9 Aralık 2011 14:31

Annem’e

Kızın Sevinç

Hayatla, bu kadar erken yaşta tanışman senin seçimin değildi belki. 15 yaşında anne olmuştun. Dilini bilmediğin bir şehirde, çocuk yaşında, bir çocukla hayatı öğrenmeye kararlıydın. İstanbul’un bir semtinde tek gözlü evimizde tek hatırladığım soğuk kış gecelerinde beni o sıcak kollarınla ısıtmaya çalıştığındı.

Birkaç sene sonra dilini ve kurallarını öğrendiğin bu şehir, seni hayatın zorluklarına karşı çalışmaya zorlayacaktı. Babamla yaptığın kavgalar sonucunda, çevrenin ve ailenin baskılarına aldırmadan işe girmeye karar verecektin. Sana ilk hayranlığım o zaman başladı. Annem çok güçlü bir kadındı. Verdiğin mücadele mahallede diğer çalışmayan kadınlara da örnek olmuştu. Bana da tabi ki. Kadının ekonomik özgürlüğünün, onu özgürleştireceğini ilk sende görmüştüm. Üstüne üstlük bir de sendikada işyeri temsilcisi seçilmiştin. Fabrikada işe başlaman, partinle de tanışmana vesile olmuş, hayatının son anlarına kadar kopmaz bağlarla ona aşkla inanmıştın. Senin devrimci duruşun ve mücadeleci yanın, sadece aile içinde, ataerkil yapıya karşı değildi. Bizi bu duruma sürükleyen sistemin kendisine karşıydı aynı zamanda.

Fabrika sürecinin bitmesi ile iki yıllık bir aradan sonra bu sefer sağlık işkolunda bir hastanede hastabakıcı olarak göreve başladın. Öyle ki benim de sağlık işkolunda çalışmam senin sayendedir. 12 Eylül askeri darbesinin ardından, ilk sendikal örgütlenme çalışmalarına burada başlayıp, aktif sendikal mücadeleye SES ile devam ettin. Birlikte katıldığımız nice eylemlilik, grev, mitinglerde sokağın ve alanların sesi olmuştun.

20 yıllık çalışma hayatını sonlandırıp emekli olduğunda şaşırmıştım doğrusu. Çünkü biz seni evde otururken düşünemiyorduk. Evde olsan bile yapacak bir şey bulurdun kendine. Seyit abinin deyişiyle “karınca” lakabı sana en güzel uyan kelimeydi. Çalışmalarına Emek Partisi Avcılar İlçe Örgütü’nde devam ederken, çevreyle de bağını güçlendirmiş, komşuların tarafından sevilen, her başı sıkışanın aradığı biri haline gelmiştin.

Evet, sen bu yolculuğa veda ettin bundan iki yıl önce. Ardında birçok yol arkadaşı bırakarak. Yürünecek, gidilecek daha çok yer var diyordun ya; yol arkadaşların meydanları, sokakları, alanları mekân tutuyorlar hala. Haksızlıklar, hak ihlalleri, işten atılmalar hala devam ediyor. Ve sana sevineceğin bir haber; sen hep kadınların mücadele içinde olduğu kadar, parti yönetiminde de söz sahibi olmasını isterdin ya, EMEP Genel Başkanı artık bir kadın yoldaşın, Avcılar İlçe Başkanı da öyle.

Güzel annem, daha diyecek anlatacak çok şey var, o da başka bir mektuba kalsın. Sevgiyle, özlemle arıyoruz, anıyoruz seni. Işıklar içinde ol…                                                                                              

Evrensel'i Takip Et