İngiliz Oyun Yazarı W.Shakespeare’in aşık kahramanları Romeo ve Jüliet trajik bir sonla bu dünyadan ayrılmasa ve evlenselerdi, aradan da yirmi yıl geçseydi iki genç aşık arasında neler olur? Birbirlerine sırıl sıklam aşık olan bu gençleri evlilik denen bu geleneksel kurumsal yapı ne hale dönüştürür ve bir aşkın başına neler gelirdi? sorularının yanıtını veriyor yazdığı “Tarla Kuşuydu Jüliet” adlı romantik komedisinde.
Ephraim Kishon yazdığı oyunda evlenen Romeo ve Jüliet çocuk da yapıyor ve aşkları ve ilişkileri rutinleşerek karı-koca kavgasının mecrasında saygısızca bir beraberlik ve sıradan bir evliliğe dönüşüyor. Bu sırada söz geçiremedikleri haylaz bir çocukları oluyor ve aradan yirmi yıl geçiyor, oyunun tam bu noktasında W. Shakespeare mezarından kalkıyor ve oyuna müdahale ediyor.
İstanbul Şehir Tiyatroları, Yönetmen ve Oyuncu Engin Alkan’ın zekice düşünülmüş ve özenle kotarılmış bu fars türü romantik komedi ile sezonun en başarılı yapımlarından birini gerçekleştiriyor. Engin Alkan “Tarla Kuşuydu Jüliet” adlı oyununun reji yorumunda farklı bir müzikal denemeyi başarı ile gerçekleştiriyor. Hale Küntay’ın sade ve özenli çevirisi ile seyirci karşısına çıkarılan oyunun dekor tasarımını Gamze Kuş, kostüm tasarımını ise Duygu Türkekul gerçekleştiriyor. Engin Alkan’ın aynı zamanda oyuncu olarak da görev aldığı oyunda oyuncular müzisyen, müzisyenler de oyuncu olarak görev alıyorlar.
Engin Alkan, uygulama yorumu ile sahnedeki her türlü unsuru romantizmin ve komedinin kullanımına sunarak olağanüstü bir şölen hazırlıyor. Dekordan kostüme, müzikten oyunculuğa, koreografiden genel hareket planına, her yaratım bilinçli bir tercihin sonucu düşünülmüş ve sahnede yaratılmak istenen genel tarzın okunaklı hale gelmesine ve seyircinin neşeli bir aksiyonun içinde olmasına yardım ediyor. Oyuncular olağanüstü bir emek ve çaba ile üstlendikleri görevlerini komedinin bütün ciddiyeti ile sahneye taşıyorlar. Oyuncular ortaya koydukları performans ile ortak bir dil, ortak bir tarz ve ortak anlatım ile rejinin ve metnin temel sorunsalını komedinin sınırlarını zorlayarak seyircinin karşısına çıkarıyorlar.
Engin Alkan aslında oynanması zor bir metni komedinin bütün unsurlarını ustaca kullanarak görsel bir izlenceye dönüştürme becerisi gösteriyor, sahnede oluşturduğu reji konsepti ile. Alkan yorumu ile hem bir öykü anlatıyor hem de ciddi bir komedi örneği olarak özel bir tarz oluşturuyor. Kullandığı dil, genel bir atmosfer yaratma konusunda özel olarak tercih edilmiş müzikler, abartısız oyunculuklar, sesler ve tavırlarla hem güçlü bir anlatım kuruyor hem de öyküyü canlı ve hareketli bir şekilde seyircinin algısına sunuyor.
Her açıdan farklı iki tavır olan Jüliet ve Dadı rollerini özel bir beceri ile ayrıştırarak yorumlayan Özlem Türkad sesi ve tavırları ile oyunculuğun zirvesine taşıyor kendisini, Romeo ve Rahip Lorenzo rollerini yansılayan Engin Alkan ortaya koyduğu kompozisyonla oyunculuğun bir sanat olduğu gerçeğinin altını çiziyor. Özlem Türkad ile Engin Alkan sahnede hem birlikte hem de ayrı ayrı samimi ve içten tavırları ile konumlanıyorlar. Oluşturdukları fotoğraf ile her türden duysal derinliği ve çatışmayı hareket ve sesin uyumu ile belli bir ölçü içinde seyircinin beğenisine sunuyorlar. Müzikleri düzenleyen ve aynı zamanda çok zor ama özel bir rol olan Lucretia’ı yorumlayan Murat Bavli ölçülü tavırları ve sesini kullanmaktaki ustalığı ile rolünü sempatikleştiriyor ve anlatıma takımın önemli bir unsuru olarak önemli katkılar sunuyor. Shakespeare rolü ile zor bir görev üstlenen başarılı oyuncu Çağlar Çorumlu abartısız ama bilinçli bir yorumla özel bir Shakespeare getiriyor sahneye ve sunduğu fotoğrafla aslında kareyi tamamlıyor.
“Tarla Kuşuydu Jüliet” Engin Alkan yorumu ile bu sezon İstanbul Şehir Tiyatroları’nın en başarılı yapımları arasında yer alacak ve uzun süre kendinden söz ettirecek. Başta Engin Alkan ve yapımda emeği geçen herkesi tebrik etmek gerekiyor.
METİN BORAN
ÖNCEKİ HABER

‘Rehavete kapılmak yok’

SONRAKİ HABER

Antalya şiire doyacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...